İSTANBUL (AA) - Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, "Camilerimiz, mabedlerimiz, mescidlerimiz aynı zamanda bizim özgürlük mekanlarımızdır. Biz, orada özgürlüğü öğreniriz. Çünkü İslam’ın en temel esası, kula kul olmayı terk edenler, Allah’a kul olurlar. Allah’a kul olmak, özgürlüğün en önemli noktasıdır." dedi. 

Mehmet Görmez, Sancaktepe’de yaptırılan Hacı Ahmet Kahraman Camisi’nin açılışına katıldı. Açılışın ardından cuma namazını kıldıran Görmez, hutbesinde, caminin kıyamet saatine kadar müminlerin birlikte, Rahman’a secde ettiği bir mekan olmasını diledi. Görmez, camiler ve mescidlerin, İslam medeniyetinin kalbi olduğunu, hiçbir İslam şehrinin camisiz ve mescidsiz düşünülemeyeceğini dile getirdi. 

Hazreti Muhammed’in, “Yeryüzü bana mescid kılındı” hadisini hatırlatan Mehmet Görmez, “Buna göre biz, temiz olan bütün mekanlarda, namazlarımızı eda edebiliriz. Yeryüzü, müminler için mesciddir. Her yerde namaz kılabiliriz. Öyleyse niçin camileri inşa ediyoruz; niçin bu kadar büyük mabedler inşa edildi tarih boyunca? Çünkü camiler sadece namaz kılma mekanları değildir. Camiler, namazla birlikte Rahman’ın huzurunda kalpleri birleştiren yerlerdir. Camiler, vahdet mekanlarıdır. Camiler ve mescidler, birlikte Allah’ın huzurunda birlikte kıyam edelim, birlikte rükuya varalım, birlikte secdeye varalım, diye yapılmıştır. O birlik ruhunu sokaklara taşıyabilelim diye camiler inşa edilmiştir.” ifadelerini kullandı.

Camilerin bilgi ve ilim mekanları olduğunu anlatan Görmez, şöyle devam etti:

"Camilerimiz, mabedlerimiz, mescidlerimiz aynı zamanda bizim özgürlük mekanlarımızdır. Biz, orada özgürlüğü öğreniriz. Çünkü İslam’ın en temel esası, kula kul olmayı terk edenler, Allah’a kul olurlar. Allah’a kul olmak, özgürlüğün en önemli noktasıdır. Allah’a kulluğu öğrenenler, özgürlüğü de öğrenirler. Camiler, İslam beldelerinin aynı zamanda özgürlüğünün, bağımsızlığının, istiklalinin simgesidirler. Onun için biz millet olarak camiyi, mabedi, İstiklal Marşımıza yerleştirmişiz. 'Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli' derken İstiklal Şairimiz, mabedi, camiyi, ezanı, istiklalimizin, bağımsızlığımızın, özgürlüğümüzün simgesi olarak ilan ediyor." 

Çanakkale Zaferi'nin 102. yılının idrak edildiğini hatırlatan Görmez, zaferin özgürlük ve bağımsızlığın tescillendiği en büyük muharebe olduğunu kaydederek, "Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: 'Sizden önceki atalarınız, ecdadınız, sizden önceki kavimlerin yaptığı iyilikler onlaradır. Onların yaptıkları kötülükler de onlaradır ve siz onların yaptıklarından sorumlu olmayacaksınız.' Bu ayet bize tarihi nasıl doğru okumamız gerektiğini ifade ediyor. Zira tarih, sadece zaferlerle avunmak için var değildir. Tarih, ibret almak için vardır. Hep birlikte millet olarak ve insanlık olarak Çanakkale'den alacağımız çok önemli dersler vardır. Çanakkale büyük bir zafer mektebidir." diye konuştu.

Çanakkale'nin aynı zamanda bir vahdet ve birlik mektebi olduğuna işaret eden Görmez, orada şehit olanların hiçbir zaman unutulmaması gerektiğini söyledi. Çanakkale'nin aynı zamanda bir ahlak mektebi olduğunu dile getiren Görmez, "Çanakkale, savaş ahlakını ve savaş hukukunu dünyaya öğreten bir okul, bir mekteptir. Yaralı düşman askerini sırtına alıp tedaviye götüren askerleri insanlık tarihi Çanakkale Savaşında gördü, şahit oldu." ifadelerini kullandı. 

Görmez hutbesini "Cenab-ı Hak, Çanakkale’de hayatlarını bu topraklar için bizi millet kılan yüce değerler için veren 250 bin şehidin o aziz hatıralarına sahip çıkmayı millet olarak bize nasip etsin. Onların, uğruna canlarını verdiği yüce değerlerden bizleri asla kıyamet zamanına kadar mahrum kılmasın." diyerek tamamladı.

Cuma namazının ardından cemaate yemek ikram edildi.