Çin ekonomisinde yaşanan durgunluk endişesi ve bunun küresel piyasaları kapsayacak şekilde ilerlemiş olması tüm Merkez Bankaları’nda olduğu gibi FED’in atacağı adımları da etkiliyor. Önceki dönemlerde piyasa katılımcılarının faiz artırım beklentilerini uzun süre gerçekleştirmeyen ABD Merkez Bankası FED, Aralık 2015 yılında faizleri 0,25 baz puan artırmıştı. 2016 yılına girilmesi ile beraber özellikle Çin ekonomisinde yaşanan durgunluk endişesi ve bunun küresel piyasaları kapsayacak şekilde ilerlemiş olması tüm Merkez Bankaları’nda olduğu gibi FED’in atacağı adımlarda da etkisi gösterdi. Enflasyon - büyüme denklemine ek olarak küresel piyasalardaki riskin de eklenmiş olması yıl içerisinde 4 kere faiz artırılmasını bekleyen piyasaların tahminini 2’ye indirmesine sebep oldu. Ocak ayından itibaren FED’in “şahin” nitelikteki açıklamaları yerine daha çok “güvercin” şeklinde tabir edilen bekle-gör konumunda devam ediyor olması yatırımcıların faiz artırımı yerine başka göstergelere odaklanmasını sağlıyor. Nisan ayı toplantısında küresel piyasa risklerinin azaldığının belirtilmesi ile beklentileri yeniden gün yüzüne çıkartmış olsa da Mayıs ayı içerisinde gelen Çin verilerinin kötüleşmesi bu beklentileri azalttı. Aynı zamanda yıl sonuna doğru yapılacak seçimler öncesinde FED’in radikal kararlar almasını bekleyenlerin sayısının da azımsanmayacak seviyede olduğunu belirtmekte yarar var.

FED faiz artırımı için bir süre daha bekleyecek
Piyasanın yakından takip ettiği ekonomik verilerin de FED’in aldığı kararları teyit ediyor olması Haziran ayında da faizleri değiştirmeyeceği beklentilerini artırıyor. Özellikle doların Mayıs ayı içerisinde gelişmekte olan ülke para birimleri karşısında değer kazandığını görüyoruz. Elimizde bulunan göstergelere baktığımızda FED’in faiz artırması için bir süre daha bekleyeceği kanaatindeyiz. Ancak bizim için önemli olan yapılacak açıklama esnasında komitenin hangi konuları ön plana aldığı hangilerini listeden çıkardığı olacak.