Sadece Almanya’da Türk kökenli girişimcilerin kurduğu şirketlerin yıllık cirosu 75 milyar Euro’nun üzerinde. Bu şirketlerin oluşturdukları istihdam sayısı ise 800 bini aşıyor. Türklerin sahibi olduğu bu firmalarda çalışanların çoğunluğunu Almanlar oluşturuyor. 1960’lı yıllarda babaları Almanya’ya işçi olarak giden ve çok zor şartlarda çalışan Türklerin, gurbette doğan çocuklarının bugün başarılı girişimciler olarak Alman ekonomisine önemli katkı sağlayacağını hiç kimse hayal edemezdi. Bu önemli gelişme göçmen Türklerin çocuklarının işçilikten, işverenliğe geçerek sınıf atladığını gösteriyor.

Girişimci ruhu, teknolojiye yaptığı yatırım, inovasyona verdiği önem ve hepsinden daha da önemlisi “Girişimcilik idealiTürk işadamı Burhan Sağlam’ın, Almanya’da telekom sektöründe başarıyı yakalamasını sağladı. Burhan Sağlam’ın 7 yıl önce kurduğu X7-telecom GmbH, Financial Times tarafından Avrupa’da en hızlı büyüyen bin şirket arasında gösterildi. Burhan Sağlam’ın sahibi olduğu X7-telecom şirketinin bugün Almanya genelinde 200’den fazla bayisi bulunuyor. Burhan Sağlam’ın yönetimindeki telecom şirketleri, Avrupa’nın en önde gelen GSM operatörleriyle birlikte çalışıyor.  Burhan Sağlam, “Girişimcinin ideali olmalı, gurbetteki Türkler olarak bizim idealimiz; işçi sınıfından işveren sınıfına yükselmekti, bunu başardıkdiyor. Aynı zamanda MÜSİAD Avrupa Koordinatörlüğü görevini de yürüten başarılı girişimci Burhan Sağlam ile EKOVİTRİN özel bir röportaj gerçekleştirdi.       

“23 KÜRESEL ÜRÜN, 10 TURCORN ÇIKARMA HEDEFİMİZ VAR” 

Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Hasan Büyükdede, EKOVİTRİN’e verdiği özel röportajda; “Vakit artık Türkiye’yi bir üst lige çıkarma, dünyanın en gelişmiş ekonomileri arasında yer alma vakti. Bu yeni başarı hikayesinin gövdesini de ‘Milli Teknoloji Hamlesi’ ışığında geliştireceğimiz sanayi ve teknoloji politikaları oluşturacak” diyor. Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Hasan Büyükdede’nin şu sözleri dikkat çekiyor: “23 akıllı küresel ürün, 10 Turcorn (Türk, en az 1 milyar dolar değerinde firma) çıkarmak hedeflerimizle teknoloji odağımızı ortaya koymuş bulunuyoruz.”

Nitekim, Bakan Yardımcısı Büyükdede’nin sözlerini doğrularcasına, geçtiğimiz ay bir teknoloji şirketimiz ülkemizin ilk “Turcorn” ünvanını aldı. Türk oyun şirketi Peak Games, 1,8 milyar dolarlık satış operasyonuyla dünyaca ünlü oyun geliştiricisi ABD'li Zynga ile birleşti. Sözkonusu satın alma ile mobil oyun sektörünün devlerinden Peak, Türkiye tarihinin en değerli şirketleri arasına girmiş oldu.

TÜRK SANAYİİNDE DİJİTAL DÖNÜŞÜM: MESS SAFE                                           

Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS), ülkemiz ekonomisinin lokomotifi metal sanayiinde faaliyet gösteren 241 şirketi temsil ediyor. MESS üyesi şirketlerin ekonomiye 30 milyar doların üzerinde katkısı bulunuyor. Metal sanayiinin net satışlarının yarısından fazlasını MESS üyeleri gerçekleştiriyor. İmalat sanayi cirosunun dörtte biri, ihracatının da yüzde 39’u MESS üyelerine ait. 241 üye şirket, 200 bine yakın kişiye doğrudan, 1 milyon kişiye de dolaylı istihdam sağlıyor. Türk sanayiinin çatı örgütlerinden biri olan MESS’in Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol, Covid-19 ile mücadele sürecinde “MESS SAFE” adıyla dijital teknoloji hareketini başlattıklarını EKOVİTRİN’e açıkladı. MESS Başkanı Akkol’un şu sözleri de dikkat çekiyor:Değişimi takip eden değil, yön veren bir kuruluşuz.”

KÜRESEL ISINMA DÜNYANIN GELECEĞİNİ TEHDİT EDİYOR

Melike Koçak, dünyamızın geleceğini tehdit eden “Küresel iklim değişikliği” ile ilgili bir dosya-haber hazırladı. İnsan medeniyetinin yeryüzündeki varoluş tarihi ile birlikte 10 bin yıldan fazla zaman istikrarlı bir seyir izleyen dünyamızın iklimi artık değişiyor. 1880'lerden bu yana, ortalama küresel sıcaklık yaklaşık 1.1 santigrat derece artış gösterdi ve bu da dünyadaki bölgelerde önemli fiziksel etki yarattı. Ortalama sıcaklıklar arttıkça, sıcak hava dalgaları ve seller gibi akut tehlikelerin sıklık ve şiddeti ile birlikte kuraklık ve yükselen deniz seviyeleri gibi kronik tehlikeler de artıyor. İklim değişikliğinden kaynaklanan bu fiziksel riskler, sosyo-ekonomik riske dönüşüyor. İnsanlar kendi elleriyle medeniyetlerinin sonunu hazırlıyor. McKinsey Global Institute (MGI) tarafından hazırlanan “İklim Riski ve Tepkisi: Fiziksel Tehlikeler ve Sosyo-Ekonomik Etki” raporu dünyanın geleceğini tehdit ve yaklaşan kıyameti çarpıcı şekilde gözler önüne seriyor.

Dünya, COVID-19 salgını ile mücadele ederken, değişen iklim değişikliği ile küremizin giderek ısınması insanlığın geleceği için çok daha büyük bir tehlike arz ediyor. Dünyanın gelişmiş ülkeleri yaklaşan bu tehlikeyi önemsemeli ve acilen tedbir almalı.Formun Altı