İSTANBUL (AA) - Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Türkiye'nin ihracata dayalı bir ekonomik büyüme modeli benimsediğini ve ihracatın yüzde 95'ini sanayi ürünlerinin oluşturduğunu belirterek, "Dolayısıyla Türkiye'nin zenginleşmesi sanayi eliyle olacak. Bize düşen sanayicinin ve yatırımcının önünü açmaktır, sanayiciye üretim yapmaya uygun alanları oluşturmaktır, sanayicinin lojistik imkanlarını artırmaktır." dedi. 

Özlü, Hadımköy'deki Deliklikaya Sanayi Bölgesi'nin (DESB) açılış ve temel atma töreninde yaptığı konuşmada, bölgede yapılacak 400 civarındaki sanayi tesisinin bir an önce tamamlanması ve üretime başlaması temennisinde bulundu.

DESB'de yapılacak her yatırımın istihdama, katma değere ve ihracata büyük katkı vereceğini dile getiren Özlü, nitelikli üretim için öncelikle nitelikli altyapılara, doğru planlanmış sanayi alanlarına ihtiyaç olduğunu, Deliklikaya Sanayi Bölgesi'nin bu açıdan örnek bir proje niteliği taşıdığını kaydetti. 

Özlü, bu bölgede üretim aşamasından önce altyapıyla ilgili tüm ihtiyaçların tamamlandığını belirterek, "Burada yatırım yapacak olan sanayiciler, sadece kendi tesislerine, kendi üretimlerine yoğunlaşacaklar. Böylece hem nitelikli üretim yapılacak hem de üretimin çevreye maliyeti minimum seviyeye düşecek." dedi.

Türkiye'nin ihracata dayalı bir ekonomik büyüme modeli benimsediğini ifade eden Özlü, işlenmemiş gıda, maden cevheri, petrol veya doğal gaz satarak ihracat yapmadıklarını, ihracatın yüzde 95'ini sanayi ürünlerinin oluşturduğunu anlattı.

Özlü, "Dolayısıyla Türkiye'nin zenginleşmesi, sanayi eliyle olacak. Sanayi yatırımları arttıkça, daha fazla ve daha nitelikli üretim yapıldıkça, ülkemizin ihracatı ve milli geliri daha da artacak. Bize düşen sanayicinin ve yatırımcının önünü açmaktır, sanayiciye üretim yapmaya uygun alanları oluşturmaktır, sanayicinin lojistik imkanlarını artırmaktır." şeklinde konuştu. 



- "Güçlü sanayi için en önemli şart siyasi ve ekonomik istikrar"



Eğitim seviyesi, iş gücü yetenekleri, ulaşım altyapısı, enerji kaynakları, çevre politikaları ve hukuk sisteminin güçlü sanayiyi destekleyecek şekilde kurgulanması gerektiğini vurgulayan Özlü, güçlü sanayi için en önemli şartın siyasi ve ekonomik istikrar olduğunu, ekonomi ve siyasete duyulan güven ne kadar fazlaysa ülkenin kalkınma potansiyelinin de o kadar yüksek olacağını söyledi.

"Türkiye'nin en büyük gücü bu güvendir" diyen Özlü, vatandaşlar, girişimciler, yatırımcılar ve sanayicilerin ülkeye ve ekonomiye büyük güven duyduğunu ifade etti. Türkiye'nin bu güveni fazlasıyla hak ettiğini belirten Özlü, 15 Temmuz ve sonrasında yaşanan tüm süreçlere rağmen Türkiye ekonomisinin dimdik ayakta kaldığını vurguladı. 

Bu süreçte Türkiye'nin hedeflerinden milim sapma olmadığını, ekonomi çevrelerinin talep ettiği, girişimcileri ve yatırımcıları heyecanlandıran reformların hayata geçirildiğini ifade eden Özlü, bu ülkenin yapısal sorunlarına çözüm üretecek reformların yapıldığını söyledi. 

Özlü, "Bunlar tasarrufları artıracak, finansmana erişimi kolaylaştıracak, iş ve yatırım ortamını iyileştirecek, girişimcinin ve yatırımcının önünü açacak reformlardır. AK Parti hükümetlerinin en önemli özelliği, reformcu hükümetler olmasıdır. Bu kimliğimizi sürdüreceğiz. Önümüzdeki dönemde de çok önemli çalışmaları birer birer hayata geçireceğiz." ifadelerini kullandı.

