İSTANBUL (AA) - Finansal Kurumlar Birliği (FKB) Başkanı Osman Zeki Özger, "Finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketlerinin aktif büyüklüğü 2015'te yüzde 19,2 artışla 94 milyar 591 milyon liraya yükseldi" dedi. Özger düzenlediği basın toplantısıyla finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketlerinin 2015 yılı finansal sonuçlarıyla 2016 hedeflerini paylaştı. FKB'nin finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketlerinden oluşan bankacılık dışı finans sektörünü tek çatı altında topladığını belirten Özger, finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketlerinin aktif büyüklüğünün 2015'te yüzde 19,2 artışla 94 milyar 591 milyon liraya yükseldiğini söyledi. Konsolide verilere göre finansal kiralama, faktoring ve finansman sektörünün 2015 yılı verilerinin 2014'e kıyasla gelişim gösterdiğini ifade eden Özger, şu bilgileri aktardı:
"Aktif toplamı yüzde 19,2 artışla 94 milyar 591 milyon liraya, işlem hacmi yüzde 6,3 artışla 156 milyar 64 milyon liraya, faaliyet konusu alacakları yüzde 18,4 artışla 85 milyar 548 milyon liraya, özkaynak büyüklüğü yüzde 11,1 artışla 13 milyar 257 milyon liraya, net karı ise yüzde 15 artışla 1 milyar 560 milyon liraya yükseldi."

"20 milyon lira asgari sermaye koşulu dayanak sağlıyor"
Önceki yıla ait konsolide verilere ilişkin değerlendirmelerde bulunan Özger, pazara girmesi planlanan yeni şirketlerin bulunduğuna işaret etti. 

Sektörlerin sarsıntılı 2015 ekonomisine rağmen başarılı bir görünüm sergilediğini anlatan Özger, şöyle konuştu:
"Amerikan Merkez Bankası'nın (Fed) faiz kararının tartışılması, ülkemizi etkileyen bölgesel jeopolitik sorunlar ve iki seçim yaşanması nedeniyle zor bir yılı geride bıraktık. Buna rağmen, FKB üyeleri finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketleri risk yönetimi anlayışlarını koruyarak reel sektörü desteklemeye ve büyümeye devam etti. Yasa gereği getirilen 20 milyon lira asgari sermaye koşulu ile güçlendirdiğimiz sermaye tabanı da sürdürülebilir büyüme için uzun vadeli dayanak sağlıyor. Belirsizlik sürecini başarıyla geride bırakan sektörlerimiz güçlü, sürdürülebilir ve dengeli büyüme için bütün paydaşlarla yakın bir iletişim içinde geleceğe umutla bakıyor. Geçen yıl olduğu gibi 2016 yılında da küresel gelişmelerin negatif etkilerine karşı, şirketlerin karşılaşacakları finansmana erişim, ticaretin akışkanlığı ve teknolojik altyapının yenilenmesi gibi kalkınmanın önemli olduğu alanlarda en önemli çözümün finansal kuruluşlardan geleceğini beklemekteyiz."

"Sektörler büyüme seyrini artırarak devam ettirecek"
FKB olarak her üç sektörde büyümenin devam edeceğine inandıklarını belirten Özger, 2016 yılında da gerek müşteri sayısında gerekse hacimsel olarak her üç sektörün büyüme seyrinin artarak devam edeceğini ifade etti. Her üç sektörün de küresel çatı kuruluşlara üye olarak sesini uluslararası platformda dile getirdiğini kaydeden Özger, "Türkiye'nin ekonomik büyümesi, ihracatı hakkında konuşur duruma geldik. Bunlar sektörümüzün de ülkemizin de yurt dışında varlığının daha iyi hissedilmesi için bir fırsat diye düşünüyoruz" dedi.

"Faktoring işlem hacminin yüzde 80'ini yurt içi faktoring, yüzde 18'ini ihracat faktoringi oluşturuyor"
Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Özger, faktoring tarafında ihracatı destekleme başlığının önemli bir yer tuttuğunu anımsattı. Faktoringin ithalat ihracat dengesinin tamamen talebe göre şekillendiğini belirten Özger, "Finansal kiralama tarafında 17 milyar liralık işlem hacminin ki bu 6-7 milyar dolara tekabül ediyor. Bunun ne kadarı yurt dışından ithal edilen bir şeydir diye bakmak lazım ama orada da şu göstergeye bakıyoruz yaklaşık 17 milyar liranın yüzde 30'a yakın kısmı gayrimenkul. Demek ki bu içeride olan bir işlem. İş ve inşaat makinaları var.  Bunların bir kısmı içeride üretilen makinalar, bir kısmı ithal edilen makinalar ama ithalat ihracat dengesi açısından bunu çok şey görmemek lazım" diye konuştu. Faktoring şirketlerinin işlem hacminin yüzde 80'ini yurt içi faktoring, yüzde 18'ini ihracat faktoringi, kalanın da ithalat faktoringi olarak şekillendiğini anlatan Özger, finansman sektörünün ise 12 şirketle hizmet vererek 613 bin müşteriye hizmet verdiğini anlattı. Bazı faktoring şirketlerinin sistemden çıkmasına karşın yeni girişlerin de yaşandığını anlatan Özger, çıkışların bazılarının patron tutumu yüzünden gerçekleşmiş olabileceğini söyledi. Bazı yabancı şirketlerle banka kaynaklı fonların faktoring işine hala ilgi duyduğunu belirten Özger, Türkiye faktoring sektörünün dünya sıralamasında 13'üncü, Avrupa sıralamasında 8'inci olduğunu söyledi. Özger, "Faktoringde 68 şirket, 4 bin 800'ün üzerinde çalışan, 379 şube, 95 bin müşterisi, 120 milyar lira işlem hacmi ve 27 milyar lira büyüklüğüyle faktoring sektörü temsil ediliyor. Bazı şirketler arasında birleşmeler de oldu, aslında bunlar sistemin artık daha sağlıklı çalışmasının referanslarıdır" ifadelerini kullandı.

