Ağustos ayı Türk milletinin zafer ayıdır. Bu ağustos; terörün kökünün kazındığı bir ay olarak şanlı tarihimize geçer inşallah…

Futbol maçı 90 dakika.

Her iki takımdaki oyuncular birbirlerine pas atarak 90 dakikayı tamamlarsa sonuç; ne futbol maçı ne de gol…
Hakem böyle bir durumda belki de 90 dakika sonunda maçı iptal eder. 7 Haziran seçimlerinden sonraki durumda aynı… 4 parti barajı aştı. Tek başına hükümet kuracak çoğunluğu hiçbir parti bulamadı. Ancak 4 takım da maça eşit girmiyor. İki parti baştan ret çekti…
MHP ve HDP kendine göre şartlar ortaya koyarak maça çıkmıyor. Geriye sadece 7 Haziran’da en çok oyu olan AK Parti e CHP kaldı. AK Parti 13 yılın yorgunluğuna, yıpranmışlığına rağmen hala oyun kurarak maça devam etmek istiyor. CHP de 13 yılın ardından hiç olmasa maça bir çıkalım. 90 dakikayı tamamlarsak ne ala, tamamlayamazsak bizde çekiliriz gibi bir havada olabilir. Ama maça çıkmaya hazırlıklı…
Hükümet kurulmasına yönelik çabalar ağustos ayında da sürecek. Hakem topa vuruş düdüğünü çalacak mı çalamayacak mı? Onu eylül ayı gibi net olarak göreceğiz. Eğer durum böyle gider, belirsizlik sürerse Cumhurbaşkanı’nın yapacağı tek şey, Erken seçime takvimini yürürlülüğe koymak. 13 yılın sonunda Türkiye’nin dışarda dost görünen düşmanları da bunu bekliyor. Kasımda yapılacak seçimde zayıf bir iktidar. Tıpkı Yunanistan’da yıllardır süregelen siyasi istikrarsızlığın ülkeyi iflasın eşiğine götürmesi gibi…
Türkiye’nin de son 10 yıldaedindiği kazanımların erimesi. Zayıf bir Türkiye hem AB’nin hem Rusya’nın hem İran’ın işine geliyor. Müttefikimiz Amerika ise “uslu çocuk” istiyor. Tıpkı 2000’li yıllardaki Ecevit dönemi gibi... Ne derlerse yapacakları bir ortam… Uzaktan kumandalı yönetimle Türkiye’yi idare etme. Türkiye üzerinden İsrail’i kolama, Ortadoğu’daki zengin akaryakıt kaynaklarına hakim olma…

