Bahçeli, partisince Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen mitingde Erzincanlılara seslenerek, "Erzincan, şuur, irfan, inanmışlık, vefa ve cesaretin timsalidir" diye konuştu.
Türk tarihinin dönüm noktalarından biri olan İstanbul'un fethinin 562. yıl dönümünün kutlandığını hatırlatan Devlet Bahçeli, fethin, Ertuğrul Gazi ile yüzyıllar öncesinden başlayan jeopolitik atılımın ve stratejik büyüme ülküsünün zirveye tırmandığı nokta olduğunu belirtti.
Fetihle beraber büyük Türk milletinin barış, huzur ve hakkaniyet arayan insanlık için adaletin ve huzurun simgesi haline geldiğini vurgulayan Bahçeli, şöyle konuştu:
"Aziz milletimizin kıtaları ve beşeriyeti barış ve huzur içinde yönetme kabiliyeti gerçek anlamıyla ortaya çıkmıştır. Türk milletini, 'Osmanlı Sarığını Kardinal Külahına' tercihe yöneltecek kadar güçlü bir cazibenin merkezi haline getiren elbette kılıç kadar gönüllerin fethi olmuştur. Fetihle değişik dinlere ve mensubiyete sahip unsurlar, hiçbir dönemde karşılaşmadıkları kadar şefkatli, bağışlayıcı ve adil bir yönetimle karşılaşmışlardır."
Birlikte yaşama ülküsünün sarsıntı geçirdiği, bir arada yaşama isteğinin sekteye uğratıldığı bugünlerde fetihle ortaya çıkan yüksek iradeye, hoşgörü anlayışına her zamankinden daha fazla muhtaç olunduğunu anlatan Devlet Bahçeli, küresel tuzakların, oyunların başlangıcını İstanbul'un Türkler tarafından fethiyle başlayan süreçte aramak gerektiğini savundu.
Fetih irade ve iddiasını hala taşıdıklarını iddia eden Bahçeli, şöyle dedi:
"Türk milletinin özlemlerine tercüman olmak, fetih bilincini her alana yaymak için yürüyoruz. Erzincan’ın önünü kapatan zalimlere karşı yürüyoruz. Türklüğü Anadolu’dan çıkarmak için zaman ve fırsat kollayan iç ve dış mihraklara karşı sabır ve cesaretle yürüyoruz. Kardeşliğimizle oynayan, insanımız arasına hendekler kazan, kazmaya azmeden soyu sopu karmakarışık olanlara karşı emin adımlarla yürüyoruz. Bölünmemizi isteyen, küsmemizi, darılmamızı, kavgamızı projelendiren küresel plan ve yerli işbirlikçilerine karşı taviz vermeden yürüyoruz. Biz yürüyoruz, onlar geri çekiliyorlar. Biz yürüyoruz, onlar sağa sola kaçışıyorlar. Biz yürüyoruz, onlar vurgun yemiş gibi dibe iniyorlar. Çünkü millet yürüyüşünün ne kadar kudret ve azamet dolu olduğunu biliyorlar. Bu yürüyüşümüzde Erzincan’a ihtiyacımız vardır. Bu yürüyüşümüzde Erzincan’ın destek ve himmeti lazımdır."
-"Erzincan henüz teslim olmadı"
Alandakilere "Bizimle yürümek için hazır mısınız? Zorbalara, bölücülere, Türk ve Türkiye düşmanlarına karşı bizimle yürüyecek misiniz? İş için, aş için, mutlu ve huzurlu bir gelecek için bize katılacak mısınız?" diye seslenen Bahçeli'ye, vatandaşlar da "Evet" karşılığını verdi.
Devlet Bahçeli, sözlerine şöyle devam etti:
"Bölünme rüyası görenler bu evetleri iyi duysun. Topraklarımızda gözü olanlar bu evetlere dikkat etsin. Erzincan varken, vatanın bağrına hançer saplamak isteyenler aradıkları imkanı bulamayacaklardır. Erzincan dimdik dururken, Türkiye’yi parçalamak için pusuya yatmış alçaklar başlarını kaldıramayacaktır. PKK’yla başkanlık pazarlığı yapan Erdoğan ayağını denk alsın. İmralı canisi ve HDP’yle el altından yeni anayasa ve yeni Türkiye planlayan Davutoğlu ve çevresi akıllarını başlarına devşirsin. Erzincan henüz teslim olmadı. Erzincan’ın süngüsü henüz düşmedi."
MHP'nin her zaman milletin yanında olduğunu, Türkiye'nin sahipsiz, çaresiz kalmadığını savunan Bahçeli, "AKP’yle geçen 12 yıl 6 ay 12 günlük kara dönem tam 10 gün sonra nihayete eriyor. Herkes bilsin ki, AKP gidiyor, kaybediyor, tasfiye oluyor. Toplumsal dip dalga AKP’yi önüne katıp süpürmek için 7 Haziran’ı bekliyor. Bu nedenle Erdoğan her gün meydanlardadır. Gidişatı durdurmak için Cumhurbaşkanlığını tartışmaya açmıştır. Açık açık AKP’nin tarafına geçmiştir. Erdoğan yasa ve Anayasayla bağını kesmiştir'' diye konuştu.
Bahçeli, dün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın şahsına ve partisine ağır hakaretlerde bulunduğunu ileri sürdü.
