İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Doğan Odacıoğlu, Serkan Uyar ve Kerem Sinayi Çakan ile avukatları katıldı.
Duruşmada, sanıkların kimlik tespitinin ardından savunmalara geçildi.

Sanık Doğan Odacıoğlu, savunmasında, tekneyi, diğer sanıklar Kerem Sinayi Çakan ve Serkan Uyar'ın aldığını ifade ederek, "Bana bin lira verip, tekneyi benim üzerime neden yaptıklarını bilmiyorum. Bu sanıkların önceden tekne ile gezi yaptıklarına dair bir bilgim yok. Kendilerine güvenirim, bu nedenle sözlerine itimat ettim" diye konuştu.

Odacıoğlu, Çakan'ın kendisine göçmen kaçakçılığı yapacağına ilişkin bir şey söylemediğini iddia ederek, şunları aktardı:

"Riva'ya teknenin yanına gittik. Serkan, tekneye bakım yaptırıyordu. Jandarmadaki ifademde, göçmenlerin gelip tekneye bindikleri sırada orada olduğum yazılıdır, böyle bir şey söz konusu değildir. Ben göçmenlerin tekneye bindiklerini görmedim, ancak sahilde bira içtiğimiz sırada, tekneyi açıkta gördüm. Kerem birisi ile telefonla konuştu ancak kim olduğunu bilmiyorum. Sahildeyken teknenin batışını görmedik. Sonra televizyondan öğrendim. Tekne benim üzerime olduğu için sabahleyin teslim oldum. Sabahleyin Kerem'in evine gidip, katliam yaptığımızı söyledim. Buradan Serkan'ın yanına gidip arabayı kiralama şirketine bıraktığımız doğrudur. Apo olarak bilinen ve adının Murtaza Haşimi olduğunu Jandarma'da öğrendiğim kişiyi görmedim."

- ''Bu tekne ile gidilmez''

Sanıklardan Serkan Uyar, Kerem Çakan'ın kendisine bir arkadaşı için tekne aradığını ve yardımcı olmasını istediğini anlattı. Çakan'ın, söz konusu tekneyi Cem ve Apo isimli şahıslar için aradığını belirten Uyar, şunları aktardı: 

''İnternette olaya konu tekneyi buldum. Kerem ile beraber satıcının yanına gittik. Komisyonuyla birlikte tekneyi 27 bin liraya aldık. Teknenin bakımını yaptım. Kerem, Cem'i aradı, tekneyi alıp Riva'ya gittik. Teknenin bakımını yaptım, akşama doğru göçmenler geldi. Göçmenler kendileri tekneye bindi. Onlara yabancı uyruklu bir şahıs rehberlik ediyordu. Cem de GPS cihazı gördük. Cem, telefonla konuşup Romanya lafı ettiğinden Kerem'e ve Doğan'a, 'Bu tekne ile gidilmez' dedim. Biz oradayken tekneye bindiler ve hiç durmadan gittiler. Sonrasında sahile gittik. Göçmen kaçakçılığı yapmadım."

Sanıklardan Kerem Sinayi Çakan da savunmasında, sanıklardan Doğan ve Serkan'ı 25 yıldır, Cem ve Apo'yu ise geçen yazdan beri tanıdığını belirterek, olayı şöyle anlattı:

"Olaydan 20-25 gün önce Cem ve Apo yanıma geldi, gezinti teknesi aradıklarını söyledi. Ben de Serkan'a söyledim. Serkan internette tekneyi buldu. Serkan teknenin tamire ihtiyacı olduğunu belirterek, tamiri 500-600 lira karşılığında kendisinin yapabileceğini söyledi. Apo bin lira verdi, Serkan ile parça ve yağları aldık. Limanda Cem ile buluştuk, yanında yabancı uyruklu bir şahıs vardı. Teknenin bakımını yapmak için Poyrazköy'e gittik. Serkan, Cem'in Romanya ile konuştuğunu söyleyip, 'Bunlar bir şeyler yapacaklar' dedi. Bunun üzerine Cem'i sıkıştırıp sorduk. O da Apo'nun akrabalarının geldiğini, onları açıkta bir tekneye bırakacağını, başka bir şey olmadığını söyledi.

Akşama doğru Serkan'ı almak için gittik. Serkan bize, 'Oradan çıkarken büyük bir minibüs geldi, çok kalabalıktı. Akraba işine benzemiyor' dedi. Baktığımızda tekneyi denize açılmış gördük. Cem'i aradım, bize yalan söylediğini, teknenin çok kalabalık olduğunu, geri gelmesi gerektiğini söyledim. Dönemeyeceğini belirtti. Sonra tekne gözden kayboldu, biz de oradan ayrıldık. Sonra Cem beni aradı, motorun stop ettiğini söyledi. Kendisine 'Niye dönmedin' diye sorduğumda, 'Bildiğin gibi değil, Apo engelliyor' dedi. 2-3 dakika sonra Cem tekrar aradı, 'Akü bitti, marş basmıyor, koordinatları sahil güvenliğe söyleyin' dedi. Ben de Apo'yu arayıp koordinatları sahil güvenliğe vermesi gerektiğini söyledim.''

Sanık avukatları da savunmaların ardından taleplerini mahkemeye sundu.

Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, "kuvvetli suç şüphesinin varlığı, delillerin tamamının toplanmamış bulunması, kaçma şüphesi ve adli kontrol yöntemlerinin yeterli olmayacağı" gerekçesi ile sanıkların tutukluluk hallerinin devamına hükmetti. Heyet, firari sanık Mürteza Haşimi (Apo) hakkındaki yakalama kararının infazının beklenilmesine karar vererek, duruşmayı erteledi.

- İddianameden

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca, Rumeli Feneri açıklarında 2 Kasım 2014'te 27 kişinin hayatını kaybettiği tekne kazasına ilişkin hazırladığı iddianamede, soruşturma kapsamında hakkında yakalama kararı çıkarılan Afgan asıllı firari Mürteza Haşimi ile Serkan Uyar, Doğan Odacıoğlu ve Kerem Sinayi Çakan şüpheli sıfatıyla yer alıyor. 

Tekne kazasında 27 kişinin hayatını kaybettiği 9 kişinin ise bulunamadığı kaydedilen iddianamede, kaybolan 9 kişi hakkındaki dosyanın ayrıldığı hatırlatıldı.

Kazada hayatını kaybedenlerden 13'ünün çocuk olduğu vurgulanan iddianamede, 13 çocuk için 4 sanığın "olası kastla ölüme sebebiyet vermek" suçundan ayrı ayrı müebbet hapis cezası ile cezalandırılması talep ediliyor.

Hayatını kaybeden 14 kişi için ise 4 sanığın ''olası kastla ölüme sebebiyet vermek'' suçundan 280 yıldan 350 yıla kadar hapis cezası öngörülen iddianamede, sanıkların göçmen kaçakçılığı suçundan da 4,5 yıldan 12'şer yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması isteniyor.