İSTANBUL (AA) - Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Türkiye'de 10-12 yıl önce yüzde 25 olan yenilenebilir enerji payının şu anda yüzde 32'yi aştığını belirterek, "Bu hızla gidersek inşallah yenilenebilir enerjinin payı yüzde 50'yi hızlı bir şekilde aşacak." dedi.

Şimşek, "İklim Değişikliğiyle Mücadele ve Finans Sektörü" temasıyla düzenlenen 5. Sürdürülebilir Finans Forumu'nda yaptığı konuşmada, bu forumun katıldığı en anlamlı etkinliklerden biri olduğunu söyledi. 

İklim değişikliğinin gerçek olduğunu içselleştirmek gerektiğini belirten Şimşek, dünyada geri dönüşü imkansız bir noktaya gelen muazzam bir karbon salımı gerçekleştiğini, bunun azaltılmasının şart olduğunu bildirdi.

Dünyada her gün 10,5 milyon ton kömür, 9,5 milyar metreküp doğalgaz, 95 milyon varil petrol tüketildiği bilgisini veren Şimşek, insanlığın doğal faktörlerden 170 kat daha fazla tahribat oluşturduğuna işaret etti. 

İklim değişikliği sonucunda hayatın giderek zorlaşacağını ama en büyük etkinin ekonomide olacağını aktaran Şimşek, karbon salımı azaltılmazsa etkisi "nükleer bomba" kadar olabilecek çevre felaketleriyle karşı karşıya kalınabileceğine dikkati çekti.

Mehmet Şimşek, iklim değişikliğinin milli gelir açısından etkisine ilişkin, "Karbon salımlarını düşürürsek ve daha az derecede küresel ısınma yaşanırsa, etkisi yine de 21 trilyon dolar civarında olacak. Daha kötü senaryoda, 33 trilyon dolarlık bir maliyetten bahsediliyor." diye konuştu. 

Bu konuda farkındalığın artması gerektiğini vurgulayan Şimşek, şunları kaydetti:

"Enerji tüketimi çok kritik. Tükettiğimiz enerjiyi daha tasarruflu yapabiliriz. Yenilenebilir enerjiye daha çok ağırlık vermeliyiz. Çevreye dost ürünler kullanmak için standartlar geliştirmeliyiz. Bu alanda finansmanı artırmamız lazım. Karbon salımını kontrol etmek için ilave vergiler getirmemiz lazım. Burada kamu-özel iş birliği de son derece önemli."

"Türkiye'de güneş enerjisi maliyetinde yüzde 50 düşüş öngörülüyor"

Başbakan Yardımcısı Şimşek, bu konuda Paris Anlaşması'nın çok önemli olduğunu, bu kapsamda efektif uygulamayla sonuç alınabileceğini dile getirdi.
Dünya milli gelirinin geçen yıl yaklaşık 75 trilyon dolar olduğunu aktaran Şimşek, "Küresel ısınmayı 2 dereceyle sınırlamak için yenilenebilir enerjiye her yıl 1 trilyon dolarlık yatırım yapmamız lazım. Sürdürülebilir kalkınma hedeflerini gerçekleştirmek için de 5-7 trilyon dolar arasında bir harcama gerekli. Yani küresel milli gelirin sadece yüzde 10'unu bu alana kanalize edilebilirsek başarabiliriz. Aslında kaynak var." değerlendirmesinde bulundu.

Şimşek, global enerji tüketiminde hala fosil kaynaklı kömür, doğalgaz ve petrolün en büyük bileşen olduğunu dile getirerek, yüzde 25 civarına ulaşan yenilenebilir enerjinin payının artırılması gerektiğini söyledi.

Bu noktada teknolojinin çok yardımcı olacağını vurgulayan Şimşek, şöyle devam etti: 

"Yenilenebilir enerjiye yatırım yapmak, sadece sosyal sorumluluk ve çevre bilinci için değil ekonomik olarak da mantıklı. Örneğin, kapasitenin ciddi arttığı güneş enerjisi maliyetleri inanılmaz düştü. Önümüzdeki 25 yıl da düşmeye devam edecek. 2040 yılına kadar güneş panellerinin ve güneş enerjisinin maliyeti ABD'de yüzde 67, Japonya'da yüzde 85'e kadar düşebilecek. Türkiye'de ise yüzde 50'lik bir düşüş öngörülüyor. Bu bile diğer enerji kaynaklarıyla karşılaştırıldığında güneş enerjisini en ucuz yapacak. Yakın zamanda Konya'da 1.000 megavatlık 7 cent'in altında bir ihale yaptık. Bunun yüzde 50 düştüğünü düşünün. Bunun altında ekonomik olarak mantıklı başka bir enerji kaynağı yok."

Mehmet Şimşek, 2038 yılında bütün dünyada satılan arabalar arasında elektriklilerin oranının içten yanmalı motorlulardan da fazla olacağını ifade ederek, Türkiye'de elektrikli arabaları teşvik etmek için bir model geliştirdiklerini bildirdi. 

