Ülke ekonomisinin can damarı olan aile işletmelerinin sürdürülebilir büyümesini desteklemek amacıyla kurulan Türkiye Aile İşletmeleri Derneği (TAİDER)  tarafından düzenlenen  “Aile Şirketlerinde Farklı Nesiller” konulu buluşma toplantısı, aile şirketlerinin yoğun katılımları ile İstanbul’da gerçekleşti. Toplantıda konuşan Helvacızade Grubu CEO’su ve Aile Şirketleri ve Aile Anayasası ile ilgili 3 kitabın yazarı Dr. Mevlüt Büyükhelvacıgil aile şirketlerini bekleyen büyük bir tehlikenin varlığına dikkat çekti.  Yetişkin birer birey haline gelen çocukların aile şirketlerine katılması ile büyük çatışmaların yaşandığını vurgulayan  Dr. Mevlüt Büyükhelvacıgil, farklı yetişen ve farklı değerlere sahip kuşakların bir arada olduğu iş gücünü yönetmenin başlı başına bir sanat olduğunu belirtti.

Dünyada ve Türkiye’de şirketlerin %90-95’ini aile şirketleri oluşturuyor. Rakam bu kadar büyük olunca aile şirketlerindeki yönetim, gelecek nesillere devir ayrı bir önem kazanıyor.  Dünyada aile şirketleri genelde 1-2 nesil sonra dağılma tehlikesi ile karşı karşıya geliyor, şirketleri sadece %3'ünün 4. nesile ulaşabiliyor. Aile şirketlerinde parçalanmaya neden olan faktörlerin başında şirketlerdeki kuşak çatışmaları yer alıyor. Büyük ekonomik krizlere direnebilen aile şirketleri aile fertleri arasındaki uyuşmazlık ve kavgalar nedeniyle kolayca dağılabiliyor.

130 yıllık köklü geçmişiyle, Türkiye’nin önde gelen kurumları arasında yer alan Helvacızade Grubu “aile şirketlerinde kurumsallaşma, aile anayasası ve gelecek nesillere devir konusunda önemli çalışmalar yapıyor. Helvacızade Grubu’nun CEO’su ve şirketin 3. Kuşak üyesi Dr. Mevlüt Büyükhelvacıgil tarafından yürütülen çalışmalar  aile şirketleri için önemli bir rehber niteliği taşıyor. TAİDER tarafından düzenlenen “Aile Buluşmaları”na şirketin 4. Kuşak üyeleri K. Taha Büyükhelvacıgil, Sıdıka Büyükhelvacıgil Öztürk ve Hale Feyza Büyükhelvacıgil ile katılarak, konuşma yapan Dr. Mevlüt Büyükhelvacıgil “gelecek kuşaklar” sorununa dikkat çekerek, atılması gereken adımlar konusunda açıklamalar yaptı:

“Yetişkin birer birey haline gelen çocukların aile şirketine katılması ile çatışmalar baş göstermeye başlıyor. Aile şirketlerinin her bir nesili küreselleşmenin de etkisiyle, hayata yeni değerler, farklı alışkanlıklar ve davranış tarzlarıyla atılıyor. Her bir yaş kuşağının sosyo ekonomik deneyimleri, çalışmaları liderlik tarzlarını etkiliyor. Dünyada birbirinden farklı özelliklere sahip olan kuşaklar belirli tanımlar ve harflerle simgeleştirilmiş durumda ve hepsinin hayattan beklentileri, istekleri ve davranış şekilleri çok farklı. Bu nesillerin bir araya gelmesi de aile şirketlerinde tartışmaları beraberinde getiriyor:

Gelenekçiler (71 yaş üzeri olan kişiler): “Gelenekçiler/Sessiz Kuşak” olarak adlandırılıyor. İkinci Dünya Savaşı’nda doğan, pek çok ekonomik ve politik belirsizlik ortamında büyüyen bu kişiler kuralcı ve risk toleransına sahip olmayan kişiler.
Baby Boomer’lar (52 yaş ve üzeri olan kişiler): Aile şirketlerinde genelde kurucu kuşakları oluşturuyorlar. Temel düşünceleri “çalışmak için yaşa”.
X Kuşağı (36 yaş ve üzeri olan kişiler): “Çalışmak için yaşa” diyen önceki kuşağın aksine “yaşamak için çalış” düşüncesine sahipler.
Y Kuşağı (16 yaş ve üzeri olan kişiler): Bilgisayarla büyüyen ilk nesili oluşturuyorlar. Eğitimli, her konuyu sorgulayan, kendi seçimlerini yapan, yaratıcı ve işverenden daha fazlasını isteyen grubu oluşturuyorlar.
Z Kuşağı (2000 ve sonrası doğan kişiler): Henüz çocukluk ve gençlik çağını yaşayan grup. Derin duygusallıkları ile kristal nesil olarak adlandırılıyorlar. Dünya ile ilgileri olmayan grup ileri teknoloji kullanımları ile ayrışıyor.
Aile şirketlerinin yeni kuşaklar için davranışı yeni jenarasyonları kucaklayarak, yeni kuşakların özelliklerini anlamalı ve gözlemeli. Bir yandan iyi eğitim almış, iyi büyütülmüş aile bireylerinin kuruma bağlılıkları da sürecektir. Yeni kuşakları reddetmeden inovatif bakış açılarını değerlendirmek şirketlerin geleceğine büyük katkı sağlanacaktır. Tecrübeli üst kuşaklar ile yeni kuşaklar arasında bağ sağlanırsa, iş koşulları kuşakların durumlarına göre özel olarak düzenlenirse aile şirketlerinin geleceğinde büyük fark yaratılacak ve başarı ortaya konulacaktır.

Dr. Mevlüt Büyükhelvacıgil aktardığı tüm bilgileri Helvacızade Grubu’nda bizzat deneyimlediklerini de sözlerine ekledi. Helvacızade Grubu’nda gelecek kuşakların küçüklük yaşlardan itibaren iş alanlarına ısındırıldığını söyleyen Dr. Büyükhelvacıgil, 4. Kuşak temsilcilerinden K. Taha Büyükhelvacıgil’in ABD’de pazarlama ve sosyoloji alanında eğitim aldığını; Sıdıka Büyükhelvacıgil Öztürk’ün Koç Üniversitesi’nden Kimya & Biyoloji Mühendisi mezunu olduğunu ve Hale Feyza Büyükhelvacıgil’in Yeditepe Üniversitesi’nde eczacılık okuduğunu aktardı.

Dr. Mevlüt Büyükhelvacıgil’in “Aile Şirketlerinde Z Kuşağı Sorunu” isimli kitabı yakında aile şirketleri ile buluşacak.