Antalya Ticaret Borsası (ATB) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, salgından Antalya ticaretinin Türkiye ortalamasının üzerinde zarar gördüğünü belirterek, bu yılın ilk çeyreğinde ülke genelinde ödenen çek tutarında yüzde 25 artış yaşanırken Antalya’da yüzde 25 düşüş yaşandığını söyledi.

Antalya Ticaret Borsası (ATB) Nisan Ayı Meclis toplantısı çevrimiçi yapıldı. Meclis Başkanı Erdoğan Ekinci başkanlığında toplanan Meclis’te yönetimin bir aylık çalışmaları hakkında üyeler bilgilendirildi. Antalya Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, Meclis’te Koronavirüs salgının tarım ve ekonomiye etkilerini değerlendirdi.

Koronavirüs salgınında 1 yıl önceye dönüldüğünü, Haziran ayında başlayan açılmanın ve Eylül ayında başlayan serbestleşmenin bedelini özellikle son 2 ayda ağır can kayıpları ile ödediğimizi kaydeden Çandır, “Bir taraftan can derdimizin diğer taraftan ekmek derdimizin arasında sıkışıp kaldık” dedi. 29 Nisan’da başlayan ve 17 gün sürecek tam kapanma adı altındaki kısmi kapanmanın salgını kontrolde başarılı olmasını dileyen Çandır, “Çünkü hiçbirimizin 2021 yılını, 2020 koşullarında geçirmeye gücümüz bulunmamaktadır. Sağlığımız ve ekonomimiz için büyük öneme sahip ve net döviz girdisi sağlayan turizm sektörünün sezona sağlıklı başlayabilmesi için Antalyalılar olarak hepimiz önlemler konusunda daha da dikkatli olmalıyız. Çünkü Antalya durursa, Türkiye durur” diye konuştu.

“Kısa çalışma ödeneği yılsonuna kadar uzatılmalı”

Borsa’nın meslek komiteleri toplantılarında tam kapanmanın yanı sıra kısa çalışma ödeneğinin uzatılmasının da talep edildiğini anımsatan Çandır, “Kısa çalışma ödeneğinin üç ay uzatılması kararı faydalı olmuştur. Teşekkür ediyoruz. Ancak kısa çalışma ödeneği uygulamasının şu an için en azından yılsonuna kadar uzatılması bir zorunluluktur” diye konuştu. Çandır, kamuya olan birikmiş ödemelerin ve 2021 yılı ödemelerinin 2023 yılına kadar ertelenmesini isterken, “Bu sayede birikmiş ve bu yılki cari ödemelerimizi yapma konusunda bir kapasiteye ulaşmış olabiliriz” dedi.

“Antalya ticareti büyük darbe aldı”

Ticaret hacmindeki zayıflığa ve çekle yapılan işlem hacmindeki düşüşe dikkat çeken Ali Çandır, salgından Antalya ticaretinin Türkiye ortalamasının üzerinde zarar gördüğünü vurguladı. Çandır, bu yılın ilk çeyreğinde ülke genelinde ödenen çek tutarında yüzde 25 artış yaşanırken Antalya’da yüzde 25 düşüş yaşandığını bildirirken, şunları söyledi:

“Özellikle 2020 yılının son 10 ayındaki yıllık hacim değişimleri, pek de iyi olmayan 2019 yılına göre düşüşler göstermişti. Bu düşüşlere rağmen 2021 yılının ilk çeyreğinde geçen yıla göre yine ciddi düşüşler yaşamaktayız. Bu dönemde ülkemizde ödenen çek tutarında yüzde 25’lik artış yaşanırken Antalya’da yüzde 25 düşüş yaşanmıştır. Yani, geçen yıldan beri nesnel verilerle dile getirdiğimiz, ‘bu salgında Antalya, Türkiye ortalamasının çok üzerinde darbe yemiştir’ tespitimiz, geçerliliğini hala korumaktadır. Ülkemiz genelinde ticaret hacmi artarken bizde düşmektedir. Yani kentimiz toplu olarak fakirleşmektedir, ticaretim durağanlaşmaktadır. Umuyorum ve diliyorum ki bu kapanmanın ardından salgını kontrol altına alabiliriz ve kentimizi içinde bulunduğu bu ağır koşullardan kurtarabiliriz.”

Antalya’nın kamu çalışanı ağırlıklı bir kent olmadığını, tarım, turizm, hizmet ve ticarete dayalı bir ekonomiye sahip, büyük ölçüde kendi çabası, emeği ve riskleriyle baş başa yaşayan girişimci bir kent olduğunu kaydeden Ali Çandır, salgının en ağır darbe vurduğu sektörlerin tamamının Antalya’nın ağırlıklı sektörleri olduğunu belirtti.

“Tarımımız fakirleşti”

Çandır, salgın döneminde Antalya tarımını da özetledi. Antalya tarımında durumunun üretici ağırlıklı kentlerde olduğu gibi iç açıcı olmadığını vurgulayan Çandır, “Çünkü uzun bir süredir, 1 kazanmak için 1.5 harcamak zorunda kalmaktayız. Tarım uzun bir süredir toplu olarak fakirleşmektedir. Daha önce de belirttiğim ve rakamlarla gösterdiğim gibi bizim tarımdaki son iyi yılımız 2010 yılıdır. O tarihten bu yana tarımdaki reel kazançlar sürekli düşmektedir. Bu yüzdendir ki uzun yıllardır tarımda hem toprak hem de insan kaybı yaşamaktayız. Üretimimiz artmakta ama bunun kaynağı, sağlanan verimlilik artışı olmamaktadır. Yani aslında var olan gücümüzden kaybetmiş durumdayız. Bizler bu kayıpları telafi etmek için var gücümüzle çalışmaktayız” diye konuştu.

