Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, “Her zaman şunu söyledik, öğretmenlerin kariyer planlaması sınav ile olmaz. Çünkü sınav sadece bilgiyi ölçer oysa ki öğretmenlik sadece bilme mesleği değil, bildiğini öğrenciye aktarmaktır. Tek ölçüt deneyim ve tecrübe olmalıdır” dedi.

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, katıldığı bir canlı yayında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Türk Eğitim-Sen olarak öğretmenlerin arasındaki farklılıkları doğru bulmadıklarını belirten Geylan, “Uzman öğretmenlik konusu ilk olarak 2005 yılında gündeme geldiğinde biz yine aynı tavrı sürdürerek sınava karşı olduğumuzu söylemiştik. Her zaman şunu söyledik, öğretmenlerin kariyer planlaması sınav ile olmaz. Çünkü sınav sadece bilgiyi ölçer. Oysaki öğretmenlik sadece bilme mesleği değil, bildiğini öğrenciye aktarmaktır. Tek ölçüt deneyim ve tecrübe olmalıdır. Dolayısıyla sadece hizmet yılı esas alınarak, başka bir şarta bağlı kalmaksızın 10 yılını dolduran her öğretmen, doğrudan uzman öğretmen, 20 yılını dolduran her öğretmen ise başöğretmen olarak kabul edilmeliydi. Doğrusu budur” dedi.

Genel Başkan Geylan, şöyle devam etti:

“Sınav şartı getirilmesi öğretmenimizi kamuoyu önünde tartışır hale getirecektir. Şöyle ki, sınava girmiş bir öğretmen eğer 70 puan altında almış ise ‘kötü’ öğretmen mi olacak? Maalesef sahada algı böyle olacaktır. Şu an öğretmenler odasında zaten ücretli öğretmen, sözleşmeli öğretmen, kadrolu öğretmen var. Üstelik bu ayrım yetmezmiş gibi bir de başöğretmen, uzman öğretmen olacak. Veliler uzman öğretmen arama derdine düşecektir. Bu nedenle MEB, kendi eliyle öğretmeni velinin ve öğrencinin önüne atacak, zaten yıpratılan mesleki saygınlığı daha da tahrip edecek ve yeni tartışmalara neden olacaktır. Bu nedenler çok geç olmadan Milli Eğitim Bakanlığı ve yasa koyucular bu konuda gerekli düzeltmeyi yapmalı ve öğretmenlerimizi gereksiz bir tartışmanın içine boğmamalıdır".