HDP’nin yüzde 10 barajını aşmasından sonra başlarında kırmızı eşarp, ellerinde kalaşnikof silahlarla şehirlerde, sokaklarda gövde yürüyüşü yapan PKK artık dersini almalı. Güvenlik güçlerinin yapacağı en önemli iş, sokakta silahlarla yürüyen şehre inmiş PKK’lıları birer birer toplayıp gerekli cezaları vermek. Ama asla onları aynı koğuşa, aynı hapishanede bir araya getirmemek. Ayrıştırmak. Birbirleriyle irtibatlarını kesmek…
Çünkü yıllardır cezaevleri onlar için birer eğitim kampı vazifesi gördü. Türkiye düşmanları şimdi, sonbölücü hareket olarak Çeçenistan-Rusya  örneğini gösteriyor. Rus ordusundaki Çeçen komutanların ordudan ayrılıp kendi silahlı güçlerini kurarak Çeçenistan adına Rusya ile savaşa girmesi gibi,Türk ordusu içindeki yüksek rütbeli Kürt kökenli subayların ayrılması için bölücülük faaliyetlerini bu alanda hızlandırıyor. CİA-Cemaat bağlantılı bazı önemli “Ulak”ların bu işlerle uğraştığını artık sağır sultan bile duydu.Oysaki, bu ülkede yaşayan hangi kökenli olursa olsun herkes bilmelidir ki Türkiye toprakları hepimize yetecek kadar zengin. Kavga, ihanet, kimseye bir şey kazandırmıyor. Birleşerek el ele vererek pastayı büyütürsek daha mutlu ve daha refah bir toplum oluruz. Birbirimizle kava ederek, yakarak yıkarak öldürerek sonuca varamayız. Hiçbir terörörgütü de sonuca varamamış dünyada. IRA yıllarca İngiltere’yi kana buladıktan sonra gerçekleri gördü ve barış masasına oturdu. Keza İspanya’da da öyle.O bölgede yaşayan insanlar huzur buldu. Şimdi aynı aklı Doğu ve Güney Doğu’daki herkesin düşünmesi ve yapması lazım. Türkiye’nin en mülayim Başbakanı olarak tanınan Ahmet Davutoğlu hoca bile “artıkherkese anlayacağı dilden” diyerek savaş baltasını çıkarttı. Çözüm süreci ile bir yerlere ulaşmaya çalışan tüm iyi niyetli herkes gördü ki bu süreçte terör örgütleri kendilerine daha fazla militan toplamayı başardı. Tekrar güçlendi. Bir takım odaklardan silah ve para desteği alarak Türkiye ye karşı düzenli savaş manevraları yapmaya başladı. Bunu cevabı hemen geldi. Türk SilahlıKuvvetlerine verilen gözleme görevi sona erdi “Vur emri“ geldi. Ancak Diyarbakır’dan havalanan her uçağın tv lerden canlı verilmesi sankiterör kamplarına bir mesaj gibi. Yani diyorlar ki ey teröristler jetler kalktı sizi vuracak sığınağınıza girin. Ozaman bu jetlerin kalkmasına gerek yok attıkları bombalar boş arazilerde sadece delik açıyor. yazık değil mi okadar mühimmatın boş yere kullanılmasına. 

AK Parti-CHP Hükümeti kurulursa Buna Kılıçdaroğlu da dahil olacak
Ağustos ayını böyle sıcak bir gündemle karşıladık. Suriye ve Irak’taki terör kamplarına karşı 24 Temmuz günü başlatılan hareket tüm hücreler hareketsiz ölü hala gelene kadar devamedecek. Keza şehir yapılanmalarında rol alan 590 kişinin de bir gecede gözaltına alınması bu konuda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu çok kararlı. Eğer AKParti-CHP Hükümeti kurulursa Buna Kılıçdaroğlu da dahil olacak. Böylece daha güçlü bir iradeyle terörün bitirilmesi bir hükümet politikası olarak sürdürülecek. Bu arada milletinparasıyla teröristlerin yanında yer alan siyasi kurum ve kuruluşların faaliyetlerinin durdurulması, Bu milletin parasıyla caka satan, teröre destek veren tüm Milletvekillerinin bir an önce dokunulmazlıklarının kaldırılarak yargılanması hususunda 78 milyon Türk halkı hem fikir.
Bir an önce teröristlerin saflarında yer alan her siyasi kimlikli kişinin öncelikler bağlı oldukları kurum ve kuruluşlarla ilişkilerinin kesilmesi, dokunulmazlık zırhlarının alınarak hakim karşısına çıkarılması, sosyal medya da attıkları her twit’in ve TV’ler de söyledikleri “savaş çığlıkları ”nedeniyle yargılanıp hak ettikleri cezayı alması bu ülkeyi seven, bu ülke için, bu bayrak için ölmeye hazır her ferdin arzusudur. Ağustos ayı Türk milletinin zafer ayıdır. Bu ağustos; terörün kökünün kazındığı bir ay olarak şanlı tarihimize geçer inşallah…
 
