Ak Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk’ün TRT Haber de gündeme getirdiği TEDES vurgunu mercek altına alınıyor. Siyasi Partilere sızan kriptolu Paralel yapı elemanlarının emniyet ve yerel yönetimlere işbirliği yaparak birçok il ve ilçelerde hasılat paylaşım sistemiyle TEDES sistemi kurmuş.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet  Özhaseki’nin  “ Avcı  Şirket” olarak isimlendirdiği   bilişim şirketleri özellikle Ak Parti döneminde yapılan duble yol güzergahındaki il ve ilçelere nüfuz ederek   Elektronik  Trafik Denetleme Sistemi kurmayı teklif ediyor. Yollara sık aralıklarla kurulan TEDES kameraları hem şehri kontrol altına alıyor hem de  hız sınırlarıyla oynayarak  sürücüleri haraca kesiyorlar.  Bir çok yol da  kurdukları tuzak kameralarla vatandaşa ağır bedeler ödettiren  bu şirketler  toplanan hasılattan da  aslan payını alıyorlar.  Ne kadar çok ceza; o kadar çok para anlamına geliyor. Bu sistemi kurduran belediyeler ise kesilen trafik cezalarından yüzde 10 ila 17.5 arasında bir pay alarak bile bile vatandaşını soyduruyor. Yapılan yatırımın bedelini çubuk tahsil etmek isteyen Bilişimci - Avcı şirketler sistemi kurdukları il ve ilçelerde sık sık sabit hız limit tabelalarının yanına geçici tabelalar yerleştirerek yolda bakım ve onarım varmış gibi hız limitlerini sürekli düşürerek sürücülerin ceza almalarını sağlıyor. Sürücüler bu uygulamalara büyük tepki veriyor. Şehirlerarası yapılan seyahatlerde kesilen bu cezalar hem sürücülerin psikolojisi ve bütçelerini bozuyor. 


 


ULUSLARARASI YOLDA 74 KM HIZ’IN CEZASI 412.00 TL
Türkiye’yi Batı dan Doğu ya ,Kuzey den Güney’e bağlayan  uluslararası otoyollarda  TEDES sistemlerini kuran  bilişim  şirketleri  bir çoğu FETÖ  terör örgütüne  finansal ve teknolojik  destek sağlama gerekçesiyle sorgulanıyor  İstanbul-Samsun-Karadeniz, Ankara- Erzurum ,Sivas -Erzurum ,Balıkesir- İzmir  vb gibi  diğer duble yollarda sistemi kuran bilişim şirketleri  FETÖ örgütünün soruşturma dosyalarına girmiş. Birçok il, ilçe ve belde  TEDES uygulaması yapan bilişim şirketleri, yola kurdukları “tuzak” geçici hız tabelalarıyla sürücülerden büyük miktarda ceza alınmasına sebep oluyorlar. Amaç, daha çok kişiye ceza kesmek ve hasılattan daha çok pay almak. Bunun içinde hız limitine uyan sürücüleri yanıltmak için sık sık geçici hız tabelalarıyla hız limitleri ile oynamak ve daha çok hasılat toplayabilmek. Belediyeler ise toplanan hasılatın en fazla yüzde  17 ile yetiniyor. Geri kalan pastanın büyük kısmı Bilişim şirketlerinin kasasına giriyor. Osmancık ve Ordu gibi bir çok yerde neredeyse 500 metre aralıklarda kurulan bu TEDES tuzaklarına yakalanmamak mümkün değil. Bir çok yerde de hız sınır limitleri bilinçli olarak düşürülerek sürücülere ağır bedeller ödetiliyor. Konuyu TBMM Meclis gündemine taşıyan Çevre Bakanı Mehmet Özhaseki “ Öyle yerler var ki, dümdüz yol, yokuş aşağı ve hız limiti 40 olarak ayarlanmış. Bu olacak şey değil.. Bunda kesinlikle kasıt var “ diyerek bu sistemi kuran firmaların iyi niyetli olmadığını vurguluyor. Ak Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk ise TRT Haberde Değişen Türkiye programında, Karadenizlilerin Osmancık ta ve Ordu da TEDES mağduru durumuna düşürüldüklerini, belediye başkanlarının da bu işte şirketlerle işbirliği yaptıklarını vurguluyor. Külünk “ Bu mobese sistemini kuran kim? Hangi örgütle ilişkisi var? FETÖ örgütüyle soruşturması hangi aşamada, bilgileri alt yazılımlarla nerelere ulaştırılıyor ?” diye soruyor.