"Finansman şirketleri işlem hacminin yüzde 59'unu ticari taşıt finansmanı temsil etmekte"
Finansman sektörünün  konut finansmanı işine de başladığını anımsatan Özger, şunları söyledi:
"Finansman sektörünün müşteri yelpazesi çok geniş. Aktif büyüklükleri  27,2 milyar lira, işlem hacimleri 19,1 milyar lira, sağlanan finansman ise 24 milyar liraya ulaşmış durumda. Bir önceki yıla göre de aktif büyüklüğünü yüzde 34 artırmış durumdalar.  Finansman şirketlerinin işlem hacmine de baktığımızda yüzde 59'unu ticari taşıt finansmanı temsil etmekte, buradan KOBİ'lere olan hizmetin bir karşılığı gibi anlamak gerekir bunu. Bireysel anlamda da iyi bir payı var. Dolayısıyla yüzde 40 seviyelerinde bireysel müşteriye hizmet ediliyor."

"2016 yılı için yüzde 15-20 aralığında büyüme öngörüyoruz"
Bankacılık dışı finans sektörlerinin üçünün 2016 yılı için yüzde 15-20 aralığında bir büyüme öngördüğünü aktaran Özger, "Yılın çok başındayız hedeflerde revizeyi gerektirecek çok bir şey de olmadı henüz. Bu yıl ülkemizin ekonomisinde yüzde 4,5 büyüme bekleniyor, böyle bir ekonomide bizlerin de yüzde 20 büyüme beklemesi olumlu bir şey. Dolayısıyla bu yıl için kendimizi iyi hazırladık. Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) iş birliğimiz, KOBİ'lerle olan çalışmalarımız, daha çok müşteriye ulaşmak, daha çok finansmana erişim, finansmanı daha iyi anlatmak adına çabalarımız kesintisiz devam ediyor " ifadesini kullandı. 

Banka dışı finans sektörlerine girmeyi planlayan şirketlerin itici güç oluşturacağına işaret eden Özger, "Biz finansman şirketlerinin sayısı 12 iken Türkiye'de önemli markaların birer finansman şirketi kurarak bu sektör içerisinde olmayı planladıklarını gördük, bu da bu sektöre 20 milyon lira sermayeyle başlamak zorunda olduğundan yola çıkarsak ciddi bir organizasyon yapma sorumluluğu var, ciddi bir bilgi teknolojileri (IT) ve hukuki sorumlulukları varken bunların maliyetlerine katlanıp yola çıkan bir kuruluş kendini elbet geleceğe yönelik büyümeye de hazırlamıştır. Bir de bu herkes tarafından bilinen, kabul edilen markalar ise onların da bize sağlayacağı gücü iyimser olarak görmek lazım" değerlendirmesini yaptı. Evkur, Turkcell ve Tırsan gibi şirketlerin finansman şirketi kurmalarıyla ilgili görüşleri sorulan Özger, "Finansman tarafına girecek şirketler daha çok ülkemizde kendi üretimini yapan şirketler. Konuya yeni girecek şirketlerin de üretimleri var. Üretimini yaptıkları işin finansmanında da rol almak istiyorlar. Kendileri bunu daha efektif kullanıyor" yorumunu yaptı.

Ülkemizde köprü, havaalanı, yol yatırımları olduğu müddetçe taşeronların bu tip vergi indirimlerine ihtiyaçları var"
Finansal kiralama sektöründe (Leasing) lira ile borçlanmaya ilginin arttığını belirten Osman Zeki Özger, "Finansal kiralama sektöründe geçmiş yıllarda yüzde 15-17'lerde olan Türk Lirası kullanım oranı yüzde 35'lere kadar çıktı. Yani burada Türk parasına olan güven veya Türk parasıyla borçlanma ilgisi artmaya başladı, uzun vadeli de olsa. Kaynaklar bulunduğu ölçüde, kaynakların kendi içerisinde örtüştüğü ölçüde bizler de karşılıklı finansmanı yapıyoruz" diye konuştu. 
Leasing'de iş makinalarına ilginin KDV'nin yüzde 1'e ve yüzde 7'ye çekilmesi nedeniyle arttığını aktaran Özger, "Şu an bizim uyguladığımız KDV modeli tahmin ediyorum eskinin yüzde 75'ine geri geldik. Yani 2007'de kaldırılan KDV'nin yaklaşık yüzde 75'lik kısmı leasing için avantaj durumuna getirilmiş durumda. İş makinalarının kullanılması için de KOBİ'lerin büyük önemi var. Ülkemizde köprü, havaalanı, yol yatırımları olduğu müddetçe taşeronların veya bu işi alan şirketlerin de bu tip vergi indirimlerine ihtiyaçları var. Leasing'in de böyle bir avantajı varsa herkes nakdi olsa dahi bunun bu avantajıyla leasing üzerinden kullanmayı tercih ediyor" değerlendirmesini yaptı.