Beyoğlu’nda iki aile arasında çıkan kavgada damadını, dünürünü ve damadın kuzenini silahla vurarak öldürdüğü iddia edilen sanık Mürsel Ağrı hakim karşısına çıktı. Sanık Ağrı savunmasında, ‘’Vurduğum kişiler telefonumda ‘evladım’ olarak kayıtlı, işin acı tarafı bu’’ dedi.

Beyoğlu’nda 27 Temmuz 2021’de iki aile arasında kavga çıkmış, kavgada 52 yaşındaki Mürsel Ağrı’nın, damadı Berk Enes Giray, dünürü Hulusi Giray ve damadın kuzeni Burak Giray’ı silahla vurarak öldürdüğü ve olay sırasında yaralanan Beytullah Akçay’ın ise kaldırıldığı hastanede vefat ettiği iddia edilmişti. Olaya ilişkin sanık Mürsel Ağrı’nın yargılanmasına başlandı. İstanbul 39.Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada tutuklu sanık Mürsel Ağrı ve avukatları hazır bulundu. Duruşmaya müştekiler Mehtap Giray ile İhsan Giray da avukatlarıyla katıldı.

"Kızımla damadımın tartışmaları olurdu, biz de hep dünürüm Hulusi Giray ile çözmeye çalışırdık’’

Duruşmada savunma yapan sanık Mürsel Ağrı, ‘’Kızımla damadımın tartışmaları olurdu, biz de hep dünürüm Hulusi Giray ile çözmeye çalışırdık. Olaydan önce bir araya geldik konuştuk, yine tatlıya bağladığımızı düşündük. O ara kayınbiraderim Mahmut konusu gündemdeydi. Olay gecesi Mahmut ve damadım Berk’in tartışmaları olmuş telefonda, sanırım küfürleşmişler. Küfürleşmenin yanlış olduğunu söyledim ama bu olay kapanmadı. Ertesi gün dükkana gittiğimde dünürüm Hulusi abi geldi oturdu. Her zamanki gibi oturduk çayımızı söyledik. Ben ‘’Mahmut’u arayayım, babası sayılırsın gelsin elini öpsün bu konuyu kapatalım’’ dedim. Hulusi abi de damadım Berk’i aradı, ben de ‘ne gerek var, bu çocukların bir araya gelmesiyle yine bir kavga çıkacak’ dedim. O yüzden de tekrar Mahmut’u arayarak gelmemesini söyledim’’ dedi.

"Vurduğum kişiler düşmanım değil, işin acı tarafı bu"

Savunmasına devam eden sanık Ağrı, "Damadım Berk ve kuzeni Burak yanımıza geldiler sonra da hışımla gittiler. Ben de kalktım ‘abi kalk engel olalım’ dedim. Hulusi abiyle aynı arabaya bindik, çocuklar olay yerinde kavga ediyorlarmış. Benim beklentim Hulusi abi de gelecek, kavgayı ayıracağız şeklindeydi. Arabadan indiğimde taraflar sakinleşmişti ancak bizi gördüklerinde tekrar dövüşmeye başladılar. O sırada bir silah patladı, benim ayağımdan kanlar akıyordu. Bize ateş edecek kimse yok diye etrafıma bakınıyordum, Hulusi abinin elinde silahı gördüm. Aklım gitti, hemen geri çekildim. O sırada ani bir refleksle ve ölme korkusuyla silahımı çıkardım, Hulusi abi bana döndü. Hulusi abiyi vurduktan sonrası bende yok. Vurduğum kişiler telefonumda ‘evladım’ olarak kayıtlı. Hulusi benim öz abim gibidir. Vurduğum kişiler düşmanım değil, işin acı tarafı bu’’ ifadelerini kullandı.

"İkisi arabadan indiklerinde kavga tekrar başladı ve Berk, Beytullah’ın boğazına sarıldı"

Duruşmada tanık olarak dinlenen Sevilay Akçay ise bir alt sokakta oturduğunu ve kavga seslerini duyunca dışarı çıktığını söyleyerek, "Seslere geldiğimde kavga durulmuştu. Ben geldiğim sırada Hulusi bey ile eniştem Mürsel Ağrı da gelmişti. İkisi arabadan indiklerinde kavga tekrar başladı ve Berk, Beytullah’ın boğazına sarıldı. Arbede çıkınca Hulusi bey Beytullah’ı hedef alarak vurdu. Sol baldırından vurdu, sonra bir sağlıkçı olduğumdan Beytullah’a ilk yardımda bulundum. Onun dışında bir şey görmedim’’ şeklinde konuştu.

Alınan avukat savunma ve beyanlarının da ardından görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı, sanığın üzerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti de göz önüne alınarak tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti.

Tutukluluk halinin devamına karar verildi

Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık Mürsel Ağrı’nın tutukluluk halinin devamına ve eksik hususların giderilmesine hükmederek duruşmayı erteledi.

İddianameden

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, olay günü maktul Hulusi Giray ve şüpheli Mürsel Ağrı’nın pastanede buluştukları, yanlarına diğer maktuller Berk Enes Giray ve Burak Giray’ın geldiği aktarıldı.

Hazırlanan iddianamede, maktullerin şüpheli Ağrı’nın kayınbiraderi olan Mahmut Akçay’ı sorduğu, daha sonra da Akçay’ın motosikletine zarar verip, Akçay’ın yakınları ile tartışıp taşkınlık çıkardıktan sonra oradan ayrıldıkları kaydedildi. Hulusi Giray ve şüpheli Mürsel Ağrı’nın olay çıkmaması için Berk Enes Giray ve Burak Giray’ın arkasından gittiği kaydedilen iddianamede, arbede yaşandığını gördükleri ve Hulusi Giray’ın kardeşine ait silahla ateş ettiği ve Beytullah Akçay, İrfan Akçay ve şüpheli Mürsel Ağrı’yı yaraladığı belirtildi. İddianamede, şüpheli Mürsel Ağrı’nın da ateş ederek Hulusi Giray, Berk Enes Giray ve Burak Giray’ı öldürdüğü anlatılırken, ayrıca Giray soyadlı kişilerin Mahmut Akçay’ın paylaşımları nedeniyle husumetlerinin olduğu ve bu nedenle Akçay’a ulaşmak istemeleri sonucunda olayın gerçekleştiği anlatıldı. Maktul Hulusi Giray’ın ateş etmesi üzerine bir kişinin öldüğü, bir kişinin ise yaralandığının aktarıldığı iddianamede, ilk haksız eylemin kimin tarafından gerçekleştiği tespit edilemese de şüpheli Mürsel Ağrı’nın ruhsatlı silahlı ile kamera kayıtlarında yerde yatan ve an itibariyle ölü veya yaralı olduğu tespit edilemeyen maktullerin kafasına ateş ederek ölümlerine sebebiyet verdiği kaydedildi.

Hazırlanan iddianamede şüpheli Mürsel Ağrı’nın 3 kişiye karşı ‘kasten öldürme’ suçundan 3 kez müebbet hapis cezasıyla cezalandırılması talep edildi.