BM Güvenlik Konseyi, "yıkımın eşiğinde olan" Yemen'in başkenti Sana'da, hükümet ve güvenlik kurumlarını ele geçiren Husilere, bu kurumlardan silahlı güçlerini koşulsuz olarak çekme çağrısı yaptı.
BM Güvenlik Konseyi, Yemen'de Husilerin ilerleyerek kamu kurumlarını ele geçirmesi, El Kaide'nin Arap Yarımadası kolunun şiddet eylemlerini artırması ve ülkenin yıkımın eşiğine gelmesi üzerine önlem almak amacıyla toplandı.

Toplantıda İngiltere ile Ürdün tarafından sunulan karar tasarısı ele alındı. Yapılan oylamada tasarı 15 üyenin de desteğiyle kabul edildi.

Karar metninde, ülkede hükümet ve güvenlik kurumlarını elinde bulunduran Husilerden, koşulsuz olarak buralardan silahlı güçlerini çekmeleri, ev hapsinde tutulan Cumhurbaşkanı Hadi, Başbakan Bahah ve tüm kabine üyelerini derhal serbest bırakmaları istendi.

Yemen'de tek taraflı adımlardan vazgeçmeleri ve BM'nin arabuluculuğunda sürdürülen siyasi çözüm çabalarına dahil olmaları da istenen Husilere, ülkedeki güvenlik koşullarını normale döndürme çağrısı yapıldı.

-"Daha ileri adımlar atılabilir"-

El Kaide'nin Arap Yarımadası kolundan da şiddet eylemlerini durdurması istenen karar metninde, barış ve güvenliğin sağlanması için güç kullanmayı içeren BM Şartı'nın 7. bölümüne yer verilmedi ancak BMGK kararına uyulmaması halinde daha ileri adımların atılabileceği kaydedildi.

İslam İşbirliği Teşkilatı ile Körfez İşbirliği Teşkilatı, daha önce BMGK'ya yaptıkları çağrıda, Yemen'de güvenliğin sağlanması için askeri müdahalede bulunulmasını istemişti.

Konsey, tüm üye ülkelere de çağrı yaparak, dış müdahalelerle ülkedeki durumu daha da kötüleştirecek adımlardan uzak durmaları ve politik sürece yapıcı katkı sunmalarını istedi.

Konsey, geçen yıl aldığı kararda, eski Yemen lideri Ali Abdullah Salih ve Husi liderlerini yaptırım listesine eklemişti.

-Genel Sekreter Ban, göreve çağırmıştı-

BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, geçen hafta BMGK'da yaptığı konuşmada, Yemen'in uluslararası toplumun gözü önünde çöküşe doğru ilerlediğini belirterek, "Biz burada durup seyredemeyiz" demişti.

Arap Yarımadası'ndaki El Kaide terör örgütünün yaygın bir şekilde şiddet eylemi gerçekleştirdiğini ve Husilerle çatışmaların arttığını vurgulayan Ban, "Bu gelişmeler bölgesel ve uluslararası barış ve güvenliği tehdit ediyor. BM Şartı altındaki uluslararası yükümlülüklerimiz gereği, Yemen'i uçurumun kenarından alarak siyasi sürece geri döndürmek için elimizden gelen her şeyi yapmalıyız" ifadelerini kullanmıştı.

Geçen yıl eylül ayında başkent Sana'da kontrolü sağlayan Husiler ile yönetim arasında 21 Eylül'de, "3 gün içinde yeni hükümet kurulması, Cumhurbaşkanı Mansur Hadi'nin hiçbir siyasi partiye üye olmayan birine başbakanlık görevini vermesi, petrol ürünlerine zamların düşürülmesi" gibi maddelerin yer aldığı anlaşma imzalanmıştı. Hadi, Ofis Müdürü Ahmed Avad bin Mübarek'i hükümeti kurmakla görevlendirmiş ancak tepkiler üzerine bu görev Halid Mahfuz Bahhah'a verilmişti.

Hükümet ve Cumhurbaşkanı Hadi'nin ocakta istifa etmesinin ardından Husiler, 6 Şubat'ta, ülkedeki siyasi geçiş sürecini belirleyecek "Anayasa Manifestosu" adıyla bildiri açıklamıştı. Mevcut anayasanın yürürlükte kalacağı belirtilen manifestoda, 5 üyeli "Başkanlık Konseyi" ve 551 sandalyeli "Ulusal Geçiş Meclisi"nin kurulması öngörülmüştü. Husiler ayrıca, feshettikleri parlamentonun üyelerini yeni meclise katılmaya çağırmıştı.