İSTANBUL (AA) - Kore Bilim ve Teknoloji Akademisi (KAST) Başkanı Myung-Chul Lee, Kore Savaşı yıllarında Türk askerlerinin de başarıları sayesinde ülkelerinin, Asya'nın önde gelen bir demokrasi ülkesi olduğunu ve bugün dünyanın en dinamik ekonomik güç merkezlerinden biri haline geldiğini belirterek, "Kore halkı, Türkiye'nin paha biçilmez yardımını asla unutmayacak." dedi.

Lee, Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) ile Kore Bilim ve Teknoloji Akademisi iş birliğiyle Yeditepe Üniversitesinde düzenlenen "Biyoteknoloji ve Biyoteknoloji Uygulamaları Sempozyumu"na katıldı.

Türkiye ve Kore arasındaki diplomatik ilişkilerin 60 yılı geride bıraktığını anımsatan Lee, iki ülke ilişkilerinin başlayışının dönümünü kutlamak için her iki ülke akademisinin birer sempozyum düzenlemek konusunda fikir birliğine vardığını söyledi. Bu kapsamda ilk sempozyumun, "Türkiye ve Kore arasındaki Bilimsel İş Birliği" başlığı altında Nisan ayında Güney Kore'nin başkenti Seul'de gerçekleştirildiğini hatırlatan Lee, etkinliğinin iki ülke ilişkilerinin gelişimi açısından önemli çıktılar sağladığını anlattı.

Lee, Kore Savaşı yıllarındaki askeri yardım sebebiyle Türkiye'ye ve Türk halkına şükranlarını sunarak, "Kore Savaşı'nın ortasında Türkiye'den bir grup genç, Kore halkının özgürlüğüne kavuşması ve Kore Yarımadası'nda barışı korumak için uluslararası toplumun çağrısına yanıt verdi. Cesur ve gururlu Türkler, Kore'ye hiç bilmedikleri bir ülkeye geldiler. Türk askerlerinin de başarıları sayesinde Kore, Asya'nın önde gelen bir demokrasi ülkesi oldu ve bugün dünyanın en dinamik ekonomik güç merkezlerinden biri haline geldi. Kore halkı, Türkiye'nin paha biçilmez yardımını asla unutmayacak." diye konuştu.

- "Koreliler, turist değil misafirlerimiz"

TÜBA Başkanı Prof. Dr. Ahmet Cevat Acar, Kore Bilim ve Teknoloji Akademisiyle yapılan ikili iş birliği anlaşması çerçevesinde düzenlenen sempozyumun, iki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesinin yanında, bilimsel ve ticari ortaklıklar da sağlayabileceğine işaret etti.

Kore Savaşı'ndan bu yana 60 yıl geçtiğini kaydeden Acar, "Türkiye, 1950'den 1953'e kadar yaklaşık 15 bin askerini Kore'ye gönderdi. Bizim kan kardeşliğimiz çok eski bir tarihe dayanıyor. Bu yüzden ülkemize gelen Koreliler, turist değil misafirlerimizdir." ifadesini kullandı.

Acar, sempozyumla  farklı bilimsel çalışmalara ve biyoteknoloji konusunda çeşitli sorunların çözümüne ışık tutulduğuna dikkati çekti. Bilimsel iş birliğinin geliştirilmesi ve ilişkilerin ileriye götürülmesi için sürdürdükleri faaliyetler hakkında bilgi veren Acar, bu çerçevede Kore ile ilişkileri en üst seviyeye taşımayı hedeflediklerini vurguladı.

- "TÜBİTAK ortak araştırmalara fon ayırmak istiyor"

Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Başkanı Prof. Dr. Arif Ergin de söz konusu etkinlikle TÜBA ile Kore Bilim ve Teknoloji Akademisi arasında "el şıkışması" gerçekleştiğini söyledi. İlişkilerin gelişmesinde TÜBA ve Kore'nin Ankara Büyükelçisi Yunsoo Cho'nun çok büyük katkıları olduğunu anlatan Ergin, TÜBİTAK olarak ekim ayında da Kore'ye bir ziyaret gerçekleştirmeyi planladıklarını bildirdi.

Kore'nin Ankara Büyükelçisi Cho ile görüşmelerinde, Türkiye ve Kore'nin bilimsel iş birliklerinin arttırılması gerektiğini vurguladıklarını aktaran Ergin, "TÜBİTAK açısından söylüyorum, geçtiğimiz 5 yıl içinde yaklaşık 13 projeyi ortak desteklemişiz, bu sayının daha da arttırılması gerekiyor. Bugün burada olmamın sebebi, akademiler arasındaki işbirliğini TÜBİTAK ve Koreli muadillerimizle de sağlamak. TÜBİTAK olarak biz, Koreli muadillerimizle birlikte yapılacak araştırmalara fon ayırmak istiyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Ergin, gelecek yıl Türkiye ve Kore arasındaki ilişkilerin daha da yakınlaşacağını düşündüğünü dile getirerek, bu doğrultuda iki ülke ortak bilimsel faaliyetlerinin de artacağını belirtti.

- "Kore ile iş birliğimizi geliştirmek istiyoruz"

"Biyoteknoloji ve Biyoteknoloji Uygulamaları Sempozyumu"nun bilimsel koordinatörü de olan TÜBA Konsey Üyesi Prof. Dr. Fikrettin Şahin ise toplantının, biyoteknoloji alanındaki yenilikçi teknolojilerin, bilimsel iş birliğinin geliştirilmesi için önemli bir platform sağladığını söyledi.

Türkiye'nin, biyoteknolojinin bazı alanlarında dünyanın önünde olduğuna dikkati çeken Şahin, "Tarım biyoteknolojisi konusunda geliştirdiğimiz bazı ürünler, dünyada ilk ve tek. Ticarileşen bu ürünler, komşu ülkelerde pazara sunulmuş ve uluslararası pazara da sunulmaya hazır durumda. Türkiye malzeme konusunda da Japonya ve Amerika'nın önünde." şeklinde konuştu.

Şahin, biyoteknolojinin özellikle sağlıktaki uygulama alanlarının, devletlere çok ciddi yük getirdiğine işaret ederek, bu noktada kendi ilacını geliştiremeyen ülkelerin dışa bağımlı kaldığını ve bunun da stratejik riskleri beraberinde getirdiğini belirtti. İlaç sektörünün sentetik teknolojiden, biyoteknolojiye kaydığını dile getiren Şahin, "Kore sağlık biyoteknolojisinde dünyada rekabetçi ülkelerden biri haline geldi. Bazı teknolojileri bağımsız geliştirebilirsiniz ama bazılarında iş birliği yapmanız gerekir. Onun için kendi teknolojilerimizle birlikte Kore ile iş birliğimizi geliştirmek istiyoruz." ifadesini kullandı.

Sempozyum çerçevesinde Kore'den gelen bilim insanlarının kök hücre, gen tedavi, sensörler, biyotek ilaç ve tedaviler konusunda hangi alanlarda iş birliği yapılabileceği hakkında bilgi verdiklerini aktaran Şahin, Koreli akademisyenlerin iş birliği önerileri olduğunu ve bundan sonraki süreçte önerilerin çalışılacağını kaydetti.