İSTANBUL (AA) - Halk Yatırım tarafından hazırlanan "Halk Yatırım Görünüm 2017" raporuna göre, Türkiye'nin 2017'de yüzde 3,4 büyümesi, 2018 sonunda enflasyon oranının yüzde 8 olması ve BIST 100 endeksinin 12 aylık dönemde 86 bin 500 seviyesine çıkması bekleniyor.  Halk Yatırım’ın düzenlediği Yatırım Konferansı’nda açıklanan raporda, yıl boyunca çokça konuşulan ancak 2017'de daha fazla konuşulması beklenen konuların başında zayıf küresel büyümenin geldiği, küresel ekonomideki zayıflıkların 2017'de daha fazla ön plana çıkacağı belirtildi.  Raporda, ABD başkanlık seçim sonuçlarının ardından maliye politikalarının büyümeyi destekleyici etkisinin daha fazla ön plana çıkacağı beklentisiyle sanayi metallerinde yükselişler yaşanırken, devam eden zayıf aktivite koşulları nedeniyle küresel emtia fiyatlarının aşağı yönlü risklere maruz kalmaya devam edeceği kaydedildi. Küresel zayıf büyüme karşısında düşük faiz ortamının uzun süre devam edeceği belirtilen raporda, "Merkez bankalarının faiz oranlarının daha fazla düşürülmesi konusunda manevra alanları daralırken, gerekmesi halinde teşviklerin artırılması konusunda ek genişleme adımları ve maliye politikası