Temmuz ayında yeni kabinenin gelmesiyle birlikte gözler açıklanması beklenen “Yeni Ekonomi Programı”na çevrildi. Ne zaman açıklanacağı belli olmayan YEP, eski adıyla Orta Vadeli Program, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın eylül ayında açıklayacağız ifadesiyle, piyasaların bir nebze de olsa merakını giderdi. 20 Eylül günü ise gözler Sayın Albayrak’ın açıklayacağı YEP’e çevrildi.
İlk başta kendi görüşümü söylemek istiyorum. Gerçekçi bir plan olmuş. Son dönemde, Türk Lirasındaki görünüm, ekonomik göstergelerdeki bozulma derken Türkiye ekonomisinin nasıl toparlanacağına yönelik endişeler vardı. Ancak açıklanan planda, gerek enflasyon gerek büyüme ve işsizlik gibi ekonomik göstergelerde yapılan revizyonlar gerçekçi olmuş durumda. YEP’te de görüldüğü gibi alınan tedbirler ve uygulanacak politikalar ışığında ekonomik göstergelerde tam randımanlı iyileşmenin 2020 yılı öncesi olması zor gibi duruyor. Ancak YEP sonrası iç piyasada iyimser bir hava olması, fiyatlardaki agresifliğin daha da önüne geçildiğini göstermekte.
Beklenen YEP açıklandı. Peki YEP’te neler var?
Yeni Ekonomi Programı’nda, en merak edilen konu enflasyon idi. Açıklanan programda da görülüyor ki, sıkı mali disiplin ile enflasyonla mücadeleye devam edilecek. Bu yıl sonu için yüzde 20.8 olarak belirlenen enflasyon hedefi, 2019 yılı için yüzde 15.9 ve 2020 yılı içinse yüzde 9.8 olarak karşımıza çıkıyor. Beklenen tek haneli enflasyon 2020 yılında izlenecek ve yüzde 6.0 hedefi içinse 2021 yılı düşünülüyor.
Türkiye’nin GSYIH rakam beklentilerini de ele almak doğru olabilir. 2017 yılını Türkiye ekonomisi yüzde 7.4 oranında kapatmıştı. 2018-2019-2020 yılları içinse beklentilerin sırasıyla yüzde 3.8, yüzde 2.3 ve yüzde 3.5 olduğu dikkat çekiyor. 2018-2019 yılları için yapılan aşağı yönlü revizyonların ardından 2020 yılında Türkiye ekonomisinin büyüme hızının geçtiğimiz yıllara göre daha iyi olması beklentiler içerisinde. 2021 yılı içinse yüzde 5.0 olarak karşımıza çıkıyor.
İşsizlik oranı 2018 yılının genelini yüzde 10’un üzerinde geçiriyor. Geçtiğimiz yıl başlayan istihdam seferberliğinin etkisiyle 2018 nisan ve mayıs aylarında sırasıyla yüzde 9.6 ve yüzde 9.7 olarak açıklandı. Son açıklanan haziran ayı işsizlik rakamı yüzde 10.2 seviyesinde bulunuyor. YEP’te ise istihdam ile ilgili beklentiler 2021 yılı da dahil olmak üzere çift haneyi koruyor. 2018 yılı için yüzde 11.3, 2019 yılı için yüzde 12.1 olan beklentiler 2020-2021 yıllarında sırasıyla yüzde 11.9 ve yüzde 10.8 olarak öngörülüyor. Yukarıda da belirttiğim gibi enflasyon ve GSYH rakamlarında yapılan revizeler sonrası işsizlik oranında da yapılan revizenin gerçekçi olduğunu sınırlı bir süre istihdam piyasasında olumsuz bir görünümün oluşabileceği bekleniyor.
Enflasyon, GSYH ve istihdam dışında cari açığı azaltma yönünde de ciddi adımların ve teşviklerin planlandığı görülüyor. Bütçede sıkı tedbirlerin alındığını (harcamalar + yatırımlar tarafında önemli kesintiler var), tasarrufların arttığı, harcamaların azaldığı görülüyor.
Dışa bağlı değil, ihracata odaklı bir ülke konumuna gelmek için alınan bir dizi tedbirlerin olduğu dikkat çekiyor.
Başlanmamış projelerin yapılamayacağını, mega altyapı projelerinin ise doğrudan yabancı yatırımcılarla yapılacağı da YEP’in içerisinde yer alıyor.
TCMB’nin fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlı ve bağımsız bir şekilde kullanmaya devam edecekleri de YEP’te vurgulanmış.
Bu açıklamalar ışığında sıkı para ve maliye politikalarının eşgüdüm içerisinde ekonomik göstergeler üzerinde iyileştirici bir etkiye sahip olacak gibi duruyor.