Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bir Cumhurbaşkanı olarak söylenir mi, söylemek zorundayım. Faiz sistemi adil değildir ve acımasızdır. Eğer biz sıçrayacaksak, mesafe alacaksak özellikle acımasız olan bu sistemden ziyade gerçek manada, hakikaten bu katılım sektörüyle bir büyümenin içinde olmamız şart. Bunu yapmadan bir yere varmak mümkün değil" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Vakıf Katılım Bankası açılışında konuştu

Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen Vakıf Katılım Bankası'nın açılış töreninde yaptığı konuşmada, bugüne kadar katılım yöntemiyle çalışan 5 finans kuruluşuna, Vakıf Katılım'ın eklendiğini ve sayının 6 olduğunu söyledi. Katılım finans sisteminin tüm bankacılık sistemi içerisindeki payının hala yüzde 5'ler seviyesinde bulunmasının daha yapacak çok işin olduğunu gösterdiğini vurgulayan Erdoğan, bu konuda 2025 yılı içerisinde belirlenen yüzde 15'lik bir hedef olduğunu kaydetti. Bu hedefin de yetersiz olduğunu düşündüğünü dile getiren Erdoğan, arkadaşlarıyla zaman zaman görüştüğünde "Bunu süratle yüzde 25'e çıkarmamız gerekir" dediğini, çünkü bugün sadece ülkenin değil tüm dünyanın faizsiz finans araçlarına daha önce hiç olmadığı kadar çok ihtiyacının bulunduğu bir dönemden geçildiğini anlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptığı açıklamada, "Bugün açılışını yaptığımız müessese (Vakıf Katılım Bankası), 20 yıllık hayalin ürünüdür. Belki gecikmiş olabiliriz ama katılım, finans yönetimi konusunda çok kısa sürede, çok büyük ilerleme kaydedeceğimize bu sektörde inanıyorum. Burada bir şeyi daha açıklamam lazım, esasen ben bu kurumlarda 'banka' ifadesinin kullanılmasını doğru bulmuyorum. Kavramları birbirinden tefrik etmemiz lazım, ayırmamız lazım. Banka nedir, katılım nedir, bunları ayıracağız. Katılım finans sistemi, varlığa dayalı yapısı, risk paylaşımını esas alması ve spekülasyonlara kapalı olmasıyla, mevcut bankacılık sisteminden tümüyle farklı bir yapıdır. Tüketimi değil üretimi teşvik eden, işletmelere borçlanmadan kaynak kullanma imkanı sağlayarak kırılganlıkları azaltan yapısıyla bu sistemin Türkiye ekonomisinin itici gücü olacağına inanıyorum" dedi. ugün sadece ülkemizin değil, tüm dünyanın faizsiz finans araçlarına daha önce hiç olmadığı kadar çok ihtiyacının bulunduğu bir dönemden geçiyoruz. Gelişmiş ülkeler dahil dünya hala 2008 küresel finans krizinin etkilerini atlatabilmiş değil. Bugün de emlak ve emtia fiyatlarının düşüşü, sermaye akışının azalması, büyümenin ve ticaretin yavaşlaması gibi pek çok sorun küresel ekonomiyi tehdit etmeyi sürdürüyor. İşte bu fotoğraf içinde esnekliği bulunmayan faiz sistemi yerine katılım finans sisteminin reel ekonomiyi esas alan, ahlakiliği ve adaleti önde tutan yapısı, Müslüman toplumlarla birlikte tüm dünyaya yepyeni bir pencere açıyor.

