Samsun Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Neslihan Funda Furtun, 6 yıl önce görevi başında öldürülen Opr. Dr. Kamil Furtun cinayetiyle ilgili haklarında ’ihmal veya gecikme’ suçlamasıyla dava açılan hastane yöneticilerinin de aralarında olduğu 11 kişinin yargılandıkları davada beraat etmesini bir üst mahkemeye taşıyacaklarını söyledi.

Uzm. Dr. Kamil Furtun, 29 Mayıs 2015 tarihinde Samsun Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Hastanesi’nde görevi başında İsmail Koyun’un silahlı saldırısı sonucu hayatını kaybetmişti. Yargılama sonucunda ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan İsmail Koyun’un bu cezası Yargıtay tarafından da onanmıştı. Cinayetle ilgili haklarında ’ihmal veya gecikme’ suçlamasıyla dava açılan hastane yöneticilerinin de aralarında olduğu 11 kişi, yargılandıkları davada beraat etti. Bu kararla ilgili oda binasında basın toplantısı düzenleyen Opr. Dr. Kamil Furtun’un eşi ve Samsun Tabip Odası Başkanı Neslihan Funda Furtun, karara itirazda bulunacaklarını ifade etti.

"Katil en ağır ceza ile cezalandırıldı"

Eşini öldüren ‘cani’nin aldığı cezadan memnun kaldığının altını çizen Furtun, "Bildiğiniz üzere şu an Samsun Tabip Odası Başkanıyım. Aynı zamanda da vahşi bir cinayet ile katledilen Dr. Kamil Furtun’un eşiyim. Bu kahredici cinayetin üzerinden altı yıl geçti. Onu neden öldürdüğünü halen bilmediğimiz katil, en ağır ceza ile cezalandırıldı. Bu ağırlaştırılmış müebbet cezası Yargıtay tarafından onandı. Bu ceza, sevgili eşime tekrar kavuşmamı sağlamasa da katilin en ağır ceza ile cezalandırılmasından memnunum" diye konuştu.

Başka bir sağlık çalışanının da canının yanmaması için elinden geleni yapacağını ve taşıdığı yükün oldukça ağır olduğunu belirten Dr. Neslihan Funda Furtun, " Ancak bu olayın bir başka sorusu daha var ve bu sorunun cevabı bundan sonraki sağlık çalışanlarına yönelik saldırıların önlenmesi açısından çok daha önemli. Bu sorunun cevabını aramak ve gereğini sağlamak üzere mücadele etmek, Dr.Kamil Furtun’un ardından başka ölümler olmasın diye omuzlarımda hissettiğim bir sorumluluk benim için. Çünkü Dr. Kamil Furtun, ölümüyle sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin sembolü oldu adeta" diye konuştu.

Bilirkişi raporu tanık ifadelerine rağmen sanıkların delil yetersizliğinden beraat etmesine tepki gösteren Dr. Neslihan Funda Furtun, “Bilirkişi raporları yönetimin ağır ihmalini çok açık biçimde dayanak ve delilleriyle ortaya koyuyordu. Katil için, bir şeyler yapmalıyız diyen güvenlik görevlilerinin ifadeleri vardı. Dönemin başhekimi ve hastane müdürünün kendi ifadelerinde katilin uyuşturucu kullandığına yönelik bilgiden haberdar oldukları vardı. Hatta hastane İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulu katilin sorunlu kişiliği sebebiyle bir şeyler yapılması ve önlem alınması gerektiğini toplantı tutanağına yazmışlardı. Diğer taraftan katilin hastanede görevi olmamasına rağmen yıllarca sanki mesaiye gelir gibi hastaneye gelmiş, gerek hastaları gerekse hastane çalışanlarını huzursuz etmiş, tehdit etmiş, hastane bahçesinde elinde orakla gezmiş, santral memurunu burnunu kıracak biçimde darp etmiş. Hatta katil, hastane imamına ‘ben bu hastaneden büyük birini götüreceğim’ demiştir. Tüm bunlara rağmen hastane müdürü ve başhemşirenin odasında çay-kahve eşliğinde sohbetler edilmiş, bu cani ruhlu insanın hastane idari alanlarından uzaklaştırmak bir yana adeta katile ayrıcalıklı payeler verilmiş. O zamanki adıyla Göğüs Hastalıkları Hastanesi arka sokak canilerinin elini kolunu sallayarak hastane idari birimlerine dahi kolayca girebilen bir sağlık kuruluşu olmuş. Ve buna hastane idaresi göz yummuş, tüm bu yaşananlar karşısında ağır ihmallerde bulunmuş. Bunların hepsi idare soruşturmalardaki ifadeler, mahkemelerdeki tanıklıklar ve bilirkişi raporuyla ispatlıdır” ifadelerini kullandı.

“Üst mahkemeye itirazımızı yapacağız”

Karara itiraz edeceklerini de dile getiren Neslihan Funda Furtun, şunları söyledi:

“Bu vahşette ihmali olan kamu görevlilerinin saptanıp cezalandırılması için altı yıldır sürdürdüğümüz mücadelede nihayet karar verildi geçtiğimiz hafta. Daha o zamandan İdare, sorunu görüp çözüm bulmaya değil suçlananları korumaya kararlıydı; bu davanın açılması bile üç yıllık zorlu bir çabayı gerektirmişti, dava da ayrıca üç yıl sürdü. Ve bütün bu sürecin sonunda, tanık anlatımları ve bilirkişi raporundaki kusur belirlemesine karşın yargılananlar hakkında delil yetersizliğinden beraat kararı verildi. Başka bir ifadeyle; ortada bir ihmal suçu var ama o dönemin başhekimi, hastane müdür yardımcıları ya da diğer yargılananlar tarafından işlendiği kesin olarak anlaşılamadı. Soruyorum sizlere; kamu çatısı altında işlenen bu cinayette ihmali belirleyen mahkeme, bu ihmalin sorumlusunu kamu idaresinden başka nerede bulabilir ki. Bazı şeyler vardır ki ya tam olur ya da hiç olmaz. Yani biraz diye bir niteleme alamazlar. Adalet de böyle bir kavramdır. Adaletin birazı dahi hiç hükmündedir. Bu olayda da kamu idaresinin sorumluluklarını yerine getirmemesi yani ağır ihmali ceza almamıştır. Tüm kamuoyuna ifade etmek isterim ki sağlık çalışanlarının canına kast edenlerin cezalandırılması bu şiddetin dinmesi için yetmez ve tek başına adaleti sağlamaz. Kamu idaresinin bu konudaki ihmalleri cezalandırılmadıkça adalet sağlanamaz. Sorunu görmezden gelmek ya da gizlemeye çalışmak sorunu ortadan kaldıramaz. Dr. Kamil Furtun’un ailesi ve tüm sevenleri olarak bu davanın peşini bırakmayacağız. Adaletin tam olarak tesis edilmesi için üst mahkemeye itirazımızı yapacağız. Ve biz adalet arayışımızda kararlılığımızı sonuna kadar koruyacağız.”