AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlenen, partisinin 109. Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuştu.

Sözlerine, "Arkadaşlar, ben bu kadar sık konuşmaya fazla alışkın değilim, çok kolay olmayacak. Biz ne dedik, laf üstüne laf koyan değil, taş üstüne taş koyan bir iktidarız, bir partiyiz. Onun için biz konuşmayalım, eserlerimiz konuşsun." diyerek başlayan Yıldırım, "Bizim liderimiz var. Liderimiz ülke gündemiyle, dünya gündemiyle, milletimizin gündemiyle verilmesi gereken mesajları en açık, en net şekilde veriyor. Allah ondan razı olsun." ifadesini kullandı.

"Cumhurbaşkanımızın fiili olarak siyasi sorumluluğu doğmuştur"
"Çok bilmiş adamların", bazılarının "Anayasada cumhurbaşkanı sorumsuzdur, semboliktir" dediğine işaret eden Başbakan Yıldırım, şunları ifade etti:

"21-22 milyon vatandaşın önüne gidip onlardan destek isteyen cumhurbaşkanı 'Ben bir işe karışmam' diyebilir mi? Siyasette böyle bir şey var mı? Anayasa ne söylerse söylesin, Cumhurbaşkanımızın fiili olarak siyasi sorumluluğu doğmuştur. Anayasa darbe anayasasıdır. Fiili durumla anayasanın şu anda birbiriyle uyumlu hale getirilmesi gerekir. AK Parti'nin, AK Parti'ye gönül veren milyonların önündeki en önemli görev budur. Milletin yollarını aştık, tünellerle dağları geçtik, köprülerle vadileri birleştirdik, şimdi yeni anayasa ve sistemin yolunu açma zamanıdır."

Herkesin anayasa değişikliği istediğine, bu yöndeki söylemleri 15 senedir dinlediğine dikkati çeken Yıldırım, "Yeni anayasayı da yapacağız, başkanlık sistemini de bu ülkeye, Türkiye'ye getireceğiz." dedi.

"Aslında İzmir Başbakan çıkardı..."
Siyasetin ödevinin sorun çözmek olduğunun altını çizen Yıldırım, "Onun için yeni dönemde inşallah bürokrasi ile siyaseti, enerjilerini azaltan değil, enerjilerini birleştirerek çözüm üreten bir anlayışla çalıştıracağız." ifadelerini kullandı.

Yıldırım, konuşmasına şöyle devam etti:

"Bir partinin sözcüsü diyor ki 'İzmir, başkan çıkarmadı. Başbakan seçilmedi de atandı.' falan diyor. Aslında İzmir, Başbakan çıkardı. Anamuhalefet Partisi Lideri kampanyada, 'İzmir Başbakan çıkaracak.' diye benim rakibimdi, dolaştı durdu. Ben İzmirli hemşehrilerime teşekkür ediyorum. Onu mahcup etmediler. Ha niye İzmir beni başkan yapmadı? İzmirliler uzak görüşlü de onun için. Onun için de teşekkür ediyorum. Hala nelerle uğraşıyorlar."



"Operasyonlar kararlılıkla devam edecek"
Vatandaşların "terör veya operasyonlar ne zaman bitecek" diye sorduğunu aktaran Yıldırım, operasyonların PKK terör örgütü silahlarını bırakıncaya, Türkiye'nin her köşesinde vatandaşların rahatça seyahat edebilecekleri ortam sağlanıncaya, huzur, barış ve kardeşlik sağlanıncaya kadar devam edeceğini bildirdi.

Başbakan Yıldırım, "Bu terör grupları silahlarını gömerek, üzerine beton atarak, Cumhurbaşkanımızın dediği gibi, bu ülkeyi terk edinceye kadar bu mücadele, bu operasyonlar kararlılıkla devam edecek." diye konuştu.

"Yatırıma özel önem vereceğiz"
65. Hükümet'in hedefleri hakkında bilgi veren Yıldırım, "65. Hükümet'in ön plana çıkacak en önemli özelliklerinden bir tanesi; üreten, yatırım yapan, iş, aş oluşturan bir hükümet olacağız. Yatırıma özel önem vereceğiz." dedi.

Yıldırım, "Bu hükümetin önemli işlerinden biri de maliyetleri, masrafları azaltmak, orta ve uzun vadede gelirleri artırmak. Gereksiz kaynak kullanımının önüne geçeceğiz. Verimsiz yatırımlara değil, daha verimli yatırımlara öncelik vereceğiz. Kamu başta olmak üzere israfın önlenmesi için her türlü tedbiri alacağız." şeklinde konuştu.

"Almanya gerçek bir dostluk testinden geçiyor"
Almanya Parlamentosunda bugün oylanacak 1915 olaylarıyla ilgili tasarıya da değinen Yıldırım, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Gerçek bir dostluk testinden geçiyor Almanya. Bu, aslında bizim sorunumuz da değil, Almanya'nın da sorunu. Bizim vatandaşımız, Türk kökenli 3,5 milyon seçmeni var. Alman ekonomisine 40 milyar avro katkı sağlayan, 400 bin iş yeri sahibi olan, milyonlarca insana aş, ekmek sağlayan bu kadar büyük bir topluluğu hayal kırıklığına uğratmaya Alman dostlarımızın hakkı yok diye düşünüyorum."

Başbakan Yıldırım, "Bazen dost diye bildiğimiz ülkeler iç siyasette çaresizliğe düşünce 'acaba dikkati nereye çekelim' diye böyle parlak fikirlerle geliyorlar, bu da onlardan biri." ifadesini kullandı.