"Faiz sistemi adil değildir ve acımasızdır"
Bir Cumhurbaşkanı olarak söylenir mi? Söylemek zorundayım. Faiz sistemi adil değildir ve acımasızdır. Eğer biz sıçrayacaksak, mesafe alacaksak özellikle acımasız olan bu sistemden ziyade gerçek manada, hakikaten bu katılım sektörüyle bir büyümenin içinde olmamız şart. Bunu yapmadan bir yere varmak mümkün değil. (Faiz oranları) Şu anda çift haneliye süzüldük. Komisyonu filan, falan eklediğin zaman 15, 16, 17. Soruyorum şimdi. Böyle bir faiz anlayışıyla Türkiye'nin girişimcisi yatırım yapabilir mi, istihdam sağlayabilir mi, üretim yapabilir mi, rekabete açılabilir mi? Eğer biz sıçrayacaksak, eğer biz güçlü bir ekonomiye sahip olacaksak, önce burada sömürgeciliğin en önemli aracı olan faizi ahlaki olarak kullanmamız lazım. Bu yok. Faiz lobisi acımasızca bir defa emmeye devam ediyor. Ancak şu anda Halk Bankası işi ağırdan alıyor. Seçimler öncesinde Halk Bankası da buraya girecekti. Yine orada maalesef bir oyalamadır gitti. Halk Katılım sektöre giremedi. Halbuki Halk Katılım'ın da sektöre girmesiyle çok daha güçlü bir şekilde bu gelişecekti. Temenni ederim ki Halk Katılım da süratle bu adımı atar ve böylece katılım finans sektöründeki bu gelişme hızla artar

Erdoğan, şöyle devam etti:

"Gelişmiş ülkeler dahil dünya 2008 küresel finans krizin etkilerini atlatabilmiş değil. Bugün de emlak ve emtia fiyatlarının düşüşü, sermaye akışının azalması, büyümenin ve tecaretin yavaşlaması gibi pek çok sorun küresel ekonomiyi tehdit etmeyi sürdürüyor. İşte bu fotoğraf içerisinde esnekliği bulunmayan faiz sistemi yerine katılım finans sisteminin reel ekonomiyi esas alan, ahlakiliği ve adaleti önde tutan yapısı Müslüman toplumlarla birlikte tüm dünyaya yepyeni bir pencere açıyor. Bir Cumhurbaşkanı olarak söylenir mi? Söylemek zorundayım. Faiz sistemi adil değildir ve acımasızdır. Eğer biz sıçrayacaksak, mesafe alacaksak özellikle acımasız olan bu sistemden ziyade gerçek manada, hakikaten bu katılım sektörüyle bir büyümenin içinde olmamız şart. Bunu yapmadan bir yere varmak mümkün değil. Geri çağırmayı faiz sistemi anında yapar mı? Yapar. Acır mı? Acımaz. Bat, bit ne olursan ol. 'Ben de sana destek olayım, yol açayım' yok. 10 liralık malını 2 liraya alır, işini bitirir. Katılımda bu olmaz mı? İnanın onlarda da olur. Burada ahlakilik derken, onu ifade etmek istiyorum. Bunu yapmamız lazım. Eğer böyle yaparsak, o zaman hep beraber, dayanışma halinde ayağa kalkacağız. Bizim bu anlayışı hakim kılmamız lazım." Cumhurbaşkanı Erdoğan, girişimcinin de "Nasıl olsa bunlar bana gerekli desteği verir" diyerek bunu fırsata dönüştürmemesi gerektiğini belirterek, Türkiye olarak arzu edilen seviyeye ulaşmanın gayretinde olunması gerektiğini söyledi. Orta vadeli programda ve kalkınma hedeflerinde katılım finans sistemini güçlendirmeye yönelik projelerin yer aldığını ifade eden Erdoğan, 12 yıllık Başbakanlığı döneminde hep bunun mücadelesini verdiğini, Cumhurbaşkanlığında da bunun mücadelesini verdiğini, kim rahatsız olursa olsun vermeye devam edeceğini dile getirdi.

