ANKARA (AA) - Başbakan Binali Yıldırım, "Zor bir coğrafyada hem dünyada barışı sağlamaya çalışıyoruz, hem demokrasimizi ayakta tutmaya çalışıyoruz hem de Avrupa'nın güvenliğini sağlamaya çalışıyoruz. Dolayısıyla Avrupa başta olmak üzere birçok ülke bize müteşekkir olması lazım. Bizi teşvik etmesi lazım. Bu yapılmıyor, aksine çok acımasız bir şekilde sanki darbeyi yapan biziz de darbecilerin hiçbir suçu yokmuş gibi bir algı oluşturuluyor. Bunu büyük bir haksızlık olarak görüyoruz ve üzülüyoruz. Milletimiz bunu haketmiyor, Türk milleti bunu hak etmiyor çünkü Türk milleti canını ortaya koyarak bu darbeyi önlemiştir, geleceğine sahip çıkmıştır." dedi.

Yıldırım, BBC World'e verdiği röportajda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu ve soruları yanıtladı.

Türkiye'de 15 Temmuz başarısız darbe girişimi sonrası alınan önlemler ve OHAL süreciyle ilgili yapılan eleştirilere ilişkin Başbakan Yıldırım ülkesinin "çok büyük bir travma" yaşadığını ve darbe girişimi sonunda çok sayıda şehit ve gazinin olduğunu hatırlattı. Yıldırım,  devletin bütün hücrelerine girmiş Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) temizlenmesinin kolay bir iş olmadığının fakat Türkiye'yi eleştirmenin ise oldukça kolay olduğunu belirtti.

Yıldırım, "Sizin başınıza, ülkenizin başına böyle bir iş gelse, vatandaşlarınız masum insanlar öldürülse, demokrasiniz askıya alınmak istense, meclisiniz bombalansa, başbakanınıza kurşun sıkılsa, cumhurbaşkanınızı öldürmek için özel gayret gösterilse ne yapardınız?" ifadesini kullandı.

Yapılan eleştirileri anlayışla karşıladığını söyleyen Yıldırım, insanlara keyfi olarak zulmediliyormuş şeklinde oluşturulan algıyı asla kabul etmeyeceklerini ve empati bekledikleri dile getirdi.

Başbakan Yıldırım, şunları kaydetti:

"Türkiye zor bir bölgede. Bir yanda milyonlarca Suriye'den, Irak'tan canını kurtarmak için kaçmak zorunda olan insana ev sahipliği yapıyor. Bir yandan DEAŞ ile mücadele ediyor. PKK ile mücadele ediyoruz, FETÖ ile mücadele ediyoruz. Bu ne demektir? Zor bir coğrafyada hem dünyada barışı sağlamaya çalışıyoruz, hem demokrasimizi ayakta tutmaya çalışıyoruz hem de Avrupa'nın güvenliğini sağlamaya çalışıyoruz. Dolayısıyla Avrupa başta olmak üzere birçok ülkenin bize müteşekkir olması lazım. Bizi teşvik etmesi lazım. Bu yapılmıyor, aksine çok acımasız bir şekilde sanki darbeyi yapan biziz de darbecilerin hiçbir suçu yokmuş gibi bir algı oluşturuluyor. Bunu büyük bir haksızlık olarak görüyoruz ve üzülüyoruz. Milletimiz bunu haketmiyor, Türk milleti bunu hak etmiyor çünkü Türk milleti canını ortaya koyarak bu darbeyi önlemiştir, geleceğine sahip çıkmıştır." 

Türkiye'de bugün Avrupa Birliği'ne (AB) girip girilmemesi yönünde referandum yapılması durumunda "Hayır" oyunun çıkacağını düşündüğünü ve bunun sebebi olarak da kampanya süresince bazı Avrupa ülkelerinin açık taraf olmasını gösteren Yıldırım, birtakım kişilerin bölücü örgütlerle birlikte hayır kampanyasına aktif destek verdiğini, evet kampanyasını da engellediklerini ifade etti. Yıldırım, Avrupa ülkelerinin Türkiye'ye neyin yapılıp yapılmayacağı yönünde telkinlerde bulunarak AB üyeliğiyle tehdit etmesini onurlu Türk milletinin kabul etmeyeceğini ve emir almaya rıza göstermeyeceğini söyledi. 

