Mutlu ve Zengin Halk7 Haziran 2015 genel seçimleri halkımız için büyük bir fırsat yaratmaktadır. Zira yeni anayasayı yapacak tek bir partiye oyunu vermesi ile cumhuriyet döneminde ilk defa kendi sivil anayasasını yapma yolunu açacaktır. Bu 141 yıldan sonra bir ilk olacaktır. Halkımızın tek bir partiye oy vermesinin sebebi ise son on yıldır meclisteki partilerin yeni anayasa yapma konusunda anlaşamamasıdır. Efendim ben futbol takımı tutar gibi partime yine oyumu veririm dersek ve partilerde yeni anayasa için mecliste anlaşsınlar dedigimiz zaman kaybolan on yıla bir dört yıl daha ekleriz. Bundan sayın Erdogan degil bizler kaybederiz. Yani Türkiye Büyük ve Yeni Türkiye olma yolunda sendeler. Bu durum sadece bizlerin fakirleşmesini degil gelecek nesil içinde büyük bir engel oluşturur. Parlementer sistemimiz bizi yaklaşık bir asırdır gelişmiş ülke konumuna getiremedi. Ayrıca devamlı bizleri darbelere maruz bıraktı. Son oniki yılda birçok Asya ülkeleri başkanlık sistemiyle bizim iki katımız kalkınmıştır. Bizler kardan zarar etmişizdir. Bunu önlemenin ve demokratik ve eskimiş hukuk sistemimizin düzeltilmesi için başkanlık sistemini kapsayan yeni anayasaya acil bir şekilde ihtiyaç vardır. Efendim başkanlık diger Ortadogu ülkelerinde oldugu gibi diktatörlük getirir, ülkeyi böler demek geçmiş yüzyılda yaşıyoruz demektir. Zira yeni anayasa ile başkan şu anda denetlenlenmesinden daha fazla denetleme organlarıyla kontrol altında tutulacaktır. Efendim bu başkanlık sistemi sayın Erdogan için düşünülüyor demek Türkiyenin önünü tıkamaktır. Sayın Erdogan halk seçerse en fazla iki dönem yararlanabilecektir. Sonraki dönemlerde belkide şu anda başkanlık sistemine karşı gelenler daha fazla yararlanacaktır. Bu yüzden halkımızın sagduyusu galip gelir ve Türkiye gerek ekonomik gerek demokratik daha hızlı kalkınma rotasına girer.

Seçimlerden sonra çıkan netice tek bir partinin yeni anayasa yapma için gerekli 367 üzeri milletvekili sayısına ulaşamaması Türkiyenin cebelleşerek kalkınmaya devam etmesi demektir. Bu durum herkesten fazla halkımızı olumsuz etkileyecektir. Emekli, memur, ögrenci,işçi, çalışan maaşları halkımızın düşündügü gibi artmıyacagı gibi esnaf, tüccar ve çiftçinin de kalkınma hızının düşüklügünden dolayı gelirlerinde arzu edilen artış olmayacaktır. Birkaç gün önce IMF nin ön görüleride bu yöndedir. IMF önümüzdeki birkaç yılın kalkınma hızını %3 civarında vermektedir. Bu deger IMF nin Türk halkının sandıkta yeni anayasa degişikligi için tek bir partiye yetki vermiyecegi varsayımından çıkmaktadır. Türkiye zorluklar içerisinde devam etsin, sonra bana gelsin, benden yardım istesin ,bende onlara geçmişte oldugu gibi benim üst aklımın buyurdugu istekleri dikte ettireyim. Bu çerçevede haziran seçimlerine kadar Batının gerek dolar kurunun artması gerekse ekonomik göstergelerin Türkiye aleyhine gelişmesini sipekulatif olarak saglaması bilinmelidir. Bunu yapmak için iç ve dış medya ile birlikte içerdeki STK larla tetikçisi konumundaki parelel yapıyı kullanacaktır. Türk halkı bu oyunu bozmak zorundadır. Bunuda ancak seçimde tek bir partiye yeni anayasa yapacak çogunlugu vererek saglayacaktır.

Yeni Anayasayla Başkanlık Sistemi Halkımızın Daha Zengin Olması Demektir
Başkanlık sisteminin devreye girmesiyle Türkiye yılda en az %6 kalkınma hızı yakalayacaktır. Bu deger kontrollü olarak karar mekanizmasının tek elde toplanması ,Türkiyenin konumu ve çevresinde devam eden uygun şartların ancak beş yıl daha devam edecegi tahmini degerlendirilerek elde edilmiştir. %6 üzeri bir kalkınma Türkiye yi daha bagımsız kılacak ve Batı tarafından idare edilemiyecek bir ülke konumuna getirecektir. Yani Batının zararına Türkiyenin yararına olan bir denge oluşacaktır. Gelişmiş ülkelerde oldugu gibi halkımızda kendi çıkarını düşünerek oyunu vermelidir. Hiçbir zaman vurdum duymazlık sendromuna girip oyunun degerini düşürmemelidir. Bilhassa dogu, güneydogu ve sahil vilayetlerindeki halkımız bu seçimlerde yeni anayasayı yapacak çogunlugu elde edecek bir partiye oyunu vermelidir. Bundan sonraki seçimlerde yine bildikleri partiyi destekliyebilirler. Bu seçimin istisna olmasının nedeni yeni anayasayla Türkiyenin gerek demokrasi gerek refah açısından uçuşa geçmesini saglamaktır. Efendim ben yine bildigimi yaparım ve benim önceliklerim yeni anayasa ve başkanlık degildir diyorsanız azla kanaat edeceksiniz ve demokrasinizde bu şekilde defolu olarak devam edecektir. Bizim bu dönem yeni anayasa yapılmasını istememizin en büyük nedeni şu anda Türkiyenin çevresinde oluşan uygun şartlardır. Bu şartlar dört yıl sonra karşımıza çıkmıyacaktır. Halkımızın sorması gereken en önemli soru daha sonra çıkacagı belli olmayan bu fırsatı bu seçimde degerlendireyim mi yoksa futbol takımı tutma zihniyetine devam mı edeyim sorusudur. Bu tip fırsatlar yüz yılda bir gelen fırsatlar olup halklar bunları degerlendirerek gelişmiş toplum olurlar veya gelişmezler. Kendi ufak tefek veya büyük çıkarlarımızı bir kenara koyarak toplumumuzun çıkarını yeni anayasayla ön plana çıkarıp hem kendi hemde gelecek neslimizin refahını garanti altına alma durumundayız.