Dünyada yaşayan herkesin eşit şekilde sahip olduğu tek varlık zamandır. Herkes yeniden uyandığı bir günde 24 saate, 1.440 dakikaya, 86.400 saniyeye sahip olmaktadır. Burada hiç kimse için bir ayırım yapılmamıştır. Koç, Sabancı, Zorlu, Bill Gates vs. herkes için gün 24 saattir.

Ancak ayırımı yapan insanların kendileridir. Bir kısmı 24 saatin %50’ sini yastıkta geçiriyor ve bu fark ortaya çıkmaktadır. Kimisi ise hayatını dolu dolu yaşamakta ve arkasında güzel eserler bırakarak geçirir. Tercih tamamen kişinin kendisidir.

Geri getirilemeyen, değiştirilemeyen, azaltılıp çoğaltılmayan tek şey zamandır. Daha dünyaya gelirken sınırlı bir süre için geliyoruz ve bu sınırlı zamanı ise yarar sağlamayan, boş işlerle geçirenler hayatta başarıya ulaşamadığını görüyoruz. Başarıya ulaşmak için zamanı iyi kullanmak gerekir. Ne demişler “ vakit, nakittir.”

Düşünün bir bankada hesabınız var ve bu bankaya her gün 1TL yatırıyorsunuz. 1 ay sonra 30TL, bir yıl sonra 365TL, ortalama ömrün 65 yıl olduğunu kabul edersek bir ömür sonunda ise 23.725TL para bankanızdaki mevduat hesabınızda birikmiş olur.

Peki böyle bir durumda bankada biriken para sonraki güne devretmemiş olsa ve size de “mevduat hesabınıza yatırılan her para ertesi güne devretmeyecek, o gün içerisinde kullanmanız gerekir” denilseydi bir ömür 23.725TL tutarında mevduatınız olabilir miydi?

Biraz daha dikkatli bakarsak hayata böyle bir banka hesabı herkesin var ve herkesin hesabına her gün kullanılması için 24 saat, 1.440 dakika ve 86.400 saniye zaman yatırılıyor. Eğer biz bu eşi benzeri olmayan sermayeyi verimli bir şekilde değerlendirmezsek başarıya ulaşma şansımız da o kadar az olacaktır. Çünkü zaman sürekli akıp gidecektir. Nasıl ki kullandığımız elektriğin, suyun, telefonun her ay sonunda faturasını ödüyor isek, kullandığımız zamanında faturasını mutlaka bir şekilde öderiz.

BOŞA GEÇİRİLEN HER AN, BOŞ HAYAT İÇİN  ATILAN BİR ADIMDIR

Zamanın değerini anlamak için şu örneğe bakabiliriz:
Bir yılın değerini, sınavını veremeyen bir öğrenciye sor
Bir ayın değerini, erken doğum yapmış bir anneye sor
Bir haftanın değerini, haftalık bir derginin yayıncısına sor
Bir günün değerini, altı çocuğunu doyurmak zorunda olan bir anneye sor
Bir saatin değerini, sevgilisiyle buluşmak isteyen aşığa sor
Bir dakikanın değerini, treni kaçırmış bir yolcuya sor
Bir saniyenin değerini, kazadan kıl payı kurtulmuş bir kişiye sor
Bir salisenin değerini, olimpiyatlarda gümüş madalya almış bir atlete sor

Üretim yapabilmek için ihtiyaç duyulan faktörler emek, sermaye, doğal kaynaklar ve teknolojidir. Bu faktörlerin bir değeri vardır ve o değer ödendiği anda üretim yapılabilir.  Ancak gözden kaçırılan ve en pahalı, en değerli üretim faktörü ise zamandır. Zamanın bedeli hiçbir şeyle ödenemez ve paha biçilemez bir üretim faktörüdür. O yüzden zaman boşa geçirilmemeli ve verimli kullanılmalıdır. Kay Lydas şöyle der: “Dün; iptal edilmiş bir çektir. Yarın emre yazılı bir senettir. Bugün ise peşin paradır. Bugünden yararlanınız.”

Bu sözden de anlaşıldığı üzere önemli olan ne kadar zamana sahip olduğumuz değil, sahip olduğumuz zamanı ne kadar verimli kullanabiliyoruz  sorusunun cevabıdır.

ZAMAN YÖNETİMİ
Son yıllarda zaman yönetimi kavramı literatüre girmiş oldu. Önemli olan burada “siz mi zamanı yönetiyorsunuz, yoksa zaman mı sizi yönetiyor” sorusuna doğru cevabı bulabilmektir. Zamanı yönetme çabası içerisinde iken hayatımızda ortaya çıkan engeller, zorlaştıran bir takım faktörler zaman yönetimi unsurunu olumsuz etkilemektedir. Bunlardan bazıları şunlardır:
- Plansız hareket etme ve mevcut planda yapılan planlama hataları
- Gereksiz yazışmalar ve toplantılar yapmak
- Yapılacak işlerin öncelik ve önemlilik sıralamasının doğru yapılamaması
- Gereksiz detaylarla vakit kaybetmek
- Yapılması gerekenleri sürekli ertelemek
- Yetki devrinde ve organizasyon yapısında yanlış yapılanmalar
- Çalışanların nitelik ve nicelik bakımından yeterli seviyede olmamaları

Girişimcilerin temel sorunlarından birisi ise önemsiz ve zaman kemiren işlerinden kurtulup enerjilerini olumlu işlere kullanabilmelerini sağlamaktır. Yapılacak işler önceden listelenmeli ve listeler iş türlerine göre gruplandırılmalıdır. Artık son yıllarda değişen, gelişen, küreselleşen dünyada rekabetin inanılmaz boyutlara ulaştığı süreçte zaman en önemli stratejik silahlardan biri haline gelmiştir.

