Ecevit’in Başbakanlığındaki koalisyon hükümeti döneminde Şubat 2001’de yaşanan büyük ekonomik ve siyasi krizin ardından, 14 Ağustos 2001’de Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde kurulan AK Parti, 3 Kasım 2002’de yapılan genel seçimlerden birinci parti olarak çıktı ve iktidara geldi.

Erdoğan ve AK Parti 2002’den bu yana 19 yıldır girdiği her seçimi kazanarak Türk siyaset tarihinde bir rekora imza attı. Erdoğan ve AK Parti iktidarları bu 19 yıllık süre zarfında hayata geçirdiği reformlar ve icraatlarla Türkiye’yi küresel bir güç haline getirdi. Güçlü liderlik ve yönetimlerin ülkemizin kalkınmasında çok önemli rol oynadığına inanıyorum. Karar veren ve uygulayan güçlü liderler dönemi Türkiye’nin büyüdüğü ve dünyada itibarının arttığı dönemler oldu. Mustafa Kemal Atatürk’ün güçlü liderliği sayesinde Türkiye Cumhuriyeti kuruldu ve milletimiz yedi düvele karşı bağımsızlık mücadelesini kazandı.

Adnan Menderes’in gösterdiği güçlü siyasi liderlik döneminde Türkiye kalkınma hamlesini başlattı. Turgut Özal’ın güçlü liderliği ve iradesi sayesinde ülkemiz ekonomisi dış dünyaya açıldı ve ihracatın fitili ateşlendi. Recep Tayyip Erdoğan ise Türkiye’yi dünyada daha güçlü bir konuma getiren lider oldu.

Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye, üreten, sanayileşen ve dünya pazarlarına hızla açılan, kendi milli markalarını ihraç eden bir ülke konumuna geldi. Özellikle savunma sanayiinde dışa bağımlılığımız süratle azaltıldı ve milli üretim yüzde 80’lerin üzerine taşındı. Ekonomide pek çok reformu gerçekleştiren AK Parti ile Türkiye, en hızlı büyüyen ülkeler arasına girmeyi başardı ve G-20’de yer aldı. IMF’ye borçlar sıfırlandı. 98 yıllık Cumhuriyet tarihimizde yapılan yatırımların toplamından beş on kat fazlası bu son 19 yılda hayata geçirildi.

CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ

Türk siyasi hayatı ve yönetim şeklinde ise devrim niteliğinde gelişmeler yaşandı. Recep Tayyip Erdoğan, “Muhafazakar Devrimci” kimliğiyle sistemi değiştirdi. Devlet kurumlarıyla, milleti kaynaştırdı. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini, başka bir deyimle “Başkanlık” sistemini devlet yönetimi olarak kabul ettirdi. Rahmetli Turgut Özal dahil geçmişte bir çok liderin arzu edip de hayata geçiremediği bu güçlü liderlik ve yönetim sistemini Erdoğan hayata geçirdi. Hem de bunu gayet demokratik bir şekilde ve milletin iradesiyle başardı. Devlet içinde kendini “devlet gibi gören”, darbeler yapıp, muhtıralar veren kurumların başındaki kişiler bugün adalete hesap veriyorlar. Bu kurumlar şimdi hukuk kuralları çerçevesinde asli görevlerini yapmaya başladılar ve devletin yeni yönetim anlayışını benimsediler.

KALYON GÜNEŞ TEKNOLOJİLERİ FABRİKASI’INDAN BİR REKOR

Türkiye’de sanayi ve teknoloji alanında atılan dev adımların en güzel örneklerinden birini Kalyon Holding tarafından Ankara’da geçtiğimiz yıl hayata geçirilen Kalyon Güneş Teknolojileri Fabrikası oluşturuyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 19 Ağustos 2020 tarihinde hizmete açılan Kalyon Güneş Teknolojileri Fabrikası birinci yaşını doldurdu. Faaliyet gösterdiği 1 yıllık sürede 1 milyon adet panel üretimi gerçekleştirerek bir rekora imza atan fabrika, 1. fazı tamamlanan ve 370 MWP kurulu güce ulaşarak Türkiye’nin en büyük güneş enerjisi santrali konumuna gelen Kalyon Karapınar Güneş Enerjisi Santrali için üretim yapıyor. Santral tamamlandığında Avrupa’nın en büyük, dünyanınsa en büyük beş güneş santralinden biri olacak.

Farklı modellerde üretilen üstün teknolojiye sahip paneller için yurtdışından gelen yoğun talep nedeniyle kapasite artışına giden Kalyon Güneş Teknolojileri Fabrikası’nın 500 megavat olan üretim kapasitesi bin 200 megavata çıkarıldı. Kalyon Güneş Teknolojileri Fabrikası ve Kalyon Karapınar Güneş Enerjisi Santrali Türkiye’nin enerji ihtiyacını karşılamanın yanı sıra enerjide dışa bağımlılığı azaltacak yerlileşme stratejisi çerçevesinde hayata geçirilen en önemli projeler olarak öne çıkıyor. Toplam 1.4 milyar dolar yatırımla hayata geçirilen iki dev projenin enerji ve yenilenebilir enerji teknolojilerinin üretilmesinin yanı sıra yıllık 1.5 milyon ton karbon emisyonunun ve yaklaşık 400 milyon dolar tutarında döviz çıkışının önüne geçerek ekonomik ve çevresel yönden büyük katkı sağlayacak.

Kalyon Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Kalyoncu, Türkiye’nin yenilenebilir enerji ve yerli üretim ihtiyacı açısından öncü nitelikte bir yatırım yaptıklarını belirtiyor. Kalyon Güneş Teknolojileri fabrikasının elde ettiği başarıyı Eylül sayımızın kapak konusu yaptık. Yenilenebilir enerjide ülkemize bu dev tesisleri kazandıran Kalyon Holding’i ve Başkanı Cemal Kalyoncu’yu kutluyoruz. Önümüzdeki ay görüşmek dileğiyle…