Çevrenizdeki adaletli örneklerle birlikte çeşitli durumları algılama, yorumlama ve kendinize kabul etme önemli bir durum. Bugünkü davranışlarınızı elbette etkiliyor.

Adalet, en kısa tanımıyla kişi hakkının gözetilmesi, haklı ile haksızın ayırt edilmesi. İnsanlar var olduklarından bu yana adalet istemişler, adalet yokluğundan yakınmışlar. Adaletli ve adil olunması için yöntemler bulmaya çalışmışlar. Hukuk, ahlak ve din kuralları devreye girmiş.
Gelin görün ki insanlar bu gün hala adaletsizlikten yakınıyorlar.
Adil olmak aslında çok kolay. Kendine yapılmasını istemediğini başkasına yapma, kimsenin hakkını yeme, kuralları uygula, saygı göster. Hayatın her alanında adaletten ve adi olunmamasından yakınıyoruz.
İş ortamları da bu konudan payını alıyor elbet. Nasıl almasın ki? İnsanlar iş yerinde ayrı, toplum içinde ayrı davranamazlar. Kendilerine göre bir doğruları var ve her ortamda o doğru ile hareket ediyorlar. İş yerlerindeki kuralları bazen önemsiyor, bazen önemsemiyorlar. İş ortamlarında, kurumlarda adaletsizlik elbette olumsuz sonuçlar doğuruyor.

Neden adaletsiz davranılıyor?
İnsanların adalet duygusunu etkileyen, adaletli ve adaletsiz davranışa yönelten nedir sizce? Oysa hepimiz işimizi yapmak için bir aradayız. Alt kültür, çocukluk alışkanlıkları, eğitim, genetik faktörler..? Hepsi etken elbette. İnsanların geçmişi geleceğini belirliyor. Adalet duygusunda da böyle. Geçmişte bu konuda ne biriktirdiyseniz bu gün o kadarsınız.
Çevrenizdeki adaletli örneklerle birlikte çeşitli durumları algılama, yorumlama ve kendinize kabul etme önemli bir durum. Bugünkü davranışlarınızı elbette etkiliyor.

Adalet kavramında yöneticinin bireysel altyapısı
Bir yönetici olarak ne kadar adaletli olduğunuzun farkında mısınız? Size göre elbette terazi şaşmıyor. Peki çevreniz, yakınlarınız ve ekibiniz bu konuda ne diyor, arada bir onlara da kulak vermekte fayda yok mu?
Bireysel olarak adalet kavramında nelere dikkat edersiniz? Çalışanlarınız arasında dengeyi tutturabilir misiniz, adil davranabilir missiniz? Ayrıca kendiniz bir yönetici olarak geçmişte nasıl yönetildiniz bu da önemli bir faktör. İnsanlar hangi yaşta olurlarsa olsunlar görerek öğreniyorlar, davranışları modelliyorlar.

Kurumun adalet kültürü ve altyapısı
Adalet konusunda kurumun altyapısı ve geçmişi de önemli elbet. Geçmişte kurumda adalet sistemi nasıldı? İşe alım işten çıkarma, hakların verilmesi, terfi, ücret artışları konusunda nasıl bir davranış hakimdi? Geçmişte yöneticiler çalışanlarla nasıl iletişim kuruyor, adil davranabiliyor muydu? Bu gün kurum içindeki dedikodular adaletsizlik üzerine mi? Tüm bunlar ve benzeri konular iş yerinde b günkü adalet kavramının geçmişinin önemli olduğunu gösteriyor. Adalet konusunda kurum kültürü önem taşıyor. Yöneticilerin zaman zaman hem kendilerini hem de kurumun adalet kültürünü sorgulamalarında elbette fayda var ve bu oldukça ciddi bir durum.
Bugünün çalışanı ne ister?
Bugünün çalışanı ne ister, kurumlardan ne bekler? Bu konuda araştırmalar yapılıyor. Bugüne kadar kurumlarda yaptığım yüzlerce eğitim çalışmasında çalışanların, genel olarak emeğin karşılığını almak, herkese eşit davranış, kurum içinde düzen, huzur, saygı ve iyi bir yönetim kabiliyeti beklediklerini gördüm.
Adalet her ortamda ve herkes için önemli bir kavram ve iş yerlerinde önemli bir faktör. Çalışanlar iyi yönetilmedikleri kurumlarda verimli ve başarılı olamadıklarının farkındalar. Yönetim ve yöneticiden adalet, denge, saygı ve taktir bekliyorlar.
Bilinen bir gerçek pek çok iş yerinde yöneticiye yakın olan ve sürekli yöneticinin yaptıklarını öven, yöneticisini yere göğe sığdıramayan kişilerin daima yıldızının parlak olduğu. Göz göre göre ortaya çıkan bu durumu birçok çalışan kabullenemeyerek işten ayrılmayı veya birim değiştirmeyi tercih ediyor.
Bugün birçok iş yerinde yaşanan işten ayrılmalarda yöneticilerin adalet duygusunun etkisi ne kadar dersiniz? İnsanlar kendilerine haksızlık yapılan ortamlarda bulunmak istemiyorlar. Kurum ve yönetici adil değil ise çalışanlarda bu durumu benimseyip adil olmuyor veya iş yerinden ayrılıyorlar. 

Yönetim – yönetici ne kadar adil?
Zaman zaman kurumların kurumsal olarak ve yöneticilerin bireysel olarak adalet duygu ve davranışlarını gözden geçirmelerinde fayda var. Fakat iş ortamı o kadar hızlı yaşıyor ki, işler o kadar çok ki durup geriye bakıp neler yapıldığına bakacak zaman yok. Bu birçok doğrunun gözden kaçmasını ve yanlışların doğru gibi benimsenmesini de beraberinde getiriyor. Çalışanlar bir süre adaletsiz ortamda sabrederek bekleseler de kendilerine direk dokunan bir olayda ipleri koparıyorlar. Bu durum hem çalışanlar hem de kurum açısından verimsiz ve istenmeyen bir durum elbette ama birçok yönetici, koltuğuna oturduğunda adalet duygusundan uzaklaşabiliyor. 
Tüm eğitimlerimde söylediğim cümle; Bir kurumda işler iyi gidiyorsa da, kötü gidiyorsa da bundan yönetici sorumludur. Yöneticilerin adalet duygusu işlerin iyi verimli gitmesinde önemli bir etkendir. 
Sözün özü, başkalarının ne kadar adil olduğuna değil, kendi adalet davranışına ve terazinize bakın.