Çin’in Sincan Uygur Bölgesi’nin merkezi Urumçi’de karantinada olduğu iddia edilen bir apartmanda perşembe günü çıkan yangında 10 kişinin hayatını kaybetmesinin ardından halk, yerel hükümet binasının bulunduğu meydanda ve diğer bölgelerde toplanarak Covid-19 tedbirlerini protesto etti.

Çin’in Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ne bağlı Urumçi kentinde karantinada olduğu belirtilen bir apartmandaki dairede perşembe günü çıkan yangın sonucu 10 kişinin yaşamını yitirmesi, korona virüsle mücadele tedbirlerine yönelik tepkileri arttırdı. Sosyal medyada paylaşılan videolarda, Urumçi halkının yerel hükümet binasının yer aldığı meydanda ve kentin diğer noktalarında toplanarak Çin yönetiminin katı karantina tedbirlerini protesto ettiği görüldü.

Yerel hükümet binasına yürüyen protestocular, "Karantinaya son", "Öleceksek birlikte ölelim" sloganları attı. Protestocular, ayrıca "Ayağa kalk! Köle olmak istemeyenler" dizeleriyle başlayan Çin ulusal marşını da söyledi. Beyaz koruyucu tulum giyen yetkililer ve polisler ise bariyerleri aşmaya çalışan öfkeli kalabalığı durdurmaya çalıştı.

Yaklaşık 4 milyon nüfuslu Urumçi’nin büyük bölümünde, Ağustos ayından bu yana katı karantina tedbirleri uygulanıyor. Günlük vaka sayılarının 100 civarında seyrettiği kentte sakinlerden evlerini terk etmemeleri isteniyor.

İtfaiye araçları geçememişti

Urumçi kentinin Tianshan semtindeki apartmanın 15. katında perşembe akşamı çıkan ve 10 can kaybına yol açan yangın, itfaiye ekipleri tarafından yaklaşık 3 saat sonra söndürülebilmişti. Sosyal medyada paylaşılan görüntülerde, yangına müdahale etmek isteyen itfaiye araçlarının Covid-19 ile mücadele tedbirleri çerçevesinde bariyerlerle kapatılan sokaklardan geçmekte zorlandığı görülmüştü.

Çinli yetkililer iddialara yanıt verdi

Urumçi makamları, gece saatlerinde düzenlenen basın toplantısında yangın faciasına yönelik eleştirilere yanıt verdi. Yetkililer, sosyal medyada paylaşılan görüntülerin aksine apartman sakinlerinin dışarıya çıkmalarına izin verildiğini savundu. Yetkililer apartmanın bulunduğu sitenin, salgınla mücadelede "düşük riskli" olarak tanımlanan bölgede olduğunu, sakinlerin yangın sırasında dışarı çıkabileceğini öne sürdü. İtfaiye yetkilisi de itfaiye araçlarının geçişine salgın tedbirleri kapsamında yerleştirilen bariyerlerin değil, park halindeki araçların engel olduğunu ileri sürdü. Bir başka yetkili ise apartman sakinlerinin yangın güvenliği konusunu iyi kavrayamadıkları için apartmandan hızlıca kaçamadıklarını belirtti.

Yetkililerin açıklamaları, Urumçi halkının öfkesini daha da artırdı. WeChat ve Weibo başta olmak üzere Çin’de yaygın olarak kullanılan sosyal medya platformlarında yapılan eleştiri içerikli paylaşımlar kısa süre sonra sansüre maruz kaldı.

Tedbirlerin gevşetilmesi sözü

Yetkililer ayrıca Urumçi’de aylardır süren karantinanın aşamalı olarak kaldırılacağını duyurdu. Urumçi yerel hükümeti tarafından düzenlenen basın toplantısında, "düşük riskli" olarak tanımlanan bölgeler için karantina tedbirlerinin gevşetileceği sözü verildi. Düşük riskli bölgelerde yaşayanların evlerini belirlenen süreler doğrultusunda terk edebilecekleri, ancak sitelerin dışına çıkamayacakları kaydedildi.

Çin "Sıfır Covid" ısrarını sürdürüyor

Dünyanın geri kalanının aksine Çin, salgınla 2020 yılının başından bu yana “Sıfır Covid” stratejisi adı altında hızlı temas takibi, sık aralıklarla test, uzun süreli karantina ve sokakların dezenfekte edilmesi gibi uygulamalara başvurarak mücadele ediyor. Sıfır Covid stratejisi nedeniyle uygulanan katı tedbirler, son dönemde ülkenin farklı kentlerinde protestolar gerçekleştirilmesine yol açtı. Ülkenin güneyindeki metropollerden Guangzhou’da 14 Kasım’da halk, sokaklara çıkarak karantinanın kaldırılması yönünde sloganlar atmıştı. Protestocular ile beyaz koruyucu tulumlu polis ve yetkililer arasında arbede yaşanmıştı.

Çin’in orta kesimindeki Zhengzhou kentinde yer alan Foxconn şirketinin iPhone fabrikası da Ekim ayı sonunda karantinadan kaçan ve memleketlerine dönmeye çalışan işçilerle gündeme gelmişti. Foxconn’da çalışan binlerce işçi, geçtiğimiz günlerde de kendilerine verilen sözlerin tutulmaması üzerine gerçekleştirdikleri protestoda polislerle çatışmıştı.