Ankara 9. İdare Mahkemesince verilen bir iptal kararının bazı gazete ve haber siteleri tarafından yanlış yorumlandığına işaret edilen açıklamada; “ Kuruluşumuzun havaalanlarında yer tahsisi hizmetlerine ilişkin olarak kiracılar arasında ayrımcılık yapmak suretiyle hâkim durumunu kötüye kullanması söz konusu değil.” Görüşüne yer verildi. 

Açıklamada şöyle denildi;

Rekabet kuruluna müracaat eden bir şirket; Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğünün, hava limanlarında, yer tahsisi hizmetlerine ilişkin olarak 2006 yılında yayınladığı tarife ile kiracı teşebbüsler arasında ayrımcılık yapmak suretiyle hâkim durumunu kötüye kutlandığı iddiasında bulunmuştur. 

Başvuruyu inceleyen kurul,  24.04.2012 tarih ve 12-21/561-159 sayılı kararında; 

 “ Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğünün, 

1- "Yer Tahsis Tarifeleri"nde, havaalanlarında arazi ve/veya üzerinde yer alan tesisleri kiralayan teşebbüsler arasında "31.12.2005 tarihinden önce ve sonra yer tahsisi yapılanlar” şeklinde bir ayrıma gitmek suretiyle ve bu kritere göre belirlediği fiyat tarifeleri yoluyla ilgili pazardaki hâkim durumunu kötüye kullanmadığına,

2- Rekabet Kurulu'nun vermiş olduğu 04,07.2007 tarih ve 07-56/668-231 sayılı kararın gereğini yerine getirdiğine,

3- Bu itibarla başvuru konusu eylemlerin 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'un 6. maddesini ihlal etmediğine “  Danıştay yolu açık olmak üzere karar vermiştir.
Başvuru sahibi şirket Rekabet Kurulunun bu kararının iptali için Ankara 9.İdare Mahkemesi nezdinde dava açmıştır. Ankara 9.İdare Mahkemesi, 31.10.2014 günlü kararıyla “dava konusu işlemin iptaline” karar vermiştir. 


KURULUŞUMUZ BU DAVADA TARAF DEĞİL

Rekabet Kurulu,  mahkemenin gerekçeli kararının kayıtlarına intikal etmesi üzerine  “hava limanlarında yer tahsisi hizmetlerine ilişkin olarak kiracı teşebbüsler arasında ayrımcılık yapmak suretiyle 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'un 6. maddesinin ihlal edilip edilmediğinin tespiti amacıyla Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü hakkında aynı Kanun'un 41. maddesi uyarınca soruşturma açılmasına” karar verildiğini bildirerek,  bu bildirimde yer verilen hususlar hakkında yazılı savunmamızın gönderilmesini istemiştir.

Açılan soruşturmanın konusu budur. Kuruluşumuz davada taraf değildir. Buna rağmen konu,  bazı basın yayın organları tarafından farklı algı oluşmasına yol açacak bir şekilde haberleştirilmiştir. 


REKABET KURULUNUN SORUŞTURMALARI, MUHATAP KURULUŞUN KANUNU İHLAL ETTİĞİ ANLAMINA GELMİYOR

Nitekim Rekabet Kurumunca yapılan açıklamada da, açılan soruşturmanın DHMİ’yi itham edici bir yönü bulunmadığı açıkça dile getirilmekte ve şöyle denilmektedir: 

“Rekabet Kurulu tarafından alınan soruşturma kararları, hakkında soruşturma açılan teşebbüs ya da teşebbüs birliklerine kararın tebliğ edilmesini takiben kamuoyunun bilgisine sunuluyor. Kamuoyunun Rekabet Kurulu kararları hakkında bilgilendirilmesi kapsamında yapılan bu açıklamalar, hakkında soruşturma açılan teşebbüslerin ya da teşebbüs birliklerinin 4054 sayılı Kanunu ihlal ettikleri, Kanun kapsamında ceza yaptırımı ile karşı karşıya kaldıkları veya kalacakları şeklinde yorumlanamaz.”