Eylül ayında 10 yıl vadeli 525 milyon TL’lik Basel III uyumlu sermaye benzeri tahvil ihracı gerçekleştiren VakıfBank, bu kez ipotek teminatlı menkul kıymet (covered bond) programı kapsamında yurtdışından hazine işlemlerine dayalı 1.3 milyar TL’lik ve 5.5 yıl vadeli tahvil ihracı gerçekleştirdi. Tahsisli satış yöntemi ile gerçekleştirilen tahvil ihraç işlemi, aynı zamanda ülkemizde çok uluslu kalkınma bankalarına yapılanlar haricinde gerçekleştirilen ilk TL cinsi covered bond işlemi olma özelliğini taşıyor.
 
“Son bir aylık dönemde farklı işlemlerle 2 milyar TL’ye yakın uzun vadeli tahvil ihraç işlemi gerçekleştirdik”
 
VakıfBank Genel Müdürü Mehmet Emin Özcan, ihraca ilişkin yaptığı açıklamada, “Daha önce değişik platformlarda sık sık vurguladığım gibi TL kaynakların vadesini mevduat dışı ürünlerle uzatmak, kaynak çeşitliliği sağlamak ve TL mevduatlarda faiz baskısını azaltmak hem ekonomi yönetimimizin hem de Bankamızın öncelikli hedefleri arasındadır. Eylül ayında gerçekleştirdiğimiz sermaye benzeri kredi niteliğine haiz TL tahvil ihracının ardından covered bond programı kapsamında yurtdışı yatırımcıya hitaben hazine işlemlerine dayalı TL cinsi covered bond ihraçlarımızı tamamladık.

Önümüzdeki dönemde benzer ihraçlara devam etmeyi hedefliyoruz. Mevduat dışı ürünler vasıtasıyla TL kaynaklarımızın ortalama vadesini uzatarak, daha sağlam ve likit bilanço yapımız ile milli ekonomimizi desteklemeye ve reel sektörümüzün yanında olmaya devam edeceğiz” dedi.
 
“Covered bond programı kapsamındaki uzun vadeli borçlanmalar her geçen gün sektör için daha da önemli bir fonlama kaynağı olacaktır”
 
Geçen yıl konut kredilerine dayalı covered bond programı kapsamında Euro cinsinde ilk ihracı yaparak Türk bankacılık sektörüne farklı perspektifler kazandırdıklarını hatırlatan Genel Müdür Özcan, “Bankamız uluslararası sermaye piyasalarındaki öncü ve yenilikçi kimliği ile yatırımcılar ve muhabir bankalar nezdinde özel ve önemli bir konuma haizdir.

Uluslararası sermaye piyasalarında birçok ilke imza atan Bankamızın sektörde covered bond gibi menkul kıymetleştirme ürünlerine öncülük etmesinden büyük bir memnuniyet duyuyorum. Bu kapsamda sektör genelinde, menkul kıymetleştirme programları dâhilinde yapılacak uzun vadeli uygun maliyetli ihraçların her geçen gün artarak devam edeceğini ve sektörün fonlama çeşitliliğinin zenginleşeceğini öngörüyorum” dedi.