İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Özgürlük, güvenlik dengesi ifadesi doğru bir ifade değildir. Asıl olan özgürlük alanıdır. Güvenlik, özgürlükleri teminat altına almak ve korumak için vardır. Toplumsal olaylara yaklaşımımızı da bu çerçevede belirlemek bana göre en doğru olandır" dedi.

İçişleri Bakanı Soylu, ’6. Uluslararası Birleşmiş Milletler Toplumsal Olaylara Müdahale Eğiticilerinin Eğitimi’ törenine katıldı. Düzenlenen programda konuşan Bakan Soylu, "Göç konusunda, uyuşturucu ile mücadele konusunda, küresel terör örgütleriyle mücadele konusunda, Ortadoğu’nun istikrarı için gereken adımların atılması konusunda, dünyadan ve küresel organizasyonlardan daha bütüncül yaklaşımlar görmeye ihtiyacımız var. Göç için bir genel müdürlüğümüz var, kolluk birimlerimizde buna ait başkanlıklarımız var. Buna ait attığımız adımlar var. Diğer kurumlarla ve bakanlıklarımızla irtibatlarımız var. Yakalanan kaçak göçmenler, sınırda engellenenler, geri gönderme operasyonlarımızın sayısı aslında dünyanın hiçbir ülkesinin karşılaşmadığı rakamlardır. 2016 yılından bugüne kadar ülke içinde yakalanan kaçak göçmen sayımız toplam 1 milyon 293 bin kişidir. Avrupa’nın orta ölçekli bir ülkesini bırakın bu rakam yüzde 10’u bir rakamla karşı karşıya kalınsa herhalde bütün düşünceleri allak bullak olur" şeklinde konuştu.

"2016 yılından itibaren sınırlarımıza girerken engellediğimiz kaçak göçmen sayısı 2 milyon 300 binin üzerinde"

Yakalanan kaçak göçmen sayıları hakkında bilgi veren Bakan Soylu, "Bizim 2016 yılından itibaren sınırlarımıza girerken engellediğimiz kaçak göçmen sayısı da 2 milyon 300 binin üzerinde. 2021 yılında yakaladığımız her Afganlı kaçak göçmenin yüzde 71’ini kendi ülkesine gönderdik. Birileri ABD’nin Afganistan’dan çekilmesiyle telaşlanmış olabilir. Ama bizim zaten uzun zamandır takip ettiğimiz ve dünyaya hem çağrı hem de çözüm önerileri sunduğumuz bir meseledir. Kendi tedbirlerimizi de almıştık" ifadelerini kullandı.

Bakan Soylu, 28 Avrupa Birliği ülkesinin toplamından daha fazla uyuşturucu madde yakalandığını vurgulayarak, "Şu anda sadece kolluk birimlerimizin yakaladığı uyuşturucu madde miktarlarından sadece eroinden 13 tonu bugün itibarıyla aşmış durumda. Yıl sonu itibarıyla gümrükle inanıyorum ki 20 tonu aşacağımızı ve yine bu bölgeyi transit olarak kullanmaya çalışanlara büyük bir ders vereceğimizi bir kez daha ifade etmek istiyorum. 2016 yılında uyuşturucuya bağlı ölümlerden direkt ölenlerin sayısı adli tıp raporlarına göre 441’idi. Geçen yıl bu rakam 340 seviyelerine geldi. Bu yıl geçen yıla kıyaslanan dönemle geçen yıl 97, bu yıl 72 toplam yüzde 26 azalma var" açıklamalarında bulundu.

"Güvenlik, özgürlükleri teminat altına almak ve korumak için vardır"

Dünyada toplumsal olayların ve sokak eylemlerinin yeni olmadığını söyleyen Bakan Soylu, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bu olayların yoğunluğunun dönem dönem arttığını, bu olaylarda polis müdahalesiyle istenmeyen görüntüler olduğuna hatta bazen can kayıpları yaşandığına hep birlikte şahit oluyoruz. 2019’da Bağdat’taki protestolarda 300’den fazla insan hayatını kaybetmişti. Yine aynı yıl Şili, Ekvador, Haiti’de protestolar olmuştu. Aynı yıl Sudan’daki darbe karşıtı protestolarda yalnız bir günde 113 kişi hayatını kaybetti. Venezuela’daki, Fransa’daki Sarı Yelekliler eylemlerinde de yine can kayıpları meydana geldi. ABD’deki George Floyd hadisesi sonrası yaşananların boyutları ise hepimizin tahminin üzerindeydi. Dolayısıyla bu konuda dünyanın bir başlık açması ve bu toplumsal olayların ifade özgürlüğünün garanti eder şekilde yönetilebilmesini, insanların düşüncelerinin, ifade alanlarının kısıtlanmamasını, burada bir istismara fırsat verilmemesini garantilemesi gerekir. Daha önce de ifade etmiştim özgürlük, güvenlik dengesi ifadesi doğru bir ifade değildir. Aslolan özgürlük alanıdır. Güvenlik, özgürlükleri teminat altına almak ve korumak için vardır. Toplumsal olaylara yaklaşımımızı da bu çerçevede belirlemek, bana göre en doğru olandır."

Bu eğitimin 28 Temmuz’da başladığı bilgisini veren Bakan Soylu, "Bu eğitime BM yönetici ve uzman kadrosundan 8, yabancı eğiticilerden 6, Türk eğiticilerden 20, yabancı kursiyer olarak 26, Türk kursiyer olarak da 8 kişi olmak üzere toplam 68 katılımcı dahil oldular. Bu arkadaşlarımız burada aldıkları eğitimlerle hem kendi ülkelerinde hem de ülkemizde, toplumsal olaylara müdahale konusunda uluslararası standartları daha yukarı çekmiş olacaklardır" diye konuştu.