Engellilik insan için istenmeyen bir durum. Engel ile yaşamını sürdüren için hayat zor. Bu zoru toplumsal olarak hafifletmek ise mümkün. Engelli yaşamını kolaylaştırmayı sadece devlet veya yerel yönetimlerden beklemek ise kolaycılık. Toplumsal ve bireysel olarak neler yapılabileceğini gözden geçirmek gerekiyor.

Engelliler için şehirlerin, iç ve dış mekanların erişilebilirliği ayrı bir sorun, yaşamını sürdürmek için para kazanmak ayrı bir sorun. Engelli istihdamı konusunda devlet bir çok yasal düzenleme yapmış, engelli istihdam etmeyen kuruma ceza yaptırımı getirmiş. Buna rağmen engelli çalıştırmamakta ısrar eden, “cezayı vereyim, engelli çalıştırmayayım” diyen iş yerleri var. Rakamı burada yazmak istemiyorum. Üzücü bir durum.

Demek ki yasa da çıkarılırken eksik bir nokta kalmış veya durumun iş yerleri için de yeniden gözden geçirilmesi gerekiyor. Bu konuda engelli çalıştırmak istemeyen iş yerleri sebebini açıkça belirtip, öneri de getirerek durumun düzelmesini isteyebilir. “Geçmişte gerekeni, gereken yere söyledik“ deseniz de bir kez daha söyleyiniz. İlgili bakanlıklar ciddiyetle bu konunun üzerine eğiliyor ve iyi niyetle, yapıcı olarak çalışıyor. Sizin konuyu ilettiğiniz kadro değişmiş bile olabilir. Belki de sadece engelli istihdamındaki sorunlar konulu iş adamlarına ve yöneticilere yönelik konunun bütün paydaşlarının yer aldığı ayrıca bir çalıştay yapılarak bu konudaki sorunları çözümlerle buluşturmak gerekiyor. Amaç konuyu toplumsal öngörü, uzlaşma, sağduyu ile çözmek olmalı. “Ver cezayı kurtul” bakış açısı konuyu günübirlik ertelemekten öteye geçemez.

Engellilik herkesin yaşayabileceği yaşam ve insan gerçeği. Konunun toplumsal olarak hafifletilmesi de toplumsal bir gerçek. Kimse bu konuyu üzerine alınmamazlık yapamaz. Herkes elinden ne geliyorsa konuya katkıda bulunmak zorunda. Kimisi eğitim verecek, kimisi şehri doğru planlayacak, inşaatta doğru malzeme kullanacak, kimisi aracını kaldırıma park etmeyecek, kimisi engellilerin yaşamını kolaylaştırıcı icatta bulunacak, kimisi iş yerinde çalıştıracak ve toplumsal sorumluluk, hep birlikte yerine getirilecek. Sizin bir yönetici olarak engelli istihdamına destek olmanızın onlarca faydalı çarpan etkisi olacağını unutmayınız. Engelli kişilere ve çevresine umut, diğer işyerlerine örnek olmak ve yönetici olarak yıllar sonra geriye baktığınızda vicdanınızla barışık olmak yabana atılacak duygular değil. Bir kararınız insanların hayatını olumlu veya olumsuz değiştirecek. Yönetici olarak kararınızın çarpan etkisinin önemini unutmayınız. Bu toplumda yaşayan hiç kimsenin bu konuda “bana ne “deme lüksü yok, olmamalı. Zaten toplumsal kodlarımız da buna müsait değil.

O zaman sorun ne? Biraz empati eksikliği, az sorumluluk, soruna arkasını dönme vs. Bu konu gelecek yıllarda daha da önemli olacak. Şimdiden konuya destek vermek, olumlu yol alınmasına katkıda bulunmak varken sırt dönmek de iş adamına, yöneticiye yakışmaz. Sözün özü, engellilik konusu hepimizin sorumluluğu, eğer bir yönetici iseniz, konunun istihdam bölümü sizin sorumluluğunuz.

Vicdanınızı da unutmadan bu konuda başka neler yapılabilir, yeniden düşünme zamanı. Düşünürken samimiyet önemli elbet.