İş dünyasının 2018 trendlerini inceleyerek yol haritası çıkaran Page Executive danışmanları, yükselişte olan cinsiyet eşitliği konusunu yönetim katında analiz etti.

Çeşitlilik, toplumsal gündemin ilk sıralarına yerleşerek modern ve küresel toplumun ayrılmaz parçası haline geldi. Bu doğrultuda, iş hayatında eşitliğin sağlanması ile ilgili tartışmalar da değişim göstermeye başladı. Uzmanlar tarafından ortaya atılan teoriler, cinsiyetler arasında dengenin yönetimin en tepesinden başlaması gerektiğini dile getiriyor. Yönetim katından başlayan değişimin organik bir biçimde organizasyonun her katmanında kendini göstereceğinin altı çiziliyor.

Geçtiğimiz yıl yayınlanan Deloitte raporuna göre, kadınlar dünya genelindeki yönetim kurulu koltuklarının sadece % 15'ini oluşturuyor. Bu durum, 2015'e oranla yüzde 3'lük bir artış anlamına geliyor. Bu konuda yavaş da olsa bir ilerleme olduğu görülüyor. 64 ülkenin yer aldığı araştırmada sosyal ileri görüşlülükleri ile bilinen İskandinav ülkeleri ilk sıralarda gözlemleniyor. Yönetim kurullarında cinsiyet eşitliğinde Norveç %42'lik oranla dünya lideri iken İsveç %32 oranı ile komşusunu izliyor. Birleşik Krallık ‘ta ise yönetim kurulu rollerinin % 20'sini kadınlar oluşturuyor. Ancak bu oranlar diğer ülkelere göre yüksek olsa henüz %50'ye ulaşan bir ülke bulunmuyor. Dikkat çeken diğer önemli bir nokta da kadın CEO'ya sahip şirketlerde yönetim kurulu rollerinin %29'unu kadınlar oluşturuyor. Bu sonuç en üst kademeden başlayan çeşitlilik uygulamalarının, yönetimin her katına daha hızlı nüfuz edebileceğinin işareti olarak gözlemleniyor.

PageExecutive danışmanlarında Deniz Çakırgil Sezen, bir şirketin kültürünün çeşitlilik ve kapsayıcılık konusunda gelişiminin, adalet temelinde oluşturulmuş kültürün benimsenmesini teşvik eden uygun liderlik davranışları ile bir arada düşünülmesi gerektiğini dile getiriyor. Yönetim kurulu seviyesinde cinsiyet çeşitliliğini geliştirmeye yönelik girişimlerin kesinlikle hız kazanacağını vurgulayan Sezen, “Kariyer ve aile arasında denge kurmayı daha kolay ve kabul edilebilir hale getirmeliyiz. Aynı zamanda kadınlara mentorluklar, sponsorlar ve kariyer gelişim desteği vererek bir iş kültürü yaratmalı ve kendilerini değerli hissetmelerini sağlamalıyız. Bu kurallar yalnızca mevcut çalışanlar için değil aynı zamanda şirketlerin çeşitli yeni yetenek havuzlarına da hitap edebilmeleri için de önem taşıyor." diyor.