LİDER GİRİŞİMCİNİN YOL HARİTASI
Mehmet Akif Çakırer’ in “Lider Girişimcinin Yol Haritası” isimli kitabında bahsedilen şu örnek zamanın ne kadar önemli olduğunu göstermektedir: Schwab, Bethlehem Steel’ in başkanı iken danışmanlarından Lvy Lee’ ye: “Bana zamanımı daha iyi nasıl değerlendirebileceğimi göster, sonra dile benden ne dilersen!” der. Lee Schwab’ a bir kağıt parçası uzatır ve “Yarın yapmanız gereken en önemli işleri önem sırasına göre yazın. Sabah geldiğinizde işe listedeki bir numaralı konuyla başlayın ve bitirin. Sonra ikinci işe geçin. Eğer bunlardan biri bütün gün sürerse bile aldırmayın. Çok önemli olduğu sürece o işi yapmaya devam edin. Bütün işleri aynı günde bitiremezseniz yerinmeyin, zaten başka yöntemlerle de bitiremezsiniz. Bu sistemi bir alışkanlık haline getirin. Sistem size uyarsa çalışanlarınıza da uygulatın. Dilediğiniz sürece deneyin. Sonra bana uygun gördüğünüz miktarda bir çek gönderirsiniz” der. Birkaç hafta sonra Schwab, Lee’ ye 25.000$’ lık bir çek  ve bunun öğrendiği en iyi ders olduğunu gösteren bir not gönderir. Bethlehem Steel beş yıl içinde, bu sistem sayesinde dünyanın en büyük çelik üreten şirketi haline gelir.  Daha sonra arkadaşları Schwab da 100 milyon dolar kazanarak dünyanın en büyük çelik milyoneri olur. Daha sonra arkadaşları Schwab’ a böyle basit bir fikir için neden bu kadar para ödediğini sorduğunda Schwab o fikir sayesinde sadece kendisinin değil bütün ekibin işlerinin ilk kez bittiğini belirterek, bunun Steel’ in o yıl yaptığı en değerli yatırım olduğunu söyler.

Zamanı en etkin, en verimli bir şekilde kullanabilmek bir sanattır. En dikkatsiz ve lüzumsuz kullanılan hazine zamandır. Açtığı birçok vakıf ve eğitim kurumlarıyla ülkemizde örnek model oluşturan İzzet Baysal’ ın başarı tavsiyeleri ise şöyledir:

- Düşünmeye vakit ayır; düşünce düş için kaynaktır.
- Eğlenmeye vakit ayır;  eğlence gençliğin sırrıdır.
- Okumaya vakit ayır; okuma bilginin pınarıdır. 
- Duaya vakit ayır; dua güç anlarda direnmenin desteğidir. 
- Sevmeye vakit ayır; sevme yaşamı tatlı kılan şeydir.
- Anlaşmaya vakit ayır; anlaşma yaşama güzel bir tat verir.
- Gülmeye vakit ayır; gülme ruhun güzelliğidir.
- Vermeye vakit ayır; verme günün aydınlığıdır. 
- İşini iyi yapmaya vakit ayır; iyi iş kişiyi saygın yapar.
- Teşekküre vakit ayır; teşekkür yaşam pastasının kremasıdır.

HAYIR DİYEMEMEK
Zaman kemiren unsurlardan bir diğeri de “hayır” diyememektir. Bazen en iyi çözüm daha yolun başında iken hayır diyebilmektir. “Evet” deyip söylediğinizi yapamamak baştan uygun bir şekilde “hayır”  demekten daha kötüdür. Günümüzde birçok kişinin gözden kaçırdığı noktalardan birisi budur. Unutmayalım ki bir kişi her zaman her şeyi yapamaz. Bu yadırganacak bir durum değil, aksine bir kişinin ne zaman neyi yapıp yapamayacağını bilmesi takdir edilecek bir durumdur. Boş yere bonus dağıtmaya, karşı tarafı yersiz beklentiye sokmaya gerek yoktur.

Dünyadaki en büyük servetin zaman olduğu unutulmamalı ve zamanımızı çalan her şeye karşı önlem almalıyız. Karşımızdaki kişiye daha görüşmeye başlamadan ne kadar vakit ayırabileceğimizi uygun bir dille söylememiz gün içerisindeki yetişmesi gereken işlerin ortasında çıkagelen sürpriz görüşmelerden kaynaklanan zaman kayıplarının en az seviyeye indirecektir. Günümüzde önemli rekabet alanlarından birisi de zamanı verimli kullanabilmek ve zaman tasarrufu sağlamak üzerine yoğunlaşmıştır. Unutmayalım ki önemli olan ne kadar zamana sahip olduğumuz değil, sahip olduğumuz zamanı ne kadar verimli kullanabildiğimizdir.