“İhracat artıyor, alma geliri düşüyor”

Tarımsal ihracatta da iç açıcı bir durumun olmadığını ifade eden Başkan Ali Çandır, “İhracatımız uzun bir süredir artmakta ancak birim fiyat düşmektedir” dedi. Yılbaşından bu yana Türkiye tarımsal ihracatının yüzde 35 artarken, Antalya tarımsal ihracatının yüzde 40’a yakın artış gösterdiğini bildiren Çandır, genel ihracatta da ülke ihracatı yüzde 15 artarken, Antalya ihracatının ülke ortalamasının üzerinde performans göstererek yüzde 45’lik artış kaydettiğini söyledi. İhracat artarken birim fiyatın düştüğünü vurgulayan Çandır, “Öyle ki kilogram başına sebze ihracat değerimiz 2011 yılı Mart ayında 0,69 dolar iken 2021 yılı Mart ayında 0,62 dolara gerilemiştir. Kentimiz için önemli bir yere sahip domatesin kilogram başına ihracat değeri ise 2011 Mart ayında 0,87 dolar iken 2021 yılı Mart ayında 0,81 dolara gerilemiştir” diye konuştu. Mart ayında Antalya’nın tarihinin en yüksek ihracatını gerçekleştirdiğine dikkat çeken Çandır, “Bu fırsatla ihracatımızda katkısı bulunan üreticilerimize, üreticilerin emeğini kıymetlendiren komisyoncu, tüccar ve ihracatçı arkadaşlarımız ile üyelerimize teşekkür ediyorum” dedi.

“Ayakta kalmak için daha çok borçlandık”

Antalya’nın darboğazdan kurtuluşu kredide gördüğünü ve kredi büyümesinde rekorlar kırdığını kaydeden Çandır, yılbaşından bu yana Türkiye’nin kredi büyümesinin yüzde 29 iken, Antalya’nın 42’lik kredi büyümesi yaşadığına dikkat çekti. Tarım ve toptan ticarette ortalamanın üzerinde kredi büyümesiyle karşı karşıya olduğumuzu söyleyen Ali Çandır, “Üstelik geçen yılın yaklaşık 2 kat üzerinde orana sahip olan bu krediler yatırıma değil ayakta kalmak ve eldekini korumak için kullanılmıştır. Karar vericilerimizden önümüzdeki 17 günlük süreyi de göz önünde bulundurarak Antalya gibi kentler için kolaylaştırıcı tedbirler almasını ve yüksek faiz yükünden arındırmasını bekliyoruz” diye konuştu.

“Tarım beka sorunudur”

Önümüzdeki dönemin daha zorlu geçeceğini ifade eden ATB Başkanı Ali Çandır, dünya tarım ve gıda fiyatlarının son 10 yılın üzerinde seyrettiğini ve bu artışların süreceği yönünde bir eğilim olduğunu kaydetti. Mısır ve buğday gibi ürünlerin dünya fiyatlarının hafta başından beri yüzde 5’lere varan artışlar gösterdiğini, meyvede de ciddi artışlar yaşandığını anlatan Çandır, “Tarımsal varlığımıza artık gözümüz gibi bakmalı, korumalı ve geliştirmeliyiz. Aklı başında bilim insanının da ifade ettiği gibi medeniyet tarımdadır. Sonuç olarak tarım sektörü artık stratejik bir sektör olmanın ötesinde gerçek bir beka sorunu oluşturma konumuna gelmiştir” diye konuştu.

Borsa’nın aktif olarak çalışan 7 meslek komitesinde girdi maliyetleri, Rusya Federasyonu’nca uygulanan domates kotası, kırmızı et, beyaz et ve süt fiyatları, hasadı yaklaşan buğday fiyatının konuşulduğunu anımsatan Çandır, Borsa tarafından düzenlenen online eğitimler, projeler ve diğer faaliyetlerle ilgili üyelere bilgi verdi.

Çandır, Meclis’te geçtiğimiz günlerde Koronavirüs nedeniyle hayatını kaybeden Borsa eski Başkanı İlhami Gönen’i andı. Borsa’da 16 yıl yönetim kurulu başkanlığı ve 2 yılı meclis başkanlığı yapan Gönen’in 20 yılın üzerinde TOBB delegeliği yaptığını anımsatan Çandır, “Antalya’da pamuk üretiminin ve ticaretinin gelişiminde öncü olmuş ve ilk pamuk tescilini gerçekleştirmiş, Borsa binamız ile Borsamızca yaptırılan meslek lisesi ve semt polikliniğinde ciddi emeğe sahip, çalışkanlığı ve dürüstlüğü iş ve özel hayatında ilke edinmiş büyüğümüz İlhami Gönen 93 yaşında koronavirüse yenik düşerek aramızdan ayrıldı. Kıymetli büyüğümüz İlhami Gönen’e Allah’tan rahmet; ailesine, sevenlerine ve camiamıza baş sağlığı diliyorum. Mekanı cennet olsun” dedi.