Sigorta sektörünün geniş katılımla belirlenmiş ve sektörün tüm paydaşları tarafından benimsenmiş bir stratejik planı olmadığını belirten Çetin, herkesin üzerinde mutabık kalacağı, geniş kabul görecek “Strateji Belgesi” ve buna uygun “Eylem Planı” hazırlayarak, tüm paydaşlar nezdinde TSB’nin “referans kurum” olma vizyonunu gerçekleştireceklerini kaydetti.

“Gündemi takip eden değil, gündem belirleyen bir konumda olmalıyız”
Sigorta sektörünün mevcut durumunu değerlendiren Serhat Çetin, “Günlük sorunlar karşısında sürekli ‘reaktif’ iletişim kuran bir yapıda olduğumuzu görüyoruz. Sektörün potansiyel gücünü, sigortanın toplum ve ekonomi için yarattığı fayda ve fonksiyonlarını tüm kesimlere anlatabilmeliyiz. Ekonomiye ve topluma sağladığı faydayla ülkenin en önemli sektörlerinden biri olan sigorta sektörü, gündemi takip eden değil gündem belirleyen bir konumda olmalı. Bunu yapacak insan kalitesine, vizyona ve güce sahibiz. Sektörün tüm kesimlerinin katılımıyla, ihtiyaç halinde iletişim kuran değil, iletişimi stratejik hedeflere ulaşmakta etkili şekilde kullanan ‘proaktif’ yapıya kısa sürede ulaşacağız” dedi.

"Değişen şartlara uyum sağlayan bir sektör olacağız"
Sigorta profesyonellerinin gündemin ve ekonomik iklimin çok hızlı değiştiği bir ülke ve bölgede zorlu bir iş yaptığını belirten Çetin, “ Bunun yer yer avantajlarını yaşamakla birlikte daha çok dezavantajlarını yaşıyoruz. Tüm paydaşlarımız nezdinde daha güçlü ve itibarı yüksek bir sektör yaratmak için, gelişen, yenilenen ve zamanın koşullarına uyum sağlayan hatta zamanın ötesinde hareket eden bir Birlik yaratmalıyız.” dedi. 

"Hedeflerimiz, 2030’a hatta daha sonrasına ulaşacak güçte olmalı"
Sektörün hedeflerini ve yönünü belirleyecek Strateji Belgesi’nin uzun vadeli bir perspektifte hazırlanması gerektiğini vurgulayan Çetin, sözlerine söyle devam etti: “Sigorta sektörünün tüm kesimlerinin ortak aklıyla hazırlanacak Strateji Belgesi, TSB’nin hedefleri ve bugünkü yeri konusunda bizi daha fazla çalışmaya sevk edecek. Uzun vadede sektörümüzün gelecek hedeflerine ulaşmasında ve konumlanmasında köprü görevi görecek. Bugün sigorta sektörünün hedefleri, 2030’a hatta daha da sonrasında ulaşacak güçte olmalı. Sadece sektör için değil, ülke ekonomisinin geleceği ve istikrarı için de, üzerinde ‘düşünülmüş’, tüm kesimlerce ‘benimsenmiş’ geniş perspektifli bir planlama yapmalıyız.” Sigorta sektöründeki bu değişimin imkansız olmadığını belirten Serhat Süreyya Çetin, “Bütün bu değişimi sektörün dinamiklerini harekete geçirerek, komite üyeleri ve sektöre gönül veren herkesle birlikte çok çalışarak başarabileceğimize inanıyorum.” dedi. Çetin, sözlerini “Standartları yüksek, daha güçlü ve hayatın her alanına nüfuz etmiş bir sektör hayal ediyor ve hedefliyorum” diyerek sonlandırdı.