"Türkiye iklim değişikliğinin sorumlusu değil"

Son dönemde ciddi bir ısınmanın söz konusu olduğu Türkiye'de de iklimin değiştiğine değinen Şimşek, "Türkiye, karbon emisyonunda, kişi başına satın alma gücü paritesiyle ürettiği gayri safi yurt içi hasılaya oranla 93. sırada. Yani bizim küresel ısınma ve iklim değişikliğine katkımız son derece sınırlı. Dolayısıyla Türkiye bunun sorumlusu değil. Ama sorumlusu olmamanız bu konuda ilave çaba göstermeyeceğiniz anlamına gelmiyor. Aynı gezegende olduğumuz için hepimize büyük bir sorumluluk düşüyor." ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin aslında karbon emisyonunu düşürdüğünü vurgulayan Şimşek, bu aşağı yönlü trendi devam ettirmek gerektiğini dile getirdi. 

Şimşek, Türkiye olarak iklim değişikliğiyle mücadelede uluslararası bütün anlaşmalarda taraf olduklarını ve bunları desteklediklerini ifade etti. 

Türkiye'nin iklim değişikliğiyle mücadele ile ilgili ulusal strateji ve eylem planının olduğunu hatırlatan Şimşek, ulaştırmadan sanayiye kadar her alanda bu konuda bir çabanın bulunduğunu kaydetti.



- "Yenilenebilir enerjiye muazzam bir yatırım hamlemiz var"



Mehmet Şimşek, Türkiye'de orman alanlarını genişlettiklerini, verimsiz ormanları da yeniden canlandırdıklarını belirterek, "Yenilenebilir enerjiye muazzam bir yatırım hamlemiz var. Şu anda inşa halindeki bütün santrallerin yüzde 90'ı yenilenebilir. Dünyaya kıyasla muazzam bir çaba söz konusu." dedi. 

Şimşek, "Belki sokaktaki vatandaş haklı olarak şikayet ediyor ama biz özellikle fosil yakıtları ve taşıtları çok yüksek vergilendiriyoruz. Dünyada bu anlamda da ön plandayız. Sigarada ve başka birtakım ürünlerde olduğu gibi…" diye konuştu.

2020 itibarıyla tüm binalardan enerji verimlilik belgesi isteneceğini bildiren Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kentsel dönüşümle birlikte şehir standartlarını sürekli yükselttik. Bina izolasyonuna teşvikler getirdik. Mikro düzeyde bir strateji var ama her sene birçok konuda ufak da olsa önemli adımlar atıyoruz. İşin esası bu. Önce yıkımı durdurmak lazım. Ondan sonra yeni tahribatı engellemek için finansman konusunu konuşmamız lazım. Bizim orman alanımız yaklaşık 2 milyon hektar genişlemiş durumda. Bunu önemsiyoruz. Yenilenebilir enerjiye muazzam ilave sübvansiyon ve teşvikler veriyoruz. Özellikle güneş, rüzgar, jeotermal, bütün alanlarda çok ciddi teşviklerimiz söz konusu."

Mehmet Şimşek, Türkiye'de yenilenebilir enerjinin payının giderek arttığını vurgulayarak, "Yenilenebilir enerjinin payı bundan 10-12 yıl önce yaklaşık yüzde 25 civarındaydı. Şu anda yüzde 32'yi aşmış durumda. Bu hızla gidersek inşallah yenilenebilir enerjinin payı yüzde 50'yi hızlı bir şekilde aşacak. Zaten inşa halindekilere bakarsanız yüzde 90'ı oradan geleceği için bu resim hızlı bir şekilde değişecek." görüşlerini aktardı.

Şimşek, Türkiye'nin dünyada Avrupa ile birlikte fosil yakıtları, özellikle benzin, motorin gibi ürünleri en çok vergilendiren ülkelerin başında geldiğini dile getirdi.



- "Global yeşil tahvil piyasası 130 milyar dolara ulaştı"



Şimşek, 2012'de 2,6 milyar dolar olan "global yeşil tahvil" denilen piyasa büyüklüğünün bu yıl 130 milyar dolara ulaştığına işaret ederek, şöyle konuştu:

"Burada 50 katlık bir artış söz konusu ama kat edecek daha çok yolumuz var. Bu tahvilleri ticari bankalar ve şirketler çıkarıyor. Bu da güzel birşey. Bizim 10 trilyona yakın bir piyasa oluşturmamız lazım. Bankaların verdiği kredilerin yüzde 5-10'unun bu alana kanalize edilmesi lazım. Bugün itibarıyla küresel tahvil piyasasının sadece yüzde 1'i çevre duyarlılığı yüksek olan fonlar ve onların çıkardığı tahvillerden oluşuyor. Bunu artırmamız lazım."

5. Sürdürülebilir Finans Forumu'nda Sürdürülebilir Finansman Bildirgesi'ne imza atan bankaları tebrik eden Şimşek, "Bu önemli bir adım ama 7 banka yetmez. Bütün bankaların bunun altına imza atması gerekiyor. Çünkü dünya bir felaketle karşı karşıya. Biz de bu dünyada olduğumuza göre bankacıların daha yüksek bir hassasiyetle hareket etmeleri gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.