“AB HEDEFİNE ULAŞAMADI”

“AB’yi tek bir çatı altında yönetme hedefimiz vardı. AB bu hedefine ulaşamadı. Tek bir devlet, para birimi ve tek bir başkan olmasını istedik. AB’nin kuruluşunda söz sahibi olan Almanya, Fransa ve İngiltere gibi büyük ülkeler kendi işleriyle uğraşıp diğer ülkelerle ilgilenmediler. Bu konuda başarılı olamadılar.”

“TÜRKİYE’NİN AB’YE İHTİYACI YOK”

“Gerçeğe bakıldığında Türkiye’nin AB’ye direkt olarak ihtiyacı yok. Aksine Avrupa Birliği’nin Türkiye’ye ciddi şekilde ihtiyacı var. Çünkü Türkiye’nin çok ciddi bir ticari gücü bulunuyor. Çünkü Türkiye, Avrupa’dan Afrika’ya ve Asya’ya bir geçiş kapısı ve köprü oluşturuyor.”

Birleşmiş Milletler ve Avrupa Konseyi tarafından tanınan önemli bir sivil toplum kuruluşu olan Uluslararası Diplomatlar Birliği’nin (DMW) Kurucu ve Onursal Başkanı emekli Alman Diplomat Günther Meinel ile geçtiğimiz ay İstanbul’da DMW’nin başkanlık devir teslim töreninde birlikteydik. Merkezi Almanya’da bulunan DMW’nin genel başkanlık koltuğuna Almanya’da yetişen Türk Ferhat Bozçelik oturdu. Törende DMW Onursal Başkanı Diplomat Günther Meinel ile Avrupa Birliği’nin geleceği üzerine özel bir söyleşi gerçekleştirdik. Tecrübeli bir diplomat olan Günther Meinel, Ekovitrin’e konuştu. Meinel, Avrupa Birliği’nin kuruluş amacından saptığını belirterek, “Bugün AB, adeta sallanan bir eve benziyor. Böyle giderse AB, yavaş yavaş çökecek” dedi. İşte Alman diplomat Meinel’in çarpıcı açıklamaları…

Uluslararası Diplomatlar Birliği’nin kuruluş amacını ve öyküsünü anlatır mısınız?

19 tane Avrupa Birliği ülkesi bir araya gelerek 2000 yılında Uluslararası Diplomatlar Birliği’ni (DMW) kurdu. Kurulma süreci, politikacıların çok büyük hatalar yaptığının farkına varmamızla başladı. Biz de 19 ülkenin diplomatları olarak bir araya gelerek, halkı temsil etmek amacıyla faaliyetlerimize başladık. Yani DMW’nin kuruluş amacı, politikacıların yapamadığını diplomatların yapmasını sağlamaktı. Böylece DMW Avrupa Birliği’nin isteği ve desteği üzerine kuruldu. Bundan sonra Avrupa Birliği konusunda çalışmalara başladık. İlk hedeflerimizden birisi Türkiye’nin AB üyeliğiydi. Çok fazla bürokrasi ve zorluklarla karşılaştık. Amacımız Avrupa’da yaşayan halkla beraber çalışabilmekti. Bu anlamda hedeflerimize tam anlamıyla ulaşamadık. Kendi içimizde bile krizler ortaya çıktı.

Avrupa Birliği, bankacılık gibi bir sistemi başlattı. AB’ye üye olduğunuzda belli bir miktar para ödüyorsunuz. Bizse her ülkenin aynı şartlara sahip olmasını istiyorduk, yani hedefimiz buydu. Gelinen noktada maalesef AB’yi her ülke kendine göre yönetmeye başladı. Polonya, Macaristan, İtalya ve İspanya yani tüm ülkeler farklı bir yönetim sergiliyor. İngiltere ise AB’den çıktı. Bizim düşündüğümüz gibi bir AB şu anda yok. AB, çok hızlı bir şekilde kendi içerisinde temizlik yapıp yeni bir sisteme geçmesi lazım ki her şey tekrar düzelsin. Yoksa AB yavaş yavaş çökecek.

>>>Haberin devamı için tıklayınız<<<