Başbakan Ahmet Davutoğlu, Haliç Kongre Merkezinde düzenlenen "2016 Yılı Eylem Planı Toplantısı"nda yaptığı konuşmada, 64. Hükümet olarak göreve başladıkları günden bu yana 4,5 aylık bir süreyi tamamladıklarını belirterek, 1 Kasım seçimlerinden önce açıkladıkları seçim beyannamesinde, millete gerçekleştirmeyi planladıkları vaat ve programları tek tek beyan ettiklerini söyledi.

Sadece yol haritalarını açıklamakla kalmadıklarını,  yapacaklarını belli bir takvimle kayıtlayarak, kendilerini bu konuda bağladıklarını anlatan Davutoğlu, 3 ve 6 aylık hedeflerini açıkça milletle paylaştıklarını kaydetti.

Başbakan Davutoğlu, şöyle konuştu:

"Üç aylık vaatlerimizin ve seçim döneminde 81 vilayeti dolaşarak verdiğimiz vaatlerimizin yüzde 100'ünü gerçekleştirmiş olarak huzurunuzdayım. Üç aylık reformlarımızın yüzde 70'ini, 6 aylık reformlarımızın da yüzde 30'unu gerçekleştirmiş bulunuyoruz. Tekrar tekrar bu çalışmalara emeği geçen arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Dikkat ediniz, biz icraatlarla huzurunuzdayız ama bugünlerde hepiniz herhalde takip ediyorsunuz. Biz icraatlarımızla gece-gündüz meşgul iken, bazıları hakaretle meşgul. Biz söz verip gereğini yaparken bazıları sadece ve sadece haya ve edep duygularını çiğneyerek, muhataplarını hakaretle karşılayan bir zihniyete sahip. Buradan bir kez daha hakareti siyaset üslubu zannedenleri şiddetle lanetliyorum. Bir kez daha söylüyorum. Söz vermek bize düşer, verdikleri sözden kaçmak onlara düşer. Söz verip gereğini yapmak bize düşer, yapmak, icra etmek, inşa etmek, ihya etmek bize düşer, tahrip etmek, yıkmak onlara düşer. İcraat bize düşer, hakaret onlara düşer. Bu hakaretleri bir kez daha huzurunuzda telin ediyorum ve herkesi her şeyden önce milletimizin edep duygularına saygı göstermeye ve özellikle de kadınlarımıza ihtiramda, hürmette kusur göstermemeye davet ediyorum. Ümit ederim ana muhalefet partisi lideri de  bu tavsiyelerimizi ve Şeyh Edebali'nin tavsiyelerini bir göz önüne alır ve icraatlarıyla, fikirleriyle gündeme gelir, hakaretleriyle, tahkirleriyle değil."

Vaat ve reformların kamuoyuyla paylaşılması için "reformlar.gov.tr" sitesini kurduklarını ve her vatandaşın buradan reformların ve vaatlerin en güncel halini öğrenebileceğini dile getiren Davutoğlu, vatandaşlardan hiçbir şeyi saklamadıklarını, paylaşılmayan hiçbir hususta da adım atılmadığını kaydetti.

Başbakan Davutoğlu şunları söyledi:

"Biz icraatlarımızla gece-gündüz meşgulken bazıları hakaretle meşgul. Biz söz verip gereğini yaparken bazıları sadece ve sadece haya ve edep duygularını çiğneyerek, muhataplarını hakaretle karşılayan bir zihniyete sahip. Buradan bir kez daha hakareti siyaset üslubu zannedenleri şiddetle lanetliyorum ve bir kez daha söylüyorum, söz vermek bize düşer, verdikleri sözden kaçmak onlara düşer. Söz verip gereğini yapmak bize düşer, yapmak, icra etmek, inşa etmek, ihya etmek bize düşer, tahrip etmek, yıkmak onlara düşer. İcraat bize düşer, hakaret onlara düşer."

"Avrupa Birliği hedeflerimize yürüyoruz"
Başbakan Davutoğlu, eş zamanlı olarak demokratik gelişme istikametinde reformlar yapıldığını ve yine eş zamanlı olarak kamu düzeninin sağlandığını belirterek, "Avrupa Birliği hedeflerimize yürüyoruz. Türkiye'nin yürüyüşünü kimsenin ve hiçbir gücün durdurmasına izin vermedik, vermeyiz Allah'ın izniyle. Türkiye, bütün negatif çabalara rağmen büyüme hedeflerinden, kalkınma hedeflerinden, demokrasi ve hukuk devleti hedeflerinden geriye doğru tek bir adım atmayacaktır" dedi.

