Doğan Şirketler Grubu Holding (Doğan Holding) Yönetim  Kurulu'nun, medya sektöründe faaliyet gösteren şirketlerdeki paylarının,  Demirören Medya Yatırımları Ticaret AŞ'ye satışının ardından devir teslim töreni  gerçekleştirildi. 
 Bağcılar'daki Hürriyet gazetesi binasında düzenlenen törende konuşan  Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan, 40 yıl önce bir yolculuğa çıktığını  belirterek,  bu sürede edindiği dostlarından değil, sadece binadan ayrıldığını,  ölene kadar dostluğunu devam ettireceğini söyledi.

 Doğan, 59 yıl önce Mecidiyeköy vergi dairesine kaydolduğunu dile  getirerek, şöyle devam etti:

  "40 yıla yakın süredir de basın dünyasına adım attım. Benim iç  dünyasında oturup sohbet ettiğim, arkadaşlık ettiğim çok az insan vardır. Benim  bütün arkadaşlarım medyadadır. Cumartesi Atiye Sokak gezmelerim, Zanzibar tavla  partilerim, Bodrum sohbetlerimiz basındadır. İçimde böyle bir kurumdan ayrıldığım  için burukluk var. Fakat o arkadaşlarımla yollarım ayrılacağı için ben ne  yapacağım. Bundan sonra yeni dostlar zor bulmak. Hani kırkından sonra saza  başlayan öbür dünyada çalarmış.

Onun için eski dostlarla yine dostluğumu devam  ettirmek istiyorum. Demirören ailesiyle medya grubu için kendi isteğimle hiç  kimsenin baskısı olmaksızın Yıldırım Bey'le ilk konuşmayı yaptık. 4 konuşma  sonrasında ikisini gizli tuttuk. İkisini de holding binasında yaparsak duyulur  diye Hilton'da gizli yaptık, sonra da halka açıkladık. 22 Mart'ta halka  açıkladık. Bizim yayın grubunun sahibi Demirören ailesi olmuştur."

Demirören ailesini uzun yıllar öncesinde tanıdığını belirten Doğan,  1980'li yılların başında Erdoğan Demirören'in Ercüment Karacan'la olan dostluğu  dolayısıyla Milliyet Gazetesi'nin yüzde 25 hissesini aldığını, bir süre ortaklık  yaptıktan sonra da bu hisseyi kendisine devrettiğini anlattı. Doğan, 2011'de de  Erdoğan Demirören'e Milliyet ve Vatan gazetelerini sattığını kaydetti.

Aydın Doğan, 40 yıl önce bir gemiyle yolculuğa çıktığını, dalgalarla  boğuştuğunu, amacının ne kadar çile çektiğini kimseye göstermeden gemiyi salimen  limana getirmek olduğunu ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Türk basın amiral gemisini limana salimen getirdim. Demirören  ailesine teslim ediyorum. Diliyorum ki Demirören ailesi bu gemiyi uzun yıllar  daha da büyüterek daha da etkinleştirerek devam ettirecek ve ben de bununla  iftihar edeceğim. Sattığım malı aldılar, hayrını gördüler. Onlar da bedava  almadılar yani. İyi para verdiler. Hatta pazarlıklarda bir ara ben vazgeçmek  istedim. Baktım ki 'Peki hayırlı olsun biz de paramızı alırız.' dediler. Ben de  parayı vermek istemedim. İnanıyorum ki bu aile de basının kendi etik değerleri  içerisinde, kendi bağımsızlığı içerisinde devam ettirecek ve daha güzel günlere  götürecek."

Gazetenin henüz kanuni devir süresinin bitmediğini anlatan Doğan, ay  sonuna kadar sürecin tamamlanacağını, şu anda sorumlulukların kendilerinde  olduğunu, ancak bugünden itibaren Yıldırım Demirören'in bütün şirketlerde kendi  tespit ettiği kişileri yönetici olarak görevlendireceğini söyledi. Törene Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanvekili Yıldırım Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Üyesi Meltem Demirören Oktay ve Tayfun Demirören ile aileler, Demirören Medya Grubu İcra Kurulu Başkanı Mehmet Soysal katıldı. Demirören Grubu Yönetim Kurulu Başkan Vekili Yıldırım Demirören Doğan ailesiyle dostluklarının yarım asra dayandığını belirterek, bu devir  teslimin iki köklü aile arasında gerçekleşmesinin bu nedenle sürpriz olmadığını  söyledi.

Demirören grubunun yolunun Hürriyet'le ve Doğan grubuyla da ilk kez  kesişmediğini dile getiren Yıldırım Demirören, şöyle devam etti: "Ömrünü ülkesine, bayrağına ve milletine adamış Erdoğan Demirören  1965'te Hürriyet Gazete Dağıtım Şirketi'nin Simavi ailesiyle birlikte  ortaklarından biriydi. 1979'da da Aydın Bey Milliyet'i Karacan ailesinden satın  alırken yine kendisi ortaklardan biriydi. En son 2011'de Milliyet, Vatan  gazetelerinin satışı yapılmıştı. Bu binaların, kurumların ne kadar bir arada  olduğunu görüyoruz ve diyoruz ki kalıcı olan Türk medya tarihini yazan bu  kurumlar, bu kurumlara can veren emekçiler, gazeteciler ve yayıncılardır. Üzerine  çok yazılıp çok konuşuldu. Gerçekleri yansıtmayan spekülasyonlar yapıldı. Ancak  bilmenizi isteriz ki ortak geçmişimizi değerlendirdiğimizde birlikte sahip  çıkacak tarihimizi de bizler birlikte yazacağız. Sizlerden tek ricamız ön  yargıdan uzak kalmanız. En çok da kendinize ve kurumlarınıza güvenmenizdir. Babam  Erdoğan Demirören her zaman ülkem, bayrağım ve milletim söz konusuysa biz her  şeyimizle varız. Bizler bu hizmet bayrağını ve bu gemiyi büyük bir onurla her ne  pahasına olursa olsun tüm aile fertlerimizle ve sizlerle birlikte taşıyacağımıza  inanıyoruz."

 Yıldırım Demirören, Aydın Doğan'ın "40 yıl dalgalarla boğuştum gemiyi  sağ salim limana ulaştırdım" sözlerini hatırlatarak, "Şimdi büyük denizlere  açılma vakti bizde. Bu yolculuğumuzu da hep birlikte yapacağımıza inanıyoruz.  Ömrünü ülkesine milletine işine ve ailesine adayan sevgili babamız Erdoğan  Demirören'e ailem ve kardeşlerim adına teşekkür ediyorum. Her şeyin ülkemize ve  sizlere mutluluk ve başarı getirmesini diliyorum." dedi.

Tören sonunda Yıldırım Demirören ve Meltem Demirören Oktay tarafından Aydın Doğan'a çiçek verildi. Törenin ardından Aydın Doğan, Yıldırım Demirören tarafından uğurlandı.