Görünen köy kılavuz istemez. Seçime beş ay kaldı. AK Parti her şeye rağmen açık ara farkı koruyor. Ana Muhalefet CHP darmadağınık vaziyette. Adında hareket olan MHP ise adeta durgunluk yaşıyor. HDP’li veya HDP’siz 2015 seçimleri yeni anayasa ve başkanlık sistemi için kritik önem taşıyor.

Türkiye, 2015’e geçen yıla göre daha sakin ve mutlu giriyor. Geçen yıl sonunda 17-25 Aralık kabusunu sağlam iradeyle aşan Türkiye, 2014 yılında önce yerel seçimlerden ardından cumhurbaşkanlığı  seçimlerinden istikrarı koruyarak çıktı. Halkın sağduyusu giderek marjinalleşen cemaat komplolarına prim vermedi. CHP ve MHP ise muhalefet olarak 2014’te sınıfta kaldı. HDP ise cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aldığı yüzde 9,7 oyla 2015’te barajı aşabileceğini gösterdi.

AK PARTİ VE CEMAAT ÖZELEŞTİRİ YAPMALIDIR
17-25 Aralık darbe teşebbüsü dört bakanın Erdoğan tarafından alınan istifalarıyla atlatıldı. Adı üstünde cumhuriyet tarihinde en iddialı partilerden biri olan AK Parti, 2002 yılında yoksulluk, yolsuzluk ve yasakları kaldırma vaadiyle iktidar oldu. AK Parti, 2015’te iktidara gelişinin 13’üncü yılında haziran ayında yapılacak genel seçimde oy oranını korumak ve yükseltmek istiyorsa kanaatimce dört bakandan üçünü Yüce Divan’a göndermelidir. Aslında bu bakanların kendi isteğiyle Yüce Divan’a gitmeleri daha iyi olurdu. Böylece suçsuzluklarına inandıklarını ve dürüstlüklerine güvendiklerini göstermiş olurlardı. Bu bakanlar Yüce Divan’da aklandıkları taktirde itibarları iade edilmiş olacaktır. Üç veya dört bakanın Yüce Divan’a  sevki AK Parti’nin yolsuzluklar karşısında elini güçlendirir ve oy oranını yükseltir diye düşünüyorum. Böylece seçimler öncesinde muhalefetin yolsuzluk kozu elinden alınmış olacaktır. Zira muhalefetin yolsuzluk iddiaları dışında geleceğe dönük olumlu bir proje ve siyaseti ne yazık ki bulunmuyor. Cemaat ise 17-25 Aralık’ın yıldönümünde ringde adeta grogi olmuş bir boksör gibi ne yapacağını bilemez halde bulunuyor. Geçmişte 28 Şubat’ın darbeci generallerine methiyeler düzen ve Merve Kavakçı’ya Meclis’i zindan eden Bülent Ecevit’le bile iyi geçinen cemaat, ne yazık ki 17-25 Aralık savrulmasıyla son bir yılı Türkiye’nin en muhafazakar iktidarına adeta düşmanlık ederek tüketti. Cemaatin geçmişte Fethullah Gülen’in veliahtı olarak gösterilen Latif Erdoğan ve yıllarca Zaman gazetesinin Genel Yayın Müdürlüğünü yapmış Hüseyin Gülerce gibi deneyimli insanların eleştirilerine kulak vermesi gerekirdi. Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca’nın tutuklanma sürecinde adliye önünde yapılan protesto gösterilerinde taşınan pankartların tek merkezde organize hazırlandığı dikkatlerden kaçmadı. Hidayet Karaca’nın Fethullah Gülen’le yaptığı telefon görüşmesinde, Tek Türkiye dizisinde “Karanlık Kurul” oluşturulması talimatı aldığı açıkça görülüyor. Peki bu bir gazetecilik faaliyeti midir? Ayrıca serbest bırakılan Zaman gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı’nın adliye çıkışında demokrasi havarisi pozlarında yaptığı konuşma ise ucuz kahramanlık örneği bir şovdan başka bir şey değildi. Zira aynı Ekrem Dumanlı, basılmamış bir kitaptan yargılanıp tutuklanan gazeteci için çok değil 2-3 yıl önce “Paniğe gerek yok. Adalet görevini yerine getiriyor” diye yazan kişiydi. Cemaat hakkında kitap yazan Nedim Şener ve Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, aylar ve yıllar boyunca hapiste yatmadılar mı?
Bundan sonrası cemaat için tek çıkış yolu özeleştiri yaparak geçmişte herkesin takdirini kazandıkları eğitim sahasına dönüş olabilir. Aksi halde cemaat tasfiyeolurken kurunun yanında yaşlar da yanacak ve belki  de eğitim kurumları zarar görecek ve gerçekten yazık olacaktır.

30 YILLIK TERÖR KABUSU 2015’TE BİTEBİLİR
Çözüm sürecinde ekim ayında can kaybına yol açan kritik olayların ardından Öcalan’ın müdahalesi ve Başbakan Davutoğlu’nun kararlı tutumu ile kriz aşılarak yeni bir safhaya geçildi. 1984’te başlayan ve 30 yıla yakın süren terör kabusu nihayet sona erecek gibi görünüyor. Kaderin cilvesine bakın ki yılların terörist başı Öcalan, bugün barışın mimarlarından biri olurken, yıllarca hoşgörü ve diyalogun temsilcisi olarak görülen Fethullah Gülen ise bugün çatışmanın ve muhalefetin sembolü haline gelmiş bulunuyor. Hükümetin terör örgütü kurmakla suçlanan Fethullah Gülen hakkında Kırmızı Bülten çıkartacağı, buna karşılık Fethullah Gülen’in Türkiye’ye iade ve yargılamadan kurtulmak için ABD’den Kanada’ya gideceği söyleniyor.

SEÇİME 5 AY KALDI
Haziran ayına yapılacak seçimlere 5 ay kaldı. AK Parti, Erdoğan’ın kuruluş sırasında koyduğu 3 dönem kuralı sayesinde Meclis’te ve örgütte kadrolarını yenileme imkanı bulacak. Ana muhalefet CHP ise darmadağınık bir görüntü veriyor. Adında hareket olan MHP ise adeta resesyon yani durgunluk yaşıyor. Mevcut duruma göre seçimden AK Parti ve HDP kazançlı çıkabilir. HDP barajı aşarsa AK Parti ile yeni anayasayı yaparak başkanlık sistemine geçilebilir. HDP, barajı aşamazsa AK Parti tek başına Anayasa’yı değiştirecek çoğunluğa ulaşabilir. Yine başkanlık sisteminin yolu açılır. Görünen köy kılavuz istemez. 2015 kalıcı barış ve başkanlık sistemine geçiş yılı olmalıdır. Büyük Türkiye’nin parlak geleceğine inanıyoruz.