Yöneticiler kulaklarıyla mı dinlerler, beden dilleriyle mi? İnsanlar dinlerken kelimelerden çok beden diline daha fazla dikkat ederler. Bu durumda yöneticilerin dinlerken beden dilleri önem kazanıyor.

Yöneticilik (her kademe yöneticilik) bir çok kabiliyetin bir arada olmasını gerektiren bir vasıf. İyi iletişim, işletmenin/kurumun faaliyet konusunu bilmek, çevreyi, rakipleri tanımak, her şeyi ve her durumu 360 derece görebilmek demek.

Daha önce belli tarzda yazıları okumuş olsa bile yeni gördüğü yazıdan da yararlanmayı bilmek. “Nasıl olsa bunları biliyorum” dememek. Belki şu an yaptığınız gibi.

İyi iletişimin önemli bir fonksiyonu da iyi dinlemek. Herkes iyi dinlediğini düşünür. Gerçekten böyle olsaydı bu kadar çok iletişimsizlik yaşanır mıydı? Dinleme konusundaki becerilerimizi arada bir gözden geçirmekte fayda var.

İYİ YÖNETİCİ, İYİ DİNLER

Karşınızdaki kişi tarafından iyi dinlediğiniz izlenimini, dinlemeye başlamadan önce ilk karşılaşma ve selamlamada veriyorsunuz aslında. Beden diliniz, selamlama ve karşılama şekliniz karşınızdakinde “beni iyi dinleyecek, dinlemeyecek” algısını yaratıyor. Dinleme faslına geçildiğinde ise;

-  Kendi beden dilinize, yüz ifadeniz (Lütfen hafif tebessüm) ve oturuşunuza dikkat etmek. Oturuş şekliniz üstünlük mü taslıyor, dostça mı, neler söylüyor? (Siz sakin karşınızdaki sakin, siz saygılı, karşınızdaki saygılı vb.)

- Dinlerken telefon, bilgisayar, gürültü gibi dikkat dağıtıcılardan uzak durmak, konsantrasyonu sağlamak.

-Karşınızdakinin sözünü kesmemek, kısa sorular sormak, mutlaka göz teması kurmak.

- Dinlerken karşınızdaki kişinin verdiği bilgiye odaklanmak. Aklınızdaki cevaplarınızı düşünmeden dinlemek. Konuşma bitmeden yargılamamak.

- Bazı durumlarda anlatılanları iyice özümsemek için konuşma bittikten sonra konuşulanları tekrarlayıp konuşmacıdan doğru anladığınıza ilişkin onay istemek.

- Dinlerken gerekiyorsa ve karşınızdakini ürkütmeyecekse not almak.

- Karşınızdaki insanın gerçek ihtiyacını anlamak. Karşınızdakinin konuşma sebebi nedir?

- Karşınızdaki kişinin kadın veya erkek olması dinlenme talebini, cevap beklentisini, algısını etkiler. İletişimde cinsiyet farkının önemli olduğunu unutmamak vb.

Dinleme çocukluğumuzdan bu yana geliştirdiğimiz bir beceri. Yöneticilikte ise daha farklı bir önem taşıyor. Yöneticinin başarısını büyük oranda etkileyebiliyor. Unutmayın ki bugünün insanının/çalışanının yöneticilerden beklentisi oldukça yüksek.

İnsanlar iyi dinlenildiğine inandığında, dinleyene güven duyuyor, istediği konu yapılmasa, yani talebine  “hayır” cevabını alsa bile iyi duygular içinde oluyor. Anlatan kişi “adam yerine konmak” istiyor. Bu kişi çalışanınız veya sizden bir şey talep eden bir kişi ise dinlediğinizi karşı tarafın fark etmesi daha da önem kazanıyor.

Yöneticiler kulaklarıyla mı dinlerler, beden dilleriyle mi? İnsanlar dinlerken kelimelerden çok beden diline daha fazla dikkat ederler. Bu durumda yöneticilerin dinlerken beden dilleri önem kazanıyor. Oturuş, yüz ifadesi/mimikler, elinde herhangi bir malzeme (kalem vb.) oynaması veya oynamaması gibi birçok gösterge yöneticinin karşısındaki kişinin algısını ve duygusunu etkiliyor.

Hayatın her anında herkesin elbette dinleme ile ilgili bir çok deneyimi var. Yukarıdaki maddelere sizler de kendi deneyimlerinizi ekleyebilirsiniz. Önemli olan bu deneyimlerden ders almak, “Her zaman en iyiyi yaparım, kimseden öğrenecek bir şeyim yok” havasına girmemek.

Bazen yöneticiler dinlerken bilerek üstünlük taslarlar. Bunun da elbette farklı anlamları var. Aslında iletişim kurarken bu tür oyunlara hiç gerek yok. İşe, sürdürülebilirliğe, verime, çözüme odaklı iletişim en doğru iletişim. Sonuçta herkes insan ve farklı yeteneklerle herkes birbirini tamamlıyor. Yöneticilerin dinlerken karşılarındakini kasmamaları en doğrusu.

Sözün özü; İyi yönetici, “can kulağı” ile dinler. İyi dinleme yöneticinin üstün vasıflarından biridir. Sizin dinleme kabiliyetiniz nasıl? Nasıl dinliyorsunuz?