Proje taşımacılığı, hem dökme olarak gemiyle taşınan endüstriyel malzemeleri, hem karayoluyla taşınan çoğunlukla ağır ve gabari dışı malzemeleri, bunların yanı sıra çoklu modlarda taşınan yüklemeleri de içinde barındırır. Bu çerçevede sektörün kapsama alanı oldukça büyüktür. 

Proje taşımacılığı gabari dışı, ağır yüklerin taşınmasını ifade eden özel bir taşıma şeklidir. Bu nedenle sektörümüz içinde özel bir profesyonelliğe gereksinim duyan bir dal olarak karşımıza çıkmaktadır. Çünkü proje taşımacılığında taşımanın her aşaması en ince ayrıntısına kadar büyük bir titizlikle planlanmalıdır.

Bu tip eşyalar genellikle kamu/özel sektör fabrika, rafineri, madencilik, enerji, inşaat vb. altyapı yatırımlarında gerekli olan malzemeler, cihazlar veya donanımlardır. Genellikle tek seferde yapılan ve bir proje kapsamında planlanarak yapılan taşımalardır. Ağırlıklı yatırım alanı altyapı, ulaşım, enerji sektörüyle birlikte üretim tesislerinin taşımasını kapsar. 

Proje taşımacılığı, hem dökme olarak gemiyle taşınan endüstriyel malzemeleri, hem karayoluyla taşınan çoğunlukla ağır ve gabari dışı malzemeleri, bunların yanı sıra çoklu modlarda taşınan yüklemeleri de içinde barındırır. Bu çerçevede sektörün kapsama alanı oldukça büyüktür. 

Ülkemizde yalnızca karayolu ağır nakliye sektöründe hizmet veren birçok firma bulunmaktadır. Bunlara ek olarak Türk limanlarından dünyanın çeşitli bölgelerine düzenli seferler yapan hem breakbulk, hem de Ro-Ro seferleri mevcuttur.  Ro-Ro gemilerinde de ciddi miktarda proje yükü taşınmaktadır. Ayrıca Türkiye’de proje lojistiğini forwarder olarak yapan firmaları da dikkate aldığımızda karşımıza bir bütün olarak oldukça büyük bir sektör çıkmaktadır. Bu kapsamda UTİKAD olarak üyelerimizin en az yüzde 30’u proje taşımacılığı hizmeti vermektedir.  

Proje taşımacılığı, geleneksel taşıma yöntemlerinden farklılaşmaktadır ve çeşitli fiziki ve mevzuat altyapılarına gereksinim duymaktadır. Proje taşımacılığında kullanılacak kılavuz araçlar, sürücü ve proje taşımacılığında görev alacak diğer personelin eğitimi ile özel ekipmanların kullanımı konularında eğitim, bilinçlenme ve mevzuat altyapıları konularında halen iyileşmeye ihtiyaç duyulmaktadır. Gabari dışı yüklerde taşıma modları arası yük hareketlerinin sorunsuzca yapılabiliyor olması bir başka gereksinim olarak karşımıza çıkmaktadır. Ağır yüklerin taşınması ile ilgili lojistik operasyonlarda elleçleme noktalarında, sözkonusu malların yüklenip boşaltılabilmesi için yük kapasitesine uygun vinçlerin bulunması gerekmektedir.

Proje taşımacılığında üstlenilen her taşıma ‘tek’ olma özelliğine sahiptir çünkü her müşteri kendi işine özgü bir çözüm beklemektedir. Bundan dolayı müşteri ile iyi iletişim kurmak, taleplerini iyi anlamak, güçlü bir takım çalışması ve işbirliği içerisinde hareket edilmesi gerekmektedir. Müşteri eğer lojistik sürecini tam olarak kavrayamazsa, talep edeceği lojistik faaliyetler hem sürecin optimum yönetilmesine zarar vermekte; hem de gereksiz maliyetlerin oluşmasına neden olmaktadır. Bunun yanı sıra sigortanın olmadığı ve zarar/hasar gibi bir durumun olması halinde lojistik işletmesi müşterisini kaybetmekle kalmaz; hizmet bedelinin çok üstünde bir maliyet ile de karşı karşıya kalabilir. Bu nedenle insan, yöntem ve araç kullanımından kaynaklanabilecek hasar ve kaza tahminleri önceden yapılmaktadır.

Türkiye ekonomisi geliştikçe, özellikle inşaat sektörü, üretim tesisleri, enerji gibi alanlarda yatırımlar çoğaldıkça proje lojistiği işine odaklanan işletmelerinde sayısında artış ve hizmet kalitesinde yükselme sağlanacaktır.  Yeni havalimanı, nükleer santraller, büyük rafineri ve enerji projeleri, aynı zamanda hızlı tren ve metro hatlarına ilişkin yürütülen çalışmalar bu alandaki önemli örnekler ve deneyimlerdir. Bunlara ek olarak tabii ki Irak’ta devam eden projeler ve Türk müteahhitlerin yurtdışında üstlendiği işleri de dikkate aldığımızda Türk proje taşımacılığı sektörüne çok iş düşmekte ve sektör her geçen gün büyümeye devam etmektedir.