Hayata geçirilecek çalışmalar



Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Özlü, bakanlığının sürdürdüğü ve gelecek dönemde hayata geçirecekleri çalışmalara da değinerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Sınai Mülkiyet Kanun Tasarımız, inşallah ekim veya kasım ayında mecliste yasalaşacak. Yine Üretim Reform paketimizin hazırlık çalışmalarına da devam ediyoruz. Mevcut organize sanayi bölgelerinin ve sanayi sitelerinin niteliğini de artıracağız. Daha nitelikli, verimli ve çevre dostu üretim yapmayı sağlayacak olan yeni nesil OSB modellerini hayata geçireceğiz. Yeni dönemde bakanlığımızın en öncelik vereceği konuların başında 4'üncü sanayi devrimi geliyor. Yeni sanayi devrimi, temel olarak akıllı üretim sistemlerine dayanıyor."

Özlü, Türkiye'de akıllı üretim sistemlerini geliştirmelerinin ve kullanmalarının önem taşıdığını vurgulayarak, üretimde bu sistemleri kullanmayanların, eski alışkanlıklarla üretim yapmaya çalışanların zamanla devre dışı kalacağını söyledi.

Bakanlıkta 4'üncü sanayi devrimiyle ilgili özel bir çalışma grubu oluşturduklarını belirten Özlü, bu alanda yapılacak çalışmaları da anlattı. Özlü, "Sanayicilerimizin, 4'üncü sanayi devrimi konusunda çok ciddi bir bilinç taşıdıklarını görmek, doğrusu gelecek adına umutlarımızı artırıyor. Deliklikaya Sanayi Bölgesi'nin de 4'üncü sanayi devrimine uyumlu bir şekilde tasarlanmış olması, bizleri çok sevindirdi. Burada yapılacak olan fabrikaların birçoğu, akıllı üretim sistemlerine sahip olacak veya bu sistemlere hızla geçebilecek bir anlayışla yapılacak." diye konuştu. 

Konuşmasının ardından kendisi adına dikilen 3 bin fidan için Bakan Özlü'ye, DESB Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Büyükdede tarafından plaket sunuldu.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Topbaş:
"İstanbul'u, dünyadaki sanayicilerin, iş adamlarının 'İstanbul'da biz de olsak' diyeceği bir şehir haline getirmeye çalışıyoruz." dedi. 

Törende konuşan Topbaş, İstanbul'u, dünyadaki sanayiciler, iş adamlarının "İstanbul'da biz de olsak" diyeceği bir şehir haline getirmeye çalıştıklarını ifade ederek, "Böylece rekabet gücünü artırabilir ve etkin olabilirsiniz." dedi.

DESB'in örnek ve model bir sanayi bölgesi olacağını, altyapı yatırımlarının tamamen bitirilmesinin ardından DESB'in açıldığını anlatan Topbaş, sanayiciler ve iş adamlarının yatırım yapmasının önünü açmak için ellerinden geleni yaptıklarını, hiçbir iş adamı ve sanayicinin kapıda bekletilmemesi için talimat verdiğini söyledi.

"Sanayici yatırım yapacak ki ülke gelişecek ve rekabet edecek" diyen Topbaş, Hadımköy-Çatalca arasındaki demir yolunun hafif metro haline getirileceğini, bu sanayi bölgesine de metro ile rahatlıkla ulaşılabileceğini bildirdi. 

"30 bin kişiye yeni istihdam alanı yaratmasını bekliyoruz"

DESB Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Büyükdede de DESB'in TESKOOP, ÖZ-AR ve Bahçeşehir sanayi kooperatiflerinin iş birliğiyle hayata geçtiğini belirterek, "Bölgemizde kurulacak büyük ve orta ölçekli 400 sanayi kuruluşuyla ülkemizin gücüne güç katmayı, istihdam ve refah üretmeyi hedefliyoruz." dedi.

Hadımköy'de 2,3 milyon metrekare büyüklüğü ile İstanbul'un en nitelikli sanayi bölgelerinden biri olan DESB'in tüm altyapı inşaat projelerini tamamladıklarını, bugün ilk sanayi tesisinin temelini attıklarını bildiren Büyükdede, DESB'in 30 bin kişiye yeni istihdam alanı yaratmasını beklediklerini kaydetti. 

Büyükdede, DESB'in tam kapasiteye eriştiğinde 60 milyar dolarlık bir ekonomi üreteceğini, sanayi bölgesinin ileri teknoloji sanayi üretimi için geliştirilen Endüstri 4.0 Devrimi'ne ve ÇED'e titizlikle uyduğunu anlattı. 

DESB'in Kuzey Marmara Otoyolu, Arnavutköy Liman Gümrüğü, Çatalca Muratlı Tır Gümrüğü, Ambarlı Liman Gümrüğü ve Halkalı Demiryolu Gümrüğü'ne olan yakınlığının ithalat ve ihracatını hızlandıracağını ifade eden Büyükdede, "Sanayi tesisisin tam donanımla hizmet vermesi halinde liman, demir yolu ve kara yolları gümrüklerine bağlantısı sayesinde tam kapasiteye eriştiğinde ekonomiye 60 milyar dolarlık bir katkı sağlayacağı tahmin ediliyor." dedi.