2022 yılını geride bırakmaya hazırlanırken, yatırım araçları içerisinde Borsa İstanbul ön plana çıktı. Koronavirüs pandemisi tam bitti derken, tüm dünyaya bomba gibi düşen Rusya-Ukrayna savaşı ile yükselen enerji fiyatları ve arz talep dengesizliğine bağlı gıda fiyatlarının artış hızı etkisi ile enflasyonlar son yılların en yüksek seviyesine çıktı. Türkiye’de de benzer bir durum yaşadık. Fiyatlar genel düzeyindeki artışların şirket karlılıklarını olumlu etkileyebileceği algısı daha önceki yıllarda da Borsa’da fiyatlanmıştı. Ayrıca yurt içi enflasyonun yüzde 85’lere kadar yükselmesi ile risksiz getiriler enflasyon karşısında yetersiz kaldı. Tasarrufların azalması ile birlikte alternatif getiri arayışının Borsa İstanbul’a girişleri hızlandırması sonrasında Borsa İstanbul rekor üstüne rekor kırdı. Borsa’daki yatırımcı sayısı 3 milyon kişiyi geçti. 2023 yılı içerisinde de Borsa İstanbul tarafındaki ilginin devam etmesini beklemekteyiz. Çünkü baz etkisi ve jeopolitik gelişmelere bağlı olarak enflasyonun geri çekilme beklentisi olsa da tasarrufların korunma amacıyla ilginin Borsa’da kalacağını düşünmekteyiz. Küresel çapta da beklenen sıkı para politikasından geri dönüş etkisinin de risk iştahını tetikleyeceğini düşünüyoruz.

Ayrıca 2023 yılında yapılacak seçimin de Borsa tarafında yeni hikaye oluşturabileceğini öngörüyoruz. Her dönemin ayrı bir hikayesi olduğunu göz önünde bulundurarak, bu hikayeden olumlu etkilenebilecek şirketleri doğru seçmek gerekiyor. Bu durumda yatırımcıların hisse seçimlerinde daha da dikkatli olmaları gerekiyor. Enflasyon temasını ön plana çıkarmamıza rağmen, olumlu etki için bu durum tek başına yeterli değil. İş modeli, maliyet yapısı, yapılan fiyat artışlarının maliyetlerle karşılaştırılması da gerekiyor. Kurdaki yükselişi satışlarına yansıtabilen, ihracatı yüksek, satışları dövize endeksli, yönetim kadrosu güçlü şirketlerin ön plana çıkacağını düşünüyoruz. 2023’te ön plana çıkabilecek bir diğer yatırım aracı da altın olabilir. Çünkü yükselen enflasyon seviyeleri neticesinde artırılan faiz oranları sonucunda küresel enflasyonun, kontrol altına alınmaya başlandığı sinyalleri güvercin tutumlara yol açıyor. Fed’e bakacak olursak agresif faiz artırımları ardından, Aralık ayında faiz artırım hızını düşürdü. Enflasyon yüzde 7,1 ile beklentilerin altında geldi. 2023’te faiz artırımları beklense de artış hızının yavaşlaması ve sonrasında genişleyici politikaya geçiş ihtimali de dolar endeksi tarafını geri çekiyor. Dolar endeksindeki geri çekilmenin etkisinin altın özelinde olumlu yansıması beklenebilir. Yatırımcıları yükselişlerde fazla cesaretli, düşüşlerde ise fazla panik olmamaları konusunda uyarıyoruz. Finansal okur yazarlığın önemini tekrar hatırlatıyor ve akıl karışıklığında yatırım yaptıkları kurumları aramalarını tavsiye ediyoruz.