"Vatandaşımızın refah seviyesini daha da yükselteceğiz"
"Biz inanıyoruz ki 2016 yılı daha da bereketli bir yıl olacak. Kaos ve kriz bekleyenler hayal kırıklığına uğrayacak" diyen Başbakan Davutoğlu, "Türkiye'nin ilerlemesini sabote etmek isteyenler amaçlarına asla ulaşamayacak. Türkiye ekonomisini daha da büyüteceğiz ve vatandaşımızın refah seviyesini daha da yükselteceğiz." şeklinde konuştu.

Başbakan Davutoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yılın ilk iki ayında mali disiplinden de taviz vermedik. Çok şüpheler beyan edenler oldu, 'Bu vaatler gerçekleşirken bütçe yükü ne olacak, bütçe açığı artacak mı, nereye gidiyoruz, acaba bunların hesabı mı yapıldı diye, soru soranlar oldu. Bilsinler biz hesap etmeden yola çıkmayız. Söz verdiğimizi de yaparız, hesabımızı da her gün en son noktasına kadar takip ederiz. Merkezi yönetim bütçesinde Ocak-Şubat döneminde 6,6 milyar Türk Lirası fazla, faiz dışı dengede ise 16,4 milyar Türk Lirası fazla verdik, elhamdülillah, bütçemiz bereketlendi. Çünkü biz milletimizin duasıyla yola çıktık."

Kadınlara yönelik çalışmalar
Davutoğlu, katılımcıların alkışları ve tezahüratları üzerine "Eminim bu sesler en fazla güvenerek Cumhuriyet Halk Partisi'ne oy vermiş olan değerli hanımefendilere ulaşacaktır. Onların da aynı tepkiyi vereceğine inanıyorum" dedi.

Doğum sonrasında kadın memurların analık izni bitiminde başlayan izin süresinin yarı zamanla çalışma süresinin bitiminde başlayabilmesinin önünün açıldığını anlatan Davutoğlu, bu düzenlemelere ek olarak gerek işçi, gerekse memur kadın çalışanlara doğum sonrası ilk doğumda 60, ikincisinde 120, sonraki doğumlarda ise 180 gün süreyle yarı zamanlı çalışıp tam ücret alma hakkının getirildiğini kaydetti.

Daha önce annelere ilk çocukta 300, ikincisinde 400, üçüncü ve sonrakilerde de 600 lira doğum yardımı veren düzenlemenin hayata geçirildiğini anlatan Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Şimdi de 850 bin kadın memurun kariyerlerini kolaylaştırmak için doğum nedeniyle ücretsiz izinde geçen sürelerini memuriyet kıdeminde değerlendirme kararını aldık, uygulayama başladık. Ayrıca çocuğu olan anne ve babaya, çocukları mecburi ilköğretim çağına gelene kadar kısmi süreli çalışma hakkı tanıdık. Biraz önce ekranda hanımefendiyi dinlediniz. Bütün kadınlarımızın önünde seçmek zorunda kaldıkları iki alternatif vardı. Ya meslekleri ya anne olma sorumlulukları. Biz dilemmayı, bu gerilimi kadınlarımızın, mübarek kadınlarımızın, altını çizerek söylüyorum bugünlerde sık sık söyleyeceğiz, hangi siyasi görüşe sahip olursa olsun, hangi kanaati taşıyor olursa olsun, hangi etnik mezhebe, dine, kökene sahip olursa olsun bütün kadınlar mübarektir. Anne olan her kadının da ayaklarının altı öpülecek kadar bize bir emanettir. Toplumumuzu da bundan sonra kadına karşı şiddete ne kadar karşı çıktıysak hep beraber, kadına karşı hakarete de aynı ölçüde karşı çıkma konusunda birliğe, beraberliğe davet ediyorum. Kadına dönük hakaret, tahkir, bir tür şiddettir ve kadına uzanan elleri nasıl durduruyorsak, bu ellere nasıl gerektiği cezayı veriyorsak, kadına karşı uzanan dillere de aynı tepkiyi göstereceğiz."

"Milleti değil devleti tanımlayan bir anayasa yapacağız"
Yeni anayasa hakkında da değerlendirmelerde bulunan Başbakan Davutoğlu, "Biz milletimize verdiğimiz sözün arkasındayız. Tüm kesimlerin, 'işte bu benim anayasam' diyebileceği sivil bir milli anayasa yapacağız inşallah. 78 milyon vatandaşımızı dikkate alarak, onların taleplerini, ihtiyaçlarını gözeterek yolumuzda yürümeye devam edeceğiz. İnsan onurunu koruyan, insan hak ve özgürlüklerini genişleten, milleti değil devleti tanımlayan bir anayasa yapacağız. Güçler ayrılığını tahkim eden, yetki ve sorumluluk dengesinin en iyi kurgulandığı bir metnin ortaya çıkması için azami gayreti gösteriyoruz. İnşallah kısa bir süre içinde yazım çalışmalarını tamamlayacağız." şeklinde konuştu.