Ambargo nedeniyle, İran Halkı çok büyük ekonomik sıkıntı yaşıyordu. Açlık, hastalık, yokluk yüzünden insanlar perişandı. Zarrab ve ortakları "perişan İran Halkı'nın parasını" paylaştılar. Zevki-sefa içerisinde yaşadılar. İnsan haklarını çiğnediler. Adalet yakalarına bir şekilde yapışacaktı. Yapıştı. Hiç kimse onları savunamaz. Savunmamalı.
İrana ambargo meselesinde iki farklı durum ortaya çıkıyor.
Birincisi Birleşmiş Milletlerin uyguladığı Ambargo, ikincisi ABD ve Avrupa Birliğinın uyguladığı ambargodur. Bu iki farklı ambargonun ceza uygulanması açısından önemi var.
Amerikan öncülüğünde, Birleşmiş Milletler "İrana, nükleer silah yapmasına imkan tanıyacak mal ve hizmetlerin satışına yasak" koydu. Daha sonra ambargonun kapsamı petrol satışını ihtiva şekilde genişletildi. Türkiye ve Brezilya bu karara hayır oyu verdiler.
Türkiye hayır oyunda ısrar edince "bir önceki yıl ithal ettiği petrolün yüzde 30'undan az olmak kaydıyla, petrol ithalatımıza izin" verildi. Türkiye izne istinaden legal olarak petrolü İran'dan ithal ediyordu.
Amerika ve Avrupa Birliği ikinci bir ambargo daha uyguladılar. İran ile yapılacak ticaretin kapsamını genişlettiler. İrana para transferini sağlayan sisteme yasak koydular. Bankalar kanalıyla İrana para akışı durdu.
İkinci ambargonun kuralları, Birleşmiş Milletler kararının dışında ve sadece katılımcı ülkeleri bağlıyor. Türkiye ikinci ambargoya katılmadı.
Ceza meselesine gelince;
Amerikan Hazinesine bağlı OFAC diye bir büro var. Amerikan hazinesi bu büro kanalıyla yabancılara ait varlıklar hakkında karar alıyor ve ceza kesebiliyor. Kuruluşu çok eskiye, 1812 yılına kadar gidiyor. Amacı Amerikan çıkarlarını korumak. Yetki sahası "Amerikan Hukuk sisteminin geçerli olduğu alan" ile sınırlandırılıyor.
Birleşmiş Milletlerin aldığı kararların uygulama alanında, OFAC kendini yetkili sayıyor. Zira, kararı imzalayan üyelerin "uluslar arası hukuka göre kendilerini sorumlu tuttukları" iddia ediliyor.
İran ile ilgili BM kararlarına hayır oyu veren Brezilya ve Türkiye sorumlu tutulamıyor. Kaldı ki, Türkiye BM iznine istinaden İran'dan petrol ithal ediyordu. Petrol paralarının transferi ise ABD ve AB'nin aldığı ikinci ambargonun konusunu oluşturuyor. İkinci ambargoda Türkiye taraf dahi olmadı.
Bu nedenle, OFAC Türk Bankalarına ceza yazmaya hukuki gerekçe bulamıyor. Bulsaydı çoktan yazmış olacaktı. Zira, daha önceden, ondan fazla Avrupa Bankasına ceza yazmış ve uygulamıştı.