"Faizde çift haneliye süzüldük"

"Hep söylüyoruz ya. Biraz insaf artık" diyen Erdoğan, şunları kaydetti:“Amerika'ya bakıyorsunuz 0,25. Geçenlerde bir 0,25 daha ilave ettiler, 0,50. Gidiyorsun Japonya'ya eksi. Avrupa'ya geliyorsun bakıyorsun 0,25, 0,50, 1, bilemedin 2. İsrail zaman zaman eksi, zaman zaman 1 civarında falan. Peki arkadaşlar bize ne oluyor. Şu anda çift haneliye süzüldük. Komisyonu filan, falan eklediğin zaman 15, 16, 17. Soruyorum şimdi. Böyle bir faiz anlayışıyla Türkiye'nin girişimcisi yatırım yapabilir mi, istihdam sağlayabilir mi, üretim yapabilir mi, rekabete açılabilir mi? Eğer biz sıçrayacaksak, eğer biz güçlü bir ekonomiye sahip olacaksak, önce burada sömürgeciliğin en önemli aracı olan faizi ahlaki olarak kullanmamız lazım. Bu yok. Faiz lobisi acımasızca bir defa emmeye devam ediyor. Onun için şu anda burada finans sektöründen birçok arkadaşlar, dostlar var. Dost acı söyler, gerçeği söyler. Ben gerçeği söylemek zorundayım."

"Devlet bankalarının İstanbul'a taşınması için ilk adım atıldı"
 Erdoğan, İstanbul'u bu sistemin bölgesel ve küresel merkezi haline getirmek için de çok mücadele verdiklerini söyledi. Devlet bankalarının merkezinin İstanbul'a taşınması için ilk adımların atıldığını ve Anadolu yakasında fiziki mekanların yapıldığını aktaran Erdoğan, özel sektör binalarının da o bölgede inşa edildiğini anımsattı.  Finans sektörü olarak Amerika'da New York neyse, Türkiye'de de İstanbul'un bu görevi üstlenmesini istediklerini ifade eden Erdoğan, bunun için İstanbul Uluslararası Finans Merkezi Programı Eylem Planı'nda insan kaynağından hukuki alt yapıya kadar geniş bir yelpazede hayata geçirecekleri politikalar belirlediklerini anlattı.

"Halk Bankası işi ağırdan alıyor"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz yılın aralık ayında Faizsiz Finans Koordinasyon Kurulu çalışmalarına başlandığını dile getirerek, bu kurulun, katılım finans sistemi ve sigortacılığı konusunda sektörün önünü açacak kararların özellikle alınabileceği ve hayata geçirileceği bir mekanizma oluşturacağını söyledi. Erdoğan, 2011'de Borsa İstanbul'da katılım endeksinin kurulduğunu, 2013'te bu çerçevede işleyecek yatırım fonlarının tesisine imkan veren yasal düzenlemenin hayata geçirildiğini bildirdi.  Yeni yatırımcıların desteklenmesi, kurumsal kapasitelerinin artırılması ve profesyonel yönetim anlayışının hakim kılınması için melek yatırımcı ve girişim sermayesi gibi düzenlemelerin gerçekleştirildiğini belirten Erdoğan, 2013'te Dünya Bankası Küresel İslami Finans Geliştirme Merkezi'nin İstanbul'da faaliyete başladığını, geçtiğimiz yılın mayıs ayında açılışını yaptıkları Ziraat Katılım'ın ardından bugün de Vakıf Katılım'ın sektöre girmesiyle bu alanda yeni bir aşamaya geçildiğini düşündüğünü kaydetti. Erdoğan, "Ancak şu anda Halk Bankası işi ağırdan alıyor. Seçimler öncesinde Halk Bankası da buraya girecekti. Yine orada maalesef bir oyalamadır gitti. Halk Katılım sektöre giremedi. Halbuki Halk Katılım'ın da sektöre girmesiyle çok daha güçlü bir şekilde bu gelişecekti. Temenni ederim ki Halk Katılım da süratle bu adımı atar ve böylece katılım finans sektöründeki bu gelişme hızla artar" dedi.