Son dönemlerde Euro Bölgesi’nden gelen veriler, bölgedeki ılımlı toparlanmanın devam ettiğini göstermekte. Ancak riskler hala tam anlamıyla aşağı yönlü değil. Yılın ilk üç ayında bölge yüzde 0,2 büyüme gerçekleştirdi. Geçtiğimiz yılın son çeyreğinde ise bu rakam yüzde 0,3’tü. Toparlanma devam ediyor olsa da bölgede zaman zaman beklentileri karşılamayan veriler, bölgedeki toparlanmanın da dengesiz olduğunun ve istikrar sağlanamadığının göstergesi. Zaten Avrupa Merkez Bankası (AMB) yetkilileri de bu yılki büyüme tahminlerini yüzde 1,2’den yüzde 1’e düşürdüler.

FED İLE BİRLİKTE AMB’DEN DE BEKLENTİLER ARTMAYA BAŞLADI
Euro Bölgesi üyesi olan İspanya, İtalya, Yunanistan gibi ülkelerdeki mevcut sıkıntılar, yüksek işsizlik ve enflasyon hedeflerinin yakalanamaması bölge ekonomisinin toparlanmasını olumsuz etkileyen faktörlerden. Son dönemlerde ise bu olumsuz etkenlere bir de Rusya ile zayıflayan ticari bağlar eklenmiş durumda. Gelen veriler de bunu desteklemekte. Öyle ki yılın ilk üç ayında, 2013’ün aynı dönemine göre ihracatta yüzde 12 azalış gerçekleşti. Merkez Bankası’ndan gelen faiz indiriminin etkisinin ise sınırlı kalacağı düşünülmekte. Haliyle, küresel piyasalarda Fed ile birlikte AMB’den de beklentiler artmaya başladı denilebilir.

FED, TAHVİL ALIMLARINI DÜŞÜRMEYE DEVAM EDİYOR
AMB’nin atacağı adımlar da aynı Fed’in para politikası stratejileri gibi gelişmekte olan ülkeler açısından önemli. Son dönemlerde gelişmekte olan ülke para birimleri AMB ve Fed arasında dalgalanmaya devam ediyor. Öyle ki 18 Haziran’da Fed’den yine güvercin açıklamaların gelmesi, piyasalardaki tedirgin bekleyişe çok da çözüm olamadı. Fed son toplantıda ekonomik görünümü düşürürken, faiz oranlarında herhangi bir değişikliğe gitmedi. Tahvil alımları ise kademeli olarak düşürülmeye devam ediyor.
 
Fed’in verdiği mesajlarda öne çıkan bölümler:
1. Ekonomideki toparlanma ılımlı bir şekilde devam ediyor ve 2014 büyümesinde istikrar korunacağı düşünülüyor, yani herhangi bir zayıflama beklentisi mevcut değil. Öyle ki Mart ayında yüzde 2,8 ile yüzde 3 arasında büyüme göstereceğine inanılan ABD ekonomisi için Merkez Bankası yetkilileri bu tahminlerini yüzde 2,1 ile yüzde 2,3 arasına çekti. 2015 yılının büyüme beklentileri ise çok yüksek değil. Yani 2015’te de ılımlı bir toparlanma olacak ancak çok yüksek bir büyüme beklentisi şu an için gündemde değil.

2. İstihdam piyasasındaki toparlanma ılımlı bir şekilde devam ediyor. Ancak Fed istihdamdaki toparlanmanın kalıcı mı yoksa geçici mi olacağı konusunda bir sonuca varabilmek için istikrar arıyor.
3. Haziran ayında gelen enflasyon verisi Fed’in hedef enflasyon seviyesine bir adım daha yaklaştığını göstermişti. Zaten piyasalarda faiz artırım sinyali gelecek mi beklentisi yaratan da bu iki göstergeydi. Enflasyonda hedef seviyelere yaklaşıldığı şu an için ortada ancak Fed bu istikrarı gözlemlemek istiyor.
4. Mali istikrar da istihdam ve enflasyon gibi takip edilmeye devam edilecek. Mali istikrar konusunda şu an için büyük bir risk görmeyen Fed yetkilileri, şirket tahvilleri ve kaldıraç kredileri gibi bazı alanlar dışında faiz oranlarını yükseltecek bir neden görmediklerinden bu konuda nötrler. Ancak Fed’in düşük faiz politikası nedeniyle piyasalarda gereksiz risk alımlarına yol açılacağı endişeleri hala devam ediyor. 
5. Varlık alımları kademeli olarak azaltılmaya devam edecek görünüyor. Fed şu an varlık alımlarını 35 milyar dolara indirdi. Her toplantıda 10’ar milyar dolar kesintiye giden Fed’in bundan sonraki süreçte yine azaltıma 10’ar milyar dolar ile mi devam edeceği yoksa bir toplantıda 15 milyar dolar mı azaltım yapacağı merak ediliyor. Bu süreçte verilerdeki istikrar önemli olacak. Öyle ki Fed verilerde istikrarın dalgalı bir şekilde gittiğini görürse, son toplantıya 5 milyar dolar bırakması muhtemel. Çünkü tahvil alım programının bitirme süresini uzatarak biraz daha zaman kazanacak ve verileri izlemek isteyecektir.

AMB VE FED AÇIKLAMALARI GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERİ ETKİLİYOR 
Sonuç itibarıyla, Yellen son toplantıda da daha önceki gibi güvercin açıklamalar yaptı. Küresel anlamda AMB ve Fed gibi merkez bankalarından gelen belirsiz açıklamalar piyasalarda en çok gelişmekte olan ülkeleri etkilemekte. AMB son toplantıda faiz oranlarını indirdi, ancak bunun ne kadar kalıcı bir çözüm olduğu piyasalarda tartışılmaya devam ediyor. Öyle ki geçici bir çözüm olduğu düşüncesi daha ağır bastığı için, AMB’den de beklentiler artmış durumda. ABD tarafında ise bir süre daha faizler ile ilgili bir değişiklik yapılmayacak gibi görünüyor. Haliyle gelişmekte olan piyasalar AMB ile Fed rüzgarı arasında gidip gelmeye devam ediyo