İSTANBUL (AA) - Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, "15 Temmuz'u tenezzülen bile olsa kınamaları gerektiğini iki ay sonra fark eden AB ülkeleri, HDP'li vekillerin gözaltına alınmasını anında kınadılar. AB, önce kendine bakacak. Biz, burada hukuka uygun bir işlemi yaptığımız için onlara hesap vermeyeceğiz." dedi.

Özlü, Konyalı Sanayici ve İşadamları Derneğinin (KONSİAD) toplantısına katıldı. Konya’nın güçlü bir sanayi şehri olduğunun altını çizen Özlü, Bakanlığın Girişimci Bilgi Sistemi verilerine göre, geçtiğimiz yıl Konya'daki sanayi firmalarının cirosunun 25 milyar liraya yaklaştığını, istihdam edilen her üç kişiden birinin sanayi sektöründe çalıştığını söyledi.

Konya'nın Türkiye'deki toplam sanayi üretiminden aldığı payın da yükseldiğine işaret eden Özlü, sanayideki bu gelişmelerin, Konya'nın ihracatına da çok olumlu yansıdığını 2002-2015 döneminde Konya'nın ihracatının 10 kat arttığını aktardı.

"Bizim işimiz ekonomidir. Bizim işimiz bilim, sanayi ve teknolojidir. Bizim işimiz, özel sektörün önünü açmak ve sizlerin yapacağınız yatırımlarla Türkiye'yi büyütmektir." diyen Özlü, ülkenin gündemi ne olursa olsun, en öncelikli gündem maddesinin, üretimi, yatırımı, ihracatı ve istihdamı artırmak olması gerektiğine vurgu yaptı.

Sanayici ve yatırımcılar için hükümetin yaptığı çalışmalardan bahseden Özlü, iş ve yatırım ortamının iyileştirilmesi için gerçekleştirilen reformlar hakkında katılımcılara bilgi verdi.



-"AB kendine bakacak, hesap vermeyeceğiz"



Konuşmasında Türkiye'deki bölgesel ve iç sorunlara da değinen Özlü, Türkiye'nin krizler deryasının içinde bulunduğunu, bulunduğu bölgenin hem ekonomik hem de siyasi açıdan çok ciddi sarsıntılara sahne olduğunu dile getirdi:

Özlü, yaşanan gelişmelerin en çok etkilediği ülkelerin başında Türkiye'nin geldiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Türkiye, büyük bir göç dalgasıyla karşı karşıya kaldı. Türkiye, PKK'nın ve DEAŞ'ın terör eylemleriyle karşı karşıya kaldı. Türkiye, FETÖ'nün darbe girişimiyle karşı karşıya kaldı. Türkiye, bütün bu şer odaklarıyla tek başına mücadele ediyor. Batı ülkeleri, bu mücadeleye destek vermedikleri gibi, köstek olmaya kalkıyorlar. Onlardan bir beklentimiz yok. Onlardan öğrenecek, ders alacak bir şeyimiz yok. Onlar kendi işlerine baksınlar. Gölge etmesinler, başka ihsan istemeyiz.

15 Temmuz'u tenezzülen bile olsa kınamaları gerektiğini iki ay sonra fark eden AB ülkeleri, HDP'li vekillerin gözaltına alınmasını anında kınadılar. Açıklamalar adeta havada uçuşuyor. Ne oldu? Zorunuza mı gitti? Neden böyle panik oldunuz? AB, önce kendine bakacak. Biz, burada hukuka uygun bir işlemi yaptığımız için onlara hesap vermeyeceğiz. Tam aksine, teröristlere neden sahip çıktıklarının hesabını onlar bize verecekler.

Brüksel’de açılan PKK çadırları ortadayken, AB Parlamentosuna davet edilen PYD yöneticileri ortadayken, Almanya'da korunan FETÖ militanları ortadayken, AB'nin bizim terörle mücadelemiz hakkında edebileceği tek bir cümle dahi yoktur. Yargı ifadeye çağıracak, beyefendiler gidip ifade vermeyecek. Bu dünyanın neresinde normal karşılanır? Deniz Baykal ifade veriyor, Devlet Bahçeli ifade veriyor, Kemal Kılıçdaroğlu ifade veriyor. Çağrıldıkları zaman, AK Partili milletvekilleri de ifade vermeye gidiyor. Bu hanımefendiler ve beyefendilerin ne ayrıcalığı ne üstünlüğü var?"

Türkiye'de kimsenin kimseden üstünlüğü, ayrıcalığı bulunmadığına dikkati çeken, "Türkiye'de, üstünlerin hukuku yoktur. Türkiye'de, hukukun üstünlüğü vardır." diyen Özlü, çağrıldığında herkesin mahkemeye gitmek zorunda olduğunu bildirdi.

Türkiye'de her türlü fikre ve düşünceye sahip olunabileceğini belirten Bakan Özlü, "Bu fikir ve düşünceden dolayı hiç kimse hakkınızda bir işlem yapmaz, yapamaz. Ancak terörü savunmak, teröristlerle iş yapmak, teröristlere yardımcı olmak, dünyanın hiçbir yerinde fikir özgürlüğü kapsamına girmez. Türkiye’de hiç girmez. Bunu herkes böyle bilsin. Türkiye'nin terörle mücadelesi, anayasaya, kanunlara ve evrensel hukuk değerlerine uygun bir şekilde yürütülüyor." dedi.



-"Yatırımları artıracağız. Daha nitelikli yatırımlar yapacağız"



Bakan Özlü, hükümetin esas gündeminin yatırımları artırmak olduğunu belirterek, "Yatırımları artıracağız. Daha nitelikli yatırımlar yapacağız. Ar-Ge, markalaşma ve tasarım yoluyla, daha yüksek katma değer oluşturacağız. Şu anda, dünyada Ar-Ge ve tasarıma en fazla destek veren ülkelerden biriyiz. Yeter ki Ar-Ge yapmak isteyin, yeter ki bir proje geliştirin. Sizlere her türlü desteği verebilecek mekanizmalarımız var." dedi.

Bu mekanizmaları sürekli yenilediklerini, güncellediklerini ve iyileştirdiklerini anlatan Özlü, makine, otomotiv, tekstil, kimya veya seramik gibi sektörlerde katma değeri artırmak için yenilikçi ürün ve tasarımlar geliştirilmesi, uzay, havacılık, enerji, nanoteknoloji, biyoteknoloji ve yazılım gibi sektörlere daha fazla yoğunlaşılması gerektiğini söyledi.

Özlü, günümüzde ufacık bir chip'in bir torna tezgahından daha fazla katma değer üretebildiğine işaret ederek, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Ürünlerimizi geliştirirken, üretim sistemlerini de geleceğin ihtiyaçlarına göre revize edelim. Bunları yaparsak, ülke olarak hedeflerimize ulaşmış olacağız. Özel sektörümüzün de bizimle bu hedefleri paylaştığını biliyorum. Sizlerle birlikte, bu ülkeyi layık olduğu seviyelere çıkaracağımıza inanıyorum. Politikalarımızı sizlerle birlikte belirlemek, kararlarımızı sizlerle almak istiyoruz.

Üretim Reform Paketi ile ilgili görüşlerini almak için, bugüne kadar 700'ün üzerinde kurum ve kuruluşa yazdık. Bunların çoğundan ne yazık ki geri dönüş gelmedi. Oysa biz, klasik bürokrasi anlayışıyla adım atmak istemiyoruz. Sanayici, yatırımcı, iş adamı, nasıl bir yatırım ortamı istiyorsa, ona uygun kanunlar, düzenlemeler yapmak istiyoruz."