İZMİR (AA) - Başbakan Binali Yıldırım, anayasa değişikliğine ilişkin "Yeni sistemde artık milletvekilleri daha özgür, özgüvenleri yüksek, bölgelerinde bilinen, tanınan insanlar olacak. Ismarlama olmayacak. Baraj tabii ki konuşulacak. Seçim Kanunu da konuşulacak." dedi.

AK Parti İzmir İl Başkanlığının bir otelde düzenlediği yemekte işadamlarıyla bir araya gelen Yıldırım, Türkiye'nin bugün dünyanın en büyük havalimanını yaptığını ve havacılığın merkezi haline geldiğini söyledi.

Yıldırım, bunların kıskanıldığını belirterek, "Gezi olaylarında dikkatinizi çekti mi bilmiyorum, aynı anda Brezilya'da, Venezuela'da, Meksika'da da olaylar oldu. Orada insanlar nasıl protesto ettiler hükümetlerini, 'Kardeşlerim paraları çarçur etmeyin, yol yapın, köprü yapın, havalimanı yapın, vatandaşa faydalı işler yapın'. Bizde neydi, 'Havalimanı yapmayın, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü, Avrasya Tüneli'ni, bölünmüş yolları yapmayın'. Olur, baş üstüne. İşte bunları yaşadı Türkiye." diye konuştu.

- "Marifet iltifata tabidir"

Yıldırım, Türkiye'nin olaylar karşısında milletten aldığı güçle dik durduğunu ve gereken cevabı verdiğini ifade etti.

İzmir'in Türkiye'nin ilklerinin şehri olduğunu vurgulayan Yıldırım, böyle önemli bir şehrin bugünkü halinden mutlu olmadığını söyledi. Kentin bugün bundan daha iyi durumda olması gerektiğine işaret eden Yıldırım, "Bunu yapabilir miyiz, yaparız ama biraz el atın, biraz destek verin. Buna ihtiyaç var, marifet iltifata tabidir. Alıcısı olmayan mal zayidir. Biz marifetimizi göstermek istiyoruz ama iltifata da ihtiyacımız var. İltifatı da siz vereceksiniz. Bakın kaç senedir uğraşıyorum şu körfez geçişine, babamın işi mi, İzmir'in işi. Kaç sefer ÇED'i mahkemeye verdiler, kaç sefer engellediler. Ama nihayet inatla murat dedik, bitirdik. Her şeyi bitti, bu sene ihaleye çıkacağız. Eğer biz bu işlere takılıp havlu atsaydık bu kadar hizmeti yapamazdık. Mücadele şart. Ama bu mücadelede İzmir'i yanımda görmek istiyorum. Yoruldum, biraz destek." ifadelerini kullandı.

Anayasa değişikliğinin her safhasında emeği bulunduğunu anlatan Yıldırım, detayını bildiğini, çalıştığını, her sorunun cevabını verecek durumda olduğunu kaydetti.

Başbakan Yıldırım, 16 Nisan'daki halk oylamasında oylanacak değişikliğin bir kolektif çalışma ürünü olduğunu belirterek, MHP ile bir araya geldiklerini, 15 Temmuz'dan sonra Türkiye'nin bir beka sorunu olduğunu gördüklerini ve bu çalışmayı milletin önüne getirdiklerini söyledi. "Esasen bu çalışma 67 yıldır Türkiye'nin gündeminde ama şartlar şimdi oluştu." diyen Yıldırım, şöyle devam etti:

"Burada biz bir yönetim sistemi değişikliğine gidiyoruz. Sürekli güçlü iktidar çıkaran, istikrarı kalıcı hale getiren cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi, işin adı bu. Bunda ne tek adamlık var, ne padişahlık var. Tek adam nerede olur? Milletin oyla, seçimle getirdiği yerde tek adam olmaz, partilerin seçime girdiği yerde tek adam olmaz. İki dönemden fazla görevde kalamıyorsan tek adam olmaz. Bunları doğru koymak lazım. Meclisin hem yasama hem denetleme yetkisi var. Seçilen cumhurbaşkanının, görevlendirilen bakanların Meclise hesap verme mecburiyeti var, mahkemelere, millete hesap verme mecburiyeti var. Böyle bir şey yok. Onun için söylenenlerin müthiş bir bilgi kirliliğine sebep olduğunu bilmenizi istiyorum. Anamuhalefet partisi genel başkanı, yarın bir araya geleceksiniz, onu da dinleyeceksiniz. Dinleyin kararınız verin." 

- "İzmir olmadan Türkiye resmi eksik olur"

Başbakan Yıldırım, İzmir'in bir hemşehrisi, milletvekili olmaktan, güzel şehre hizmet etmekten büyük bir mutluluk duyduğunu dile getirerek, daha fazla bir araya gelme, daha fazla İzmir'i konuşabilme isteğini aktardı. İzmir'in her şeyi hak ettiğini vurgulayan Yıldırım, "İzmir olmadan Türkiye resmi eksik olur. İzmir Türkiye'ye lazım. Türkiye'nin yeri, 34 İstanbul, 35 İzmir, yeri burasıdır. Hedefimiz bu olmalıdır. Bunu birlikte başarabiliriz. Bunun için bize bugüne kadar destek verdiniz, bu desteğinizin artarak devamını istiyorum. Çok şey istemiyorum. Bunları biz hizmet olarak misli misli yapacağız. Karşı çıkanlarda günün sonunda onlar da yaptığımız şeylerin ülkemize İzmirimize güzel işler olduğunu, güzel kararlar olduğunu görecekler. Belki zaman alacak. Ben ümitliyim. Hiç ümitsiz olmadım." diye konuştu.

- "İzmir denize dökmez ama sandığa gömer"

Binali Yıldırım son günlerde İzmir üzerinden yapılan, İzmir'e hiç yakışmayan benzetmelerden çok üzüldüğünü ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü:

"Efendim bir tanesi çıkıyor, kendini bilmez bir adam 'Evet çıkarsa nasıl düşmanı İzmir'den denize döktük, onları da denize dökeceğiz'. Sen kimsin ya? İzmir'i nasıl böyle bir işle yan yana getirirsin, nasıl bu milleti denize dökersin? Bu millet pazar günü sana dersini verir. O zaman anlarsın. İzmir denize dökmez ama sandığa gömer, bunu söyleyenleri sandığa gömer. Benim bildiğim İzmir bunu yapar. Bir tanesi de çıkmış, İzmir milletvekili, yazık, en galiz küfürleri yapıyor. Böyle bir şey olur mu? İzmir'in güzel şeylerle anılması lazım, bu şehri temsil edenlerin bu şehrin itibarına, markasına zarar getirmeyecek sorumlulukta insanlar olması lazım. Temsil kabiliyetleri olması lazım. İnşallah yeni sistem bunu da sağlayacak. Çünkü yeni sistemde artık milletvekilleri daha özgür, özgüvenleri yüksek, bölgelerinde bilinen, tanınan insanlar olacak. Ismarlama olmayacak. Baraj tabii ki konuşulacak. Seçim Kanunu da konuşulacak. Çünkü sistem kendisi istikrarı, tek başına güçlü iktidarı esas alıyor. Bunlar olunca milletvekilinin asli görevi kanun yapmak, bölgesinin sorunlarının çözümüne daha fazla zaman ayırmak, yürütme ile yasamanın erki yetkilerinin kesin olarak ayrılması. Sistemin güzelliği budur."

- "Yeni sistemde milletvekilleri daha özgür olacak"

Yıldırım, yeni sistemle kaybedilen zamanların telafi edileceğini belirterek, "Ülkemiz çok değil 10 yıl içerisinde iki elin parmaklarıyla gösterilen ülkeler arasına girecek. Bunun uzak bir hedef olmadığını lütfen düşünün. Türkiye bunu başarabilir. Bu sistem Türkiye'nin başını ağrıtan terör meselesini de kökünden çözecek. Bu yolda esasen çok ciddi ilerleme kaydettik. Bugün artık bölücü partinin adı bile okunmuyor. Doğu'da, Güneydoğu'daydım. Hakkari'de, Şırnak'ta, Bingöl'de, Muş'ta, her yerde, Ağrı'da, Iğdır'da insanlar bayrak elinde avazı çıktığı kadar bağırıyor, 'PKK kahrolsun', 'PKK kahrolsun'. İki yıl önce orada bayrak çıkaramazdınız. Sesinizi çıkaramazdınız. Gelen siyasetçi elini uzattığında elinizi vermezdiniz. Çünkü örgüt onları tehdit ediyordu. Bunlar bitti. İrade olmayan yerde idare olmaz dostlar. İrade vardır, devlet iş başındadır. Devlet her tarafa hakimdir. Olması gereken de budur. İnşallah yarınımız bugünden daha güzel olacak. Hiç endişeniz olmasın. Rahat olun. Siz rahat uykunuzu uyuyun, biz nöbetteyiz. Hiç merak etmeyin." şeklinde konuştu.