TEDES MAĞDURLARININ SESİNİ KİM DUYACAK?
Ülke kalkınmasına hizmet için Ak Parti’nin  büyük emeklerle hizmete açtığı duble yollar artık ” Deli Dumrul “hikayesinde olduğu gibi.. . Geçen den bir geçmeyenden 5 akçe misali…
Hikayeyi birlemeyen yok: Deli Dumrul bir köprünün başını tutmuş, Geçen atlılardan 1 akçe, geçmeyenlerden 5 akçe alıyormuş…
Son 13 yılda Ak Parti Recep Tayyip Erdoğan’ın Liderliğinde Türkiye’nin neredeyse tüm şehirlerini birbirine uluslararası standartlarda duble yollarla bağladı. Büyük yatırımlar yapıldı. Amaç ekonominin büyümesi, insanların refahının artması,  kazalarının önlenmesi... Peki ne oldu? Ülkemiz çok güzel yollara kavuştu. Ama vatandaş bu yollarda kurulan TEDES sisteminden memnun mu? Hayır… Nedeni Deli Dumrul hikayesi  asırlar sonra gerçek oldu…Şehirlerarası  yol güzergahlarındaki Belediyeler  yol başlarını tutmuş,  hız limitleriyle oynayarak o yoldan geçen sürücülere mutlaka ceza kesmeyi hedeflemiş.. 110,90, 80, 70, 60, 50, derken artık hız limiti Öküz arabası limiti olan 40 a kadar düşürülmüş. El insaf demekten insan kendini alamıyor. İl ve İlçelerden geçen yol başlarını tutan TEDES sisteminin kontrolünü çoğu FETÖ soruşturmasına giren olan Bilişim şirketleri tarafından yapılmış.  Belediye Başkanları bütçe ayıramadıkları bu iş için; tek amacı kar olan, hizmet amacı olmayan şirketlerle işbirliği yaparak sistemden üç beş faydalanmak istemiş. Ancak o illeri ve ilçeleri gezmeye giden sürücüler ya da tatilciler cezayı yedikleri yerleri kara listeye alıp oradan simit bile almıyor. O yüzden tüm otoyol güzergâhlarındaki esnaf, hediyelik eşya satıcıları kafeler, lokantalar, dinlenme tesisleri adeta sinek avlıyor. Çünkü  duble yolarla şereflenen Yerel yöneticiler TEDES uygulamalarına  geçerek üç beş kuruş kazanma uğruna binlerce sürücünün alın terini avcı şirketlerin insafına bırakmış…Gecenden 1 , geçmeyenden 4  lira” hikayesi gerçeğe dönüşmüş..
Şehirlerarası güzergâhlarda kurulan ve daha önce araç kuyrukları olan dinlenme tesisleri sahiplerinin bir çoğu “İş yok çalışanların paralarını ödeyemiyoruz kapatalım’’ hesapları yaptıklarını söylüyor.  Sürücüler ise TEDES uygulaması olan şehirlerde durmak yok. Alışveriş yok. Hata mecbur kalmadıkça yakıt almak yok “diyerek büyük tepki gösteriyor… TEDES soygununa göz yuman Yerel yöneticilerin durumu ise   “ Dimyat’a Pirinç’e giderken evdeki Bulgurdan olmak.” ifadesiyle anlatılabilir ancak.
Hukukçular; TEDES uygulamasıyla ilgili sürücülerin mutlaka itirazlarını yapmalarını istiyorlar. Bir güzergahta bir günde en fazla bir ceza uygulaması yapılabileceğine dikkat çekiyor. Dolayısıyla sürücüye bir şehirde birden fazla ceza kesilmemesi gerektiğini söylüyorlar. Türkiye’nin dört bir tarafına TEDES sistemini kuran firmaların acilen denetim altına alınması, yollardaki geçici hız tabelalarının kaldırılması ve Karayollarının belirlediği gerçek hız levhalarının kalıcı ve sabit olarak konulması acili yet arz ediyor. Ayrıca Avcı şirketlerle yapılan “hasılat paylaşımı” sözleşmelerin iptal edilmesi ve avcı şirketlerin sürücülere tuzaklama sistemiyle kestikleri cezaların hak sahiplerine iadesi isteniyor. Eğer iade edilemiyorsa bu şirketlerden tahsil edilerek devletin maliyesine verilmesi hususu sürücülerin en çok konuştuğu konu…