İZMİR (AA) - Başbakan Binali Yıldırım, pazar günü yapılacak anayasa değişikliği halk oylamasında sandık güvenliğinin sağlanması, sandığa gidecek vatandaşlara yönlendirme ya da baskı yapılmasının önlenmesi konusunda polise önemli görev düştüğünü belirtti.

Türk Polis Teşkilatının kuruluşunun 172. yıl dönümü nedeniyle Konak Polisevi'nde emniyet mensuplarıyla bir araya gelen Yıldırım, konuşmasında eski Türkiye alışkanlığında, vatandaş odaklı değil devlet odaklı çalışma anlayışının hakim olduğunu söyledi. 

Eski Türkiye'de milletin, devletin bekası için sanki memurmuş gibi düşünüldüğüne dikkati çeken Yıldırım, "Şimdi tam tersine devlet, millet için var, devlet milletin güvenliği, bekası için var. Devletimiz ne yazık ki uzun yıllar vatandaşıyla kavgalı oldu. Devlet gücünü kullanan, vatandaşa mesafeli oldu, tepeden baktı." dedi.

AK Parti olarak yönetim anlayışlarının insan merkezli olduğunu, "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" düsturundan hareket ettiklerini vurgulayan Yıldırım, ülkeyi korkularından arındırdıklarını, vatandaşın artık adalet ve hukuk terazisini emniyetle tutan ve devletine güvenen bir konuma geldiğini ifade etti. 

Tüm bunların korkuyla değil güvenle sağlandığına işaret eden Yıldırım, şöyle konuştu:

"Devletin gücünden sadece ama sadece suç işleyenler, suçu organize edenler ve caniler korkacak, onun dışında vatandaşın korkmasını gerektiren hiçbir şey yok. İnsan hayatına kast edenler, hak etmediğini gasp edenler, terör örgütleri, suç şebekeleri korkacak. Bizim siyasetimizde devlet, millet oldu, milletin oldu. Devlet adına hiçkimse bu ülkenin hiçbir vatandaşına tepeden bakamaz. Polis namustur. Polis sadece sokağın güvenliğini sağlamaz aynı zamanda demokrasinin ve hukukun da işlemesini kollar, gözetir. Polis kimsesizin, yolda, sokakta kalanın sığınağıdır."

Başbakan Yıldırım, polislerin fedakarlıklarını bildiklerini belirterek, Türkiye'nin bütün imkanlarıyla polislerin yanında olduklarını, olmaya devam edeceklerini söyledi.

Yıldırım, son 15 yılda, teşkilatın hem araç, gereç, silah, mühimmat gibi ihtiyaçları hem de kişisel beklentileri bakımından önemli çalışmaları hayata geçirdiklerine dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Tabii ki daha fazlası beklenebilir, yapılabilir ama ülkemizin imkan, kabiliyetleri el verdiğince mutlaka bunlar da yerine gelecektir. Birkaç örnek vermek gerekirse 2002'de göreve yeni başlayan bir polis memuru 665 lira maaş alıyordu. Bugün 3 bin 557 lira. 2006'da tazminatlarda iyileştirme yaptık. Tazminatlardan dolayı da 230 lira katkı sağlanıyor. Dalgıç olanlara ayrıca ilave tazminat veriliyor, bin 500 ile 2 bin 500 lira arasında. 2012'de pilotlara, uçuş ekibine de ilave tazminatlar verilmeye başlandı. 2008'de bu tazminatlara bomba uzmanları da dahil edildi. Bin 248 lira ilave ödeme yapılıyor. Aynı yıl çarşı, mahalle bekçilerimizi emniyet hizmetleri sınıfına dahil ettik. Böylece onların da ek göstergeden yararlanmasının yolu açıldı. 2011'de özel harekat personeline ek tazminat geldi. Bugün 882 lira ile 351 lira arasında değişen bir ödeme yapılıyor. Yüksek öğrenimli polis memurlarımızın maaş derecesinin bire düşürülmesini sağladık. Emeklilik için bu."  

- "Vatandaşı tedirgin etmeden"

Yıldırım, güvenliğini sağlayan ekibin işini oldukça titizlenerek yaptığına işaret ederek, "Biz gidiyoruz kampanya yapıyoruz, orada burada vatandaşla haşır neşir oluyoruz. Biz vatandaşın arasına daldığımız zaman bizim ekibin benzi beti... Yani böyle perişan oluyorlar. Ben onları fark ediyorum. Onlar bizim emniyetimiz, güvenliğimiz için çok titizleniyorlar." diye konuştu.

Siyasetin işinin insanla olduğuna değinen Yıldırım, "İnsana mesafeli olma şansınız yok. İnsanla haşır neşir olacaksınız. İnsanlarımız, vatandaşlarımız arasına giren suç unsurları mutlaka olabilir, onlara karşı tabii tedbir almanın zorluğunu da biliyoruz. O bakımdan işinizi de zorlaştırdığımızın farkındayız. Ancak bizi bunu yapmaktan alıkoymak yerine, kısıtlamak yerine daha zekice tedbirleri geliştirmenizde fayda var. Bunu yaparken de vatandaşı tedirgin etmeden. Başbakan geliyor, herkes sağı solu iteliyor, oradan filan... Bu iş, iş değil. Biz vatandaşın içerisine olağanüstü bir görüntüyle değil doğal bir şekilde girebilmemiz lazım. Bunu arzu ediyoruz. Ülkemizin içinden geçtiği durumları da gözardı etmiyoruz." ifadelerini kullandı.

- "3 terör örgütüyle mücadele eden başka ülke yok"

Yıldırım, Türkiye gibi aynı anda 3 terör örgütüyle mücadele eden başka bir ülke olmadığına işaret ederek, "O anlamda karşı karşıya kaldığımız tehditlerin boyutu başka ülkelerden çok fazla. Güney komşularımızda yaşanan savaşlar, oradaki otorite boşluğunun bize oluşturduğu tehditler, bunlar önemli şeyler. Bu yüzden de bir an bile rehavet içerisinde olmamız, büyük bir felaketi kaçınılmaz hale getirir, biliyorum. Bunları tabii kamuoyuyla da paylaşmamız mümkün değil, biliyorum o kadar çok olay önleniyor ki, yüzlerce olay önleniyor ama bir tanesi kaçıyor, onun verdiği acı hepimizi maalesef etkiliyor." diye konuştu.

Teşkilatın 172. kuruluş yıl dönümünü kutlayan Yıldırım, ülkenin her köşesinde görev yapan polislerin alnından öptüğünü belirterek, onları tebrik etti. Yıldırım, bu uğurda canlarını seve seve veren şehitleri rahmetle andığını, gazilere sağlıklı uzun ömürler dilediğini söyledi.

- Sandık güvenliği

Başbakan Yıldırım, Türkiye'nin bir referanduma gittiğini, milletin bir tercih yapacağını ifade ederek, "Bu pazar günü, ayın 16'sında millet sandık başına gidecek, tercihini yapacak. Milletin yaptığı tercih başımız gözümüz üstüne. Bizim milletin söyleyeceği lafın, sözün üzerine söyleyecek sözümüz olmaz. Biz ülkemizin aydınlık yarınları, geleceği için, bir daha kriz, kaos, darbe yaşanmaması için, ekonomimizin çok daha güçlenmesi için iyi bir iş yaptığımızı düşünüyoruz. Bu halisane duygularla hazırladığımız anayasa değişikliğini milletimizin huzuruna getirdik, onayına sunduk." diye konuştu.

Halk oylaması günü polislerin daha sıkı görev yapacağını dile getiren Yıldırım, sözlerini şöyle sürdoaunları kaydetti:

"Yurdun her köşesinde sandık güvenliğinin sağlanması ve milletin oylarını özgür iradesiyle sandığa yansıtması için sizin yapacağınız çalışma çok önemli. Hatırlayın 7 Haziran'da yaşadıklarımızı. Bazı yerlerde sandık güvenliğini sağlayamadık. Terör örgütleri tehditle, şantajla, baskıyla milletin tercihini değiştirdi. O yüzden de ülkemiz kısa süreli de olsa siyasi istikrarsızlıkla karşı karşıya kaldı. Onun için bu pazar günü özellikle sandık güvenliğinin sağlanması, aynı zamanda sandığa gelecek vatandaşlara yönlendirme yapılmasının, herhangi bir şekilde baskı yapılmasının önlenmesi konusunda önemli görevleriniz var, bu konunda da başarılar diliyorum. Sizlere güveniyorum."

Yıldırım, İzmir Emniyet Müdürlüğünün faaliyetlerine de değinerek, "Son günlerde yaptığı operasyonlarla göz dolduruyor. Uyuşturucuyla mücadele, terörle mücadele konunda güzel işler çıkardınız. Başka yerlerde yapılan mücadelelere sağladığınız istihbarat desteği oldukça kıymetli. Bu vesileyle İzmir Emniyet Müdürümüz Hüseyin Aşkın Bey başta olmak üzere tüm teşkilatı tebrik ediyorum. Başarılarınızın devamını diliyorum." dedi.

Polis telsizinden tüm teşkilatın 172. kuruluş yıl dönümünü kutlayan Yıldırım'a, İzmir Emniyet Müdürü Aşkın Saat Kulesi figürlü plaket takdim etti.

Başbakan Yıldırım salonda bulunanlarla tek tek tokalaşarak çeşitli hediyeler verdi.