Covid-19 öncesi dönem ve Covid-19 önlemlerinin yaşandığı dönem ile karşılaştırıldığında 2021, talepte artışın yaşandığı bir yıl oldu. Bu artışın 2022 yılında da devam etmesi bekleniyor. 

2020 ve 2021 yılında dünya ekonomisinin başat belirleyicisi COVID-19 pandemisi üzerine gelişen uygulamalar oldu. 2020 yılında COVID-19’un yayılmasını engellemek için bir çok hükümet kapanmaya gitti. Hala devam eden seyahat yasakları havacılık sektörü üzerinde olumsuz etki yarattı. Ayrıca tedarik zincirlerinde yavaşlamalar hatta durma gerçekleşti. Hammadde, ara mallar ve yük taşımacılığı gibi alanlarda çok çeşitli arz yönlü darboğazlar yaşandı.

Özellikle ABD’de, pandemi ile ilgili hizmetlerden mallara talep kaymasıyla arz-talep dengesizlikleri ve mal fiyatlarında artışlar yaşandı. ABD’de TÜFE enflasyonu Ekim’de yüzde 6,2 yıl/yıl ile 30 yılın en yüksek seviyesine ulaştı Dış ticaret de pandemi kısıtlarında etkilenen önemli bir sektör oldu. Dış ticarette düşüş, tedarik zincirlerindeki aksama ve kapanma kararları işsizliği de beraberinde getirdi. Tüm bunlar büyüme oranlarında yüksek düşüşlere yol açtı.

Tüm bu azaltıcı etkilerin yanı sıra, hükümetler destek paketleri açıkladı ve bu paketlerle de piyasaya yüksek miktarda para sürülmüş oldu. 2021 yılında daha hafif bir şekilde hala hissettiğimiz pandemi etkileri 2022 yılının ekonomisi için de önemli bir belirleyici olacak. COVID-19 öncesi dönem ve COVID-19 önlemlerinin yaşandığı dönem ile karşılaştırıldığında 2021, talepte artışın yaşandığı bir yıl oldu. Bu artışın 2022 yılında da devam etmesi bekleniyor.

Gelişmiş ekonomilerde yaşanan enflasyon artışlarının 2022 yılında da devam etmesi ve ekonomideki önemli konulardan birinin yükselen enflasyon olması bekleniyor. Ancak şu anda enflasyon oranları yüzde 5’e ulaşmış değil. Enflasyon yükselişi kaygı verici sevilerde olmasa da Merkez Bankaları’nın enflasyon yükselişine karşılık faiz artırımı yapmaları beklenebilir. 2022 yılının ekonominin büyüyeceği bir yıl olması bekleniyor. 2022 yılı için Morgan Stanley’in küresel büyüme tahmini yüzde 4,3, Bank of America’nın küresel büyüme tahmini yüzde 4, IMF’in küresel büyüme tahmini ise yüzde 4,9 (yüzde 4,4’tü). Aralık ayında Omicron varyantını da dikkate alarak Goldman Sachs ABD için 2022 büyüme tahminini yüzde 3,8 olarak açıkladı. Hala COVID’in ekonomik beklentiler üzerinde etkisi görülüyor. Morgan küresel ekonomik genel görünüm raporu da 2022 tahminlerini COVID-19 etkilerine odaklıyor ve 2022 yılının COVID etkilerinin azalacağı ve ekonominin tamamen eskiye döneci bir yıl olduğunu söylüyor.

Böylece, kapanma ve kısıtlamalar nedeniyle hizmet talebinden mal talebine kayan talep eskiye dönecek ve hizmet talebindeki artış, işsizlik, mal fiyatlarındaki artışı dizginleyecek ve bankacılık sisteminde rahatlama sağlayacak. İşsizlik ve kapanma nedeniyle tüm dünyada kredi kartı ve kredi ödemelerinde sıkıntılar yaşanıyor. Talebin miktar ve yapısal olarak pandemi öncesine dönmesi bu açından da bir rahatlama sağlayacaktır. Dünya ekonomisinde yeşil ekonomiye geçiş ve Avrupa Komisyonu, Yeşil Mutabakat’ın hayata geçiş planı 2022 yılında hızlanarak devam edecektir. Bu da gelişmekte olan ülkelere yeni maliyetler getirecektir.

Çin “2022’de dünya ekonomisi nasıl olacak?” sorusuna yanıt verebilmek için ele alınması önemli faktörlerden biri. Çin 2021 yılında küresel ekonominin yüzde 20’sini oluşturuyor. Çin hükümetinin dış tüketim yerine iç tüketimi karşılamaya yönelik uygulamaları dünya dış ticaretini etkileyen bir karar olacak. Çin’in büyümesinin yavaşlaması dünya büyümesini de etkileyecektir. Bu nedenle Çin’in politikaları 2022 yılında da takip edilmelidir.