KAYSERİ (AA) - Yönetmen Sinan Sertel'in senaryosunu da yazdığı ve TRT TV Filmleri Projesi kapsamında çekilen "Bir Gün Bir Çocuk" filminin galası, 4. Uluslararası Kayseri Altın Çınar Film Festivali'nde yapıldı.

Forum Kayseri Sinema Salonu'ndaki galada konuşan yapımcı Turgay Şahin, Sevgi Evi'nde yaşayan Umut ve arkadaşlarının hikayesini ele alan filmi ilk kez seyirciyle izlediğini ve tepkilerden memnun olduğunu belirtti.

Yaklaşık 2 yıl önce Sinan Sertel senaryoyu kısa film olarak gösterdiğinde çok beğendiğini anlatan Şahin, filmin çekimlerine 2015'te başlandığını hatırlattı.

Şahin, "TRT bu filme çok büyük destek, cesaret ve finans sağladı. Şu an yayın tarihimiz belli değil ama tahminen ramazandan sonraki yayın dizaynı içerisinde yer alacağız. Daha önce kısa film tecrübelerimiz vardı, bu bizim ilk uzun metraj sinema filmimiz. Beğenilmesini umuyoruz." diye konuştu. 

Gösterime katılan oyuncu Eşref Kolçak, "Ben 72. yaşımı yaşıyorum ve Ayşecik gibi çok çocuk filminde oynadım. Çoğu böyle yalnız kalmış çocukların filmleriydi. Yalnız çocukların moralize edilmesi çok güzel. Samimi söylüyorum bu film müthiş bir şey." ifadelerini kullandı. 

- "Çok memnun oldum"

Yönetmen ve senarist Sinan Sertel, AA muhabirine yaptığı açıklamada, izleyicilerin filme tepkisinden mutlu olduğunu dile getirerek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bu kadar olumlu tepki beklemiyordum, çok memnun oldum. Bir de ağlayarak bana sarıldılar. O seviyeye getirmiş olmak mutlu etti beni. İlk filmimin böyle bir şey olması daha da mutlu ve umut verici oldu. Umarım hayatımın sonuna kadar film yapan adam olarak devam edebilirim."

Senaryoyu 6 ayda yazdığını belirten Sertel, TRT ekiplerinin de metin üzerinde iki hafta çalıştığını aktardı. 

 - "TRT süreci işin kalitesini yükseltti"

Sertel, ilk etapta TRT'nin senaryoya müdahale etmesinden endişe duyduğunu söyleyerek, şunları anlattı:

"TRT süreci işin kalitesini çok yükseltti. İlk önce, 'Benim senaryoma müdahale mi edecekler?' diye endişelendim, meğer öyle değilmiş. TRT ile ilk defa çalıştığım için bilmiyordum. Geliyorlar, senaryo üzerinde senin gibi çalışıyorlar ve daha iyi olsun diye sana bir sürü soru soruyorlar. O yüzden TRT'nin bu önemli hamlesi, filmde iyi bir sonucu çıkarmada çok etkili oldu, bunu net söyleyebilirim."

Filmin hüzünlü bir hikayeyi anlatmasına rağmen çekimlerin eğlenceli geçtiğini vurgulayan Sertel, "Mesela, küçük çocuğun ağlama sahnesinde, oyuncumuz Çağan Efe Ak'a dedim ki 'Çağan, ağlayabilir misin?' Bana 'Nasıl olsun?' diye sordu. Neler olduğunu sordum, 'Bir, hüngür hüngür var, bir de yavaş yavaş yükseliyorum.' dedi. Ben içimden gülüyorum ama tek seferde sahneyi çektik." dedi.

Sinan Sertel, filmin senaryosunu yazmaya İHH ile sınırı geçerek, Suriye'deki bir mülteci kampına yaptığı ziyaret sonrası karar verdiğini aktararak, şu ifadeleri kullandı:

"Oradaki insanların halini gördüm ve bana bir hikaye anlattılar. Hiçbir şeyi olmayan bir çocuk, kendine düşen ekmeği bir kediyle paylaşıyormuş. O çocuğun umudu beni çok dertlendirdi. Zaten bu Sevgi Evi'nin ele alınış şekli ile de bir iç tartışmam vardı kendi kendimle. Filmi, orada gördüklerim sayesinde ortaya çıkardım diyebilirim."

- "Yaşıtlarımın izlemesini isterim"

Filmde "Latif" karakterini canlandıran Denizhan Akbaba, daha önce tiyatro oyunlarında rol aldığını kaydederek, şunları söyledi:

"Film teklifi geldiğinde çok sevindim. Çekimler çok eğlenceli geçti ama basketbol sahnelerinde acayip yorulduk. Antrenman sahnelerinde koştuk, zıpladık, çok da eğlendik çünkü sette herkes pozitifti. Çekimler iki hafta boyuncu geç saatlere kadar sürdü. Filmin bazı sahneleri çok hüzün verici ama yine de çok da eğlenceli sahneleri var.

Biraz büyük adam gibi konuşacağım ama yeni nesil pek böyle filmlere gitmiyor. Daha çok aksiyonlu, vurdulu, kırdılı, Amerikan filmlerine gidiyorlar. Bu filmin hikayesi hem hüzünlü hem eğlenceli hem de çok önemli bir şeyi anlatıyor, yaşıtlarımın izlemesini isterim."