Yıldırım, "Bu kararı bizim vermemizden ziyade AB'nin vermesi lazım, AB'nin kafası karışık. Gelecek vizyonunu ortaya koymaları lazım. Avrupa değerlerine bağlı devam mı edecekler yoksa Avrupa'yı bir Hristiyan kulübüne mi dönüştürecekler, bu kararı net olarak bizim önümüze koymaları lazım ondan sonra da bizim bu karar karşısında kendi kararımızı oluşturmamız lazım." dedi. 

- Obama yönetimi Suriye'yi başkalarına bırakmıştı

ABD Başkanı Donald Trump ile eski yönetimin Suriye konusundaki tutumları arasındaki farkın sorulması üzerine Yıldırım, ABD'de masum çoçuklarının ölümünün Trump yönetimini harekete geçirdiğini ve karşılık verildiğini söyleyerek, bunun güzel bir gelişme olduğu değerlendirmesinde bulundu. 

"Obama yönetiminde bölge başkalarına bırakılmıştı, çok fazla politika üretilemiyordu ve dolayısıyla buradaki sorunlar gittikçe büyüdü ve hatta rejimin güçlenmesine, rejimi destekleyen başka ülkelerin de daha aktif rol almasına sebep oldu." diyen Yıldırım, Trump'ın bu hareketinin bölge insanlarını bir denge oluşacağı yönünde rahatlattığını belirtti. 

Yıldırım, "Suriye'de bu rejimle kalıcı barış da olmaz, siyasi çözümde olmaz. Bugün değilse yarın, yarın değilse makul bir süre içerisinde bu rejim mutlaka gitmeli ve burada bütün Suriyeliler, Arap'ıyla Türkmen'iyle, Yezidi'siyle, Kürt'üyle herkesin içinde olacağı bir Suriye devleti, çözümü mutlaka sağlanmalıdır. Amerika'nın etkin rolü devam etmelidir. Zaten Türkiye yaptıklarıyla bölgede en fazla fedakarlık yapan, en fazla barış için çabalayan ülkedir." dedi.

ABD'nin Suriye sorununun çözümünde elini daha fazla taşın altına koyması gerektiğini belirten Yıldırım, aksi halde çözümün gecikeceğini ve bu durumun daha fazla cana mal olacağını ifade etti. Yıldırım, 1 milyona yakın insanın hayatını kaybettiğini, 10 milyondan fazlasının da yurtlarını terk etmek zorunda kaldığını dile getirerek, Birleşmiş Milletler ve ABD'nin sorunun çözümü noktasında daha etkin rol oynaması gerektiğini vurguladı. 

Yıldırım, "Dolayısıyla Amerika'nın daha fazla inisiyatif alması gerekir, Rusya ile birlikte Amerika, Türkiye kısmen İran, bölge ülkeleri ve genelinde Birleşmiş Milletler, soruna çözüm bulunmalı. Ateşkesin garantörüyüz biz Türkiye olarak, dolayısıyla bu göçmenler için güvenli bölge tesis edilmeli ve burada adım adım kalıcı siyasi çözüm için adımlar atılması gerekir." şeklinde konuştu.

Yıldırım, siyasi geleceğiyle ilgili bir soru üzerine, "Komik olan şu ki ana muhalefet lideri benim görevden olmamam için kampanya yürüttü. O bu söylemi çok güçlü bir şekilde dillendirdi. Ben onlara 'beni düşünme, ülkenin geleceğini düşün' dedim. Ben bir şeyler yapmak için bir yol bulabilirim." ifadelerini kullandı.

İleride yapılacak bir seçimde Başkan Yardımcısı olup olmayacağı yönündeki soru üzerine, hayatında uzun süreli planlarının olmadığını anlatan Yıldırım, şu an bir sonraki seçimlere kadar Cumhurbaşkanı ile ülkeyi yönetme sorumluluğuna sahip olduğunu kaydetti. Yıldırım, ileride ne olacağını bilmediğini belirtti.

Yıldırım, "(Cumhurbaşkanı Erdoğan ile) Biz 1970'lerden beri arkadaşız. Biz birlikte çalıştık, birlikte birçok şey yaptık. Sonunda da öyle ya da böyle birlikte olacağız." dedi.