Fındık’ta büyük “vurgun” oyunu yine sahnede
Türkiye dünyada tarım üretimiyle kendi kendine yeten bir ülke olarak dikkat çekiyor. Tarımı güçlü. Bazı ürünlerde dünya lideri. Ancak iş pazarlamaya gelince işte orada yetersiz. Yıllarca Türkiye’nin Tarım ürünleri ihracatında lokomotif ürün fındık. Geçen yıl, fındık rekoltesi düşüktü. Geçimini fındıktan sağlayan on binlerce aile çok zor günler geçirdi. Fındık bahçeleri miras yoluyla bölündüğü için devletten yeterli desteği alamayan fındık üreticilerinin yüzü bu yıl rekoltenin yüksek olması için gülümserkenyine ayak oyunları devreye girdi. Fındık toplama yevmiyeleri, bahçede üretim maliyetleri yüzde yüz artarken, Uluslararası fındık piyasasında figüran olan üç beş tüccar; bir anda fındık fiyatlarını aşağıya çekerek yok pahasına üreticinin malına çökme için önemli oyunları sergilemeye başladı. Rekolte oyunlarıyla tüketiciyi şaşkına çevirirken bazı kurumlarda bu oyunun içine girdi. Üretici “mahsul bahçede kalsa daha iyi” diye düşünmeye başladı. Yine mi zarar edeceğiz endişesiyle ağustos ayına mutsuz girdi. Türkiye de fındık rekoltesi için oyuna giren kurumların açıkladıkları rakamlarda kafaları karıştırdı.

"2014-2015 yılında Türkiye’nin fındık ihracatı 201 bin ton olarak gerçekleşmiş. Dış pazarda fiyatı 12 dolar olan fındık, içpazarda üç beş spekülatörün oyunlarıyla aşağı çekiliyor."

2015 Fındık Rekolte Tahminleri: 
Fındık Tanıtım Grubu : 733 bin ton
TÜİK : 585 bin ton
Tarım Bakanlığı : 646 bin ton
TZOB : 590 bin ton

Bu rekolte tahminleri birbirlerine o kadar uzak rakamlar ki, Fındık Tanıtım Grubu, yüksek rekolte göstererek üreticinin gözünü korkutupdüşük fiyatla mala konma çabasında yorumlarını da beraberinde getirdi. Gerçekçi tahmini kimin nasıl yaptığı ise bir muamma. toto oynar gibi bir sonuç.
Dünyada üretilen fındık miktarı toplam olarak 777 bin ton. 2014-2015 yılında Türkiye fındık ihracatında 2.6 milyar dolar elde etti. İhracatın yüzde 85’i Avrupa ülkelerine gerçekleştirildi. Burakamlar ortada iken 733 bin  ton rekolte açıklaması yapan Fındık tanıtım Grubu’nun ne amaçla yüksek rekolte ilan ettiği düşündürücü. Oysa Türkiye’nin genel üretimi 550 bin ile 600 bin ton arasında. Türkiye Ziraat Odaları Birliği Yönetim Kurulu üyeleri Hasan Kozoğlu ve Arslan Soydan: “Fındık Tanıtım Grubu’nun TÜİK’in tahmininde 148 bin ton üzerinde bir tahmin açıkladığını ifade ederek “Kimse üreticinin alın teriyle oynamasın” açıklamasını yaptılar. Bu sonuçla üretici ağustos ayında fındık toplama için bahçeye umutsuz giriyor. Birçok üretici ise “astarı yüzünden pahalı “ diyerek çaresizce ne yapacağını düşünüyor. Fındık fiyatlarının üç beş vurguncu tefecinin insafına bırakılması yıllarca Fındık üreticilerini mağdur etmişti. Bu yıl da aynı durum söz konusu…
2014-2015 yılında Türkiye’nin fındık ihracatı 201 bin ton olarak gerçekleşmiş. Dış pazarda fiyatı 12 dolar olan fındık, iç pazarda üç beş spekülatörün oyunlarıyla aşağı çekiliyor. Haziran ayında kilosu 18 TL olan fındığın, toplama mevsiminin başlamasına az bir süre kala indirilmesi için büyük oyunun her yıl olduğu gibi tekrar sahneye konuldu.