ANKARA (AA) - Başbakan Binali Yıldırım, "Hükümet programımızda da belirttiğimiz gibi bu dönemde yoğunlaşacağımız 6 konudan birisi eğitim. Önümüzdeki dönemde eğitimde uzmanlaşmaya, her seviyede kaliteyi artırmaya daha fazla hız vereceğiz" dedi.

Yıldırım, Çankaya Köşkü'nde 81 ilden gelen öğretmenler onuruna verdiği iftarda, geçmişte öğrencilerin liseden mezun oluncaya kadar geleceklerini hesap edemediğini şimdi ise öğrencilerin ortaokula gelmeden mesleklerine ilişkin kararlarını verdiğini belirtti.

Bu değişikliği "özgüven" olarak nitelendiren Başbakan Yıldırım, bunun öğretmenler tarafından sağlandığını vurguladı. Türkiye'nin çok kritik günlerden geçtiğini ifade eden Yıldırım, "Bu kritik günlerde genç kuşaklarımıza, yavrularımıza yapacağımız her telkin, yatırım ülkemizin geleceğine yapılan yatırımdır" diye konuştu.

Başbakan Yıldırım, eğitimin öğretmen, öğrenci, veli ve müfredat olmak üzere dört unsurunun olduğunu belirterek, bu unsurların tamamı bir arada olmadığında eğitimde mükemmeliyetin olmayacağını, eğitimin bir ayağının eksik kalacağını bildirdi.

Türkiye'nin bütün gençlerine sahip çıkacak kuvvete eriştiğini dile getiren Başbakan Yıldırım, şöyle konuştu:

"Yarınki Türkiye'yi hak ettiği itibara kavuşturmak için birinci önceliğimiz gelişmiş ülkelerle aramızdaki eğitim, öğretim açığını azaltmaktır, ortadan kaldırmaktır. Bu manada Türkiye son 14 yılda tarihi denilebilecek adımları gerçekleştirdi. Türkiye'de hiçbir çocuk haksız rekabete ve fırsat eşitsizliğine kurban edilmedi. Türkiye demokratikleştikçe eğitim sistemimizde de demokratikleşmiş, çoğulcu bir karakter gözükmeye başladı. Tek tipçi eğitim sona erdirildi, üniversite kapılarında en temel haklarını kullanmakta zorlanan gençler üzerindeki baskılar gittikçe azaldı. Türkiye'nin 81 vilayetinde en az bir üniversitemiz var. Üniversite kapıları bugün vatan evlatlarına daha fazla açıldı. Okullaşma oranımız neredeyse yüzde 100'e ulaştı. Türkiye zenginleştikçe eğitimle ilgili sorunlarımız da gittikçe azalıyor. Yüzyıllardır konuşulan beyin göçü artık geriye dönmeye başlamış, batının en kaliteli öğretim elemanları bizim üniversitelerimize gelmeye başlamıştır."



- "Nitelikli, mesleki eğitim şarttır"



Eğitimde altyapı konusunda güzel mesafelerin alındığını belirten Başbakan Yıldırım, yurt genelinde ilkokuldan üniversiteye yaklaşık 25 milyon gencin eğitim gördüğünü, bir milyona yakın öğretmenin, 200 bine yakın akademisyenin onları geleceğe hazırladığını aktardı.

Çocukları modern çağın ihtiyaçlarını dikkate alarak eğitmenin, donatmanın önemine değinen Yıldırım, şunları söyledi:

"Bizim geleneğimizde insan yaratılmışların en seçkinidir, üstünüdür. İşte bu yüzden de öncelikli meselemiz insandır. Sadece maddi kalkınma değil, manevi olarak güçlü bir toplumsal dokuya sahip olmamız için de iyi eğitim almak, iyi eğitim vermek şarttır. 'Eğitim şart' cümlesi yetersizdir, nitelikli, mesleki eğitim şarttır. Aldığı bilgiyi hayatta nasıl ve nerede kullanacağını öğretebilmek şarttır. Son 14 yılda başardıklarımızın arkasından yeniden büyük ve güçlü bir ülke haline geldik. Dünyanın lider ülkelerinden biri olabilecek potansiyele ve birikime Allah'a şükür fazlasıyla sahibiz. Bunun için bizim gençlerimizi hayata en iyi şekilde hazırlamamız gerekiyor. Gençlerimize eşit rekabet ortamı sunarsak, gençlerimiz bizim istediğimiz seviyeye mutlaka ulaşacaktır. Bunun içindir ki hükümet olarak geçmiş yıllardan gelen açığı kapatmak adına önemli işler yaptık. Eğitim sistemimizi bütün boyutlarıyla iyileştirmeyi, herkes için en uygun şartlarda eğitim imkanı sağlamayı en önemli hedeflerimiz arasında sayıyoruz. Hükümet programımızda da belirttiğimiz gibi bu dönemde yoğunlaşacağımız 6 konudan birisi eğitim. Önümüzdeki dönemde eğitimde uzmanlaşmaya, her seviyede kaliteyi artırmaya daha fazla hız vereceğiz. Bu idealimiz başından beri hükümetlerimizin en önemli önceliği oldu."

- "Çocuklarımızın farklılıklarını lütfen müsamaha, empatiyle karşılayalım"

Başbakan Yıldırım, fiziki şartların iyileştirilmesinin şart olduğunu belirterek, eğitimde asıl meselenin dönüp dolaşıp insana, müfredata geldiğine dikkati çekti.

"Biz fiziki şartları ne kadar iyileştirirsek iyileştirelim eğitim kalitesini tayin edecek olan siz öğretmenlersiniz" diyen Yıldırım,  gençlerin kullandığı teknolojik ürünlerin bazen onları toplumdan uzaklaştırdığını, yalnızlaştırdığını, onları sanal dünyalara götürdüğünü söyledi.

Teknolojik erişim araçlarının gençlerin yetişmesinde bazen olumsuz etki de yapabildiğini ifade eden Başbakan Yıldırım, bu konuda öğretmenlerden dikkatli olmalarını istedi. Sınıftaki her çocuğun özel dünyasına eğilmelerini, onları birey olarak tanımalarını öğretmenlerden istirham eden Yıldırım, şunları kaydetti:

"Farklılıklarımızın zenginlik olduğunu, tek tip insan yetiştiren eğitim sisteminden dolayı başımızın ne kadar ağrıdığını hepiniz biliyorsunuz. Milletçe bunun problemleriyle bugün bile uğraşmaya devam ediyoruz. Çocuklarımızın farklılıklarını lütfen müsamaha, empatiyle karşılayalım. Onların her bir farklılığı Türkiye'nin yeni bir zenginliğidir. Bu noktada sizlerin emeği, gayreti hayati öneme sahiptir. Öğretmenlikte asıl olan sizin rehberliğinizdir. Sizlerden özellikle bekliyoruz ki eğitim dilinizin merkezinde mutlaka ve mutlaka sevgi olsun. Irkçılığın, etnik düşüncenin her türlüsünü peşinen reddeden, insanın saygınlığına ihtimam gösteren nesillerin sevgi diliyle yetiştirileceğine, bunun sizler tarafından başarılacağına yürekten inanıyorum."

- Notlar 

Türkiye'nin 81 ilinden gelen yaklaşık 300 öğretmenle bir araya gelen Başbakan Yıldırım, iftar öncesi masaları tek tek gezerek öğretmenlerle tokalaştı, kısa süreli sohbet etti. Yıldırım'ın ilkokul öğretmeni 80 yaşındaki Galip Kumbar da davetliler arasında yer aldı. Davetlilere hitap eden Kumbar, Yıldırım'ın başbakanlık görevini yerine getirmesinden duyduğu gururu ifade etti. 80 yaşında olduğuna dikkati çeken Kumbar, görev verilmesi durumunda yeniden öğretmenlik yapabileceğini ifade etti. Kumbar'ın,  "Bu sefer de cumhurbaşkanı yetiştireyim" sözleri davetlileri güldürdü. 

Tasavvuf korosunun sahne aldığı etkinlikte Kuran-ı Kerim okundu. İftara Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz da katıldı.