ABİDJAN (AA) – Fildişi Sahili Cumhuriyeti Başbakanı Daniel Kabian Duncan, ülkelerinde özel sektörü her alanda desteklemeye hazır olduklarını belirterek, "Fildişi Sahili 2016-2020 yılları için 100 milyar dolarlık bir yatırım hacmi hedefliyor. Burada özel sektör için büyük bir potansiyel var ve Türk yatırımcıları için de fırsatlar sunuyor" dedi.
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) tarafından organize edilen Türkiye-Fildişi Sahili İş Forumu’nda konuşan Duncan, ülkenin kıtaya açılan bir kapı olduğunu ve ekonomik ortaklarına yatırımlar için sağlıklı imkanlar sunduğunu söyledi. Türkiye ve Fildişi Sahili’nin iş ortaklıklarını geliştirmek için çalışmalarının devam ettiğini ve burada gerçekleştirilen forumun Türkiye’nin liberal ve dışarıya açılan ekonomik yapısının bir yansıması olduğunu belirten Duncan, geçen yıl martta cumhurbaşkanlarının İstanbul'a yaptığı ilk ziyaretin ilişkilerin ilerlemesi için son derece önemli olduğunu aktardı. Duncan, bugünkü forumun İstanbul’daki toplantıyı daha da ileri götüreceğine inandığını ifade etti. 

Fildişi Sahili’nde geçen yılki yatırımların yüzde 62’sinin ulusal ve yabancı özel sektör tarafından yapıldığına işaret eden Duncan, “Fildişi Sahili 2016-2020 yılları için 100 milyar dolarlık bir yatırım hacmi hedefliyor. Burada özel sektör için büyük bir potansiyel var ve Türk yatırımcıları için de fırsatlar sunuyor. Buradaki hedef özel sektörün aslında kalkınmanın itici gücü olmasını sağlamaktır” ifadelerini kullandı. Fildişi Sahili'nin Türkiye ile birçok alanda ekonomik ilişkileri olduğunu anımsatan Duncan, THY’nin İstanbul-Abidjan arasındaki seferlerin neredeyse haftanın her gününde yapılmasının mümkün olabileceğini ifade etti. Başbakan Duncan, Fildişi Sahili’nin kakao, kahve, sebze ve meyve üretiminde, Türkiye’nin tarım sanayisi alanındaki KOBİ işletmeciliği denetimlerinden faydalanmak istediklerinin altını çizerek, bu alanlarda da özel sektörü desteklemeye hazır olduklarını vurguladı.

Türkiye Fildişi Sahili benzerliğine vurgu
Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş da Türkiye ve Fildişi Sahili’nin birçok açıdan birbirine benzediğini ve bölgelerinde siyasi ve ekonomik bakımdan bir güç ve lojistik merkezi konumunda bulunduklarını belirtti. Her iki ülkenin reform ve düzenlemelerle uluslararası yatırımcılar için cazibe merkezi haline geldiğini aktaran Elitaş, iki ülke arasındaki işbirliğinin geliştirilmesine özel bir önem verdiklerini söyledi.
Elitaş, söz konusu forumun mevcut ticari ve ekonomik ilişkileri daha yüksek seviyelere çıkarmak için vesile olacağını dile getirerek, “Afrikadaki elçilik sayımızı 39’a, ticaret müşavirliğini ise 26’ya yükselttik. İlişkilerimizi sadece ekonomik konularda sınırlamadık, özellikle sağlık, altyapı ve çevre olmak üzere önemli kalkınma programlarına destek verdik. Bizler kıta ile her alanda artan işbirliğimizin ticari ve ekonomik ilişkilerimize de yansımasından mutluluk duyuyoruz. 2003’te Afrika kıtası ile ticaret hacmimiz 5,4 milyar dolarken 2015’te 19,5 milyar dolara ulaşmıştır. Aynı dönemde kıta çapındaki yatırımlarımız 6,2 milyar dolara ulaşmıştır. Üstlenilen müteahhitlik hizmetlerinin toplam değeri 55 milyar doları aşmıştır” ifadelerini kullandı.

"Türkiye Afrika ile birlikte kazanmayı hedefliyor"
Türkiye ve Fildişi Sahili arasındaki ticaret hacminin 2003’te 58 milyon dolar seviyesinde olduğunu hatırlatan Elitaş, bu rakamın 2015 itibarıyla 390 milyon doları aştığını aktardı. Elitaş, bu rakamların ülkelerin gerçek potansiyelini yansıtmadığını, iki ülke cumhurbaşkanlarının ortak belirlediği 1 milyar dolarlık dış ticaret hacminin kendileri için bir heyecan kaynağı olduğunu dile getirdi. Türkiye’nin petrol ithal etmediği halde dış ticaret açığı verdiği tek ülkenin Fildişi Sahili olduğuna dikkati çeken Elitaş, şöyle devam etti:
“Fildişi Sahili menşeli pek çok ürünü genelleştirilmiş tercihler sistemi kapsamından gümrük vergisiz veya indirimli oranlarda ithal ediyoruz. Türkiye Afrika’ya yaklaşırken birlikte kazanmayı hedefliyor, bu nedenle ülkemizin dış ticaret fazlası vermesi bizleri rahatsız etmiyor. Bugün gıda, enerji, petrol ürünleri, inşaat malzemeleri ve tekstil üretimi Fildişi Sahili’nin başlıca üretim alanları arasında gelmektedir. Araç yedek parça ihtiyacı metal levha ve elektrik kablosu başta olmak üzere bunlara olan ihtiyaç artıyor." Yatırım ve müteahhitlik alanlarındaki işbirliğinin devam edeceğini söyleyen Elitaş, “Yatırımların karşılıklı teşviki ve korunması anlaşmasıyla çifte vergilendirmenin önlenmesi anlaşmalarını imzalamak için müzakerelere devam ediyoruz. Umuyorum ki yakın bir gelecekte elde edeceğimiz bu konudaki güzel gelişmeleri sizlere duyurabileceğiz” değerlendirmesinde bulundu. 

MÜSİAD Başkanı Nail Olpak da MÜSİAD’ın faaliyetleri hakkında bilgi vererek, birçok ülkede şube veya temsilcilikler vasıtasıyla önemli işler yapıldığını anlattı. MÜSİAD’ın bu çerçevede Fildişi Sahili’nde de bir temsilciliği olacağını ifade eden Olpak, bu temsilcilik sayesinde bu ülkeyle ilişkilerin derinleşeceğine inandığını kaydetti.

Erdoğan-Vattara ortak basın toplantısı
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Dünyanın değişik ülkelerinde, mülteci akınının da en yoğun olduğu ülke ne yazık ki Türkiye, bunu da söylemem lazım. Biz, onlara kapılarımızı kapatmadık, batılı ülkeler gibi de kapatmıyoruz da. Halbuki mali imkanlara bakarsak, onların mali imkanları bizden çok daha iyi. Ama onlar 'asla' diyor, kabul etmiyorlar ve kapılarından içeri sokmuyorlar.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Dünyanın değişik ülkelerinde, mülteci akınının da en yoğun olduğu ülke ne yazık ki Türkiye, bunu da söylemem lazım. Biz, onlara kapılarımızı kapatmadık, batılı ülkeler gibi de kapatmıyoruz da" dedi. Erdoğan, Başkanlık Sarayı'nda Fildişi Sahili Devlet Başkanı Alassane Vattara ile düzenlenen ortak basın toplantısında, Fildişi Sahili'ne Türkiye'den ilk kez resmi ziyarette bulunan cumhurbaşkanı olduğunu söyledi. Vattara'nın yüzde 84 ile cumhurbaşkanı seçilmesinin bir demokrasi zaferi olduğunu ifade eden Erdoğan, Fildişi Sahili'nin de modern dünyanın Afrika'daki önemli merkezlerinden bir tanesi olacağına işaret etti. Erdoğan, bugün siyasi, askeri, ekonomik, ticari ve kültürel alanda ilişkilerin konuşulduğunu belirterek, gerek Afrika'da gerekse de Türkiye'nin bulunduğu bölgedeki terörle mücadeleye yönelik konuların da ele alındığını dile getirdi.

Dünyanın bu noktada ciddi sıkıntılar yaşadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Mülteci noktasında dünya yine bir karmaşaya düşüyor. Dünyanın değişik ülkelerinde, mülteci akınının da en yoğun olduğu ülke ne yazık ki Türkiye, bunu da söylemem lazım. Şu anda Suriye ve Irak'tan ülkeme olan mülteci akını 3 milyondur ve bu 3 milyonu şu anda da ülkemizde misafir ediyoruz. Biz, onlara kapılarımızı kapatmadık, batılı ülkeler gibi de kapatmıyoruz da. Halbuki mali imkanlara bakarsak, onların mali imkanları bizden çok daha iyi. Ama onlar 'asla' diyor, kabul etmiyorlar ve kapılarından içeri sokmuyorlar. Girenler öyle veya böyle giriyor fakat bundan dolayı da ciddi manada sıkıntılar yaşadıklarını görüyoruz."

Erdoğan, Fildişi Sahili'ne gelmeden önce yaptığı istişarelerde, Fildişililerin konuksever olduğunu, ülkeye geldikleri andan itibaren de adeta ikinci evlerine gelmiş gibi hissettiklerini söyledi.

İkili anlaşmalar imzalandı 

Ortak basın toplantısı öncesinde Türkiye ile Fildişi Sahili arasında iş birliği mutabakat zaptı, diplomatik misyonlar temsilcilikler için karşılıklı arsa değişimi, savunma sanayi, sağlık ve tıp bilimleri, şehircilik, TİKA kalkınma yardımlarına ilişkin iş birliği mutabakat zaptı, bilgi teknolojileri ve iletişim kurumu ile Fildişi Telekominikasyona Düzenleme Kurumu arasında mutabakat zaptı, çifte vergilendirme ve vergi kaçakçılığını önleme anlaşması ile yatırımların karşılıklı teşviki ve korunmasına yönelik anlaşmalar imzalandı. Toplantıda Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı, Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş ve Mtilli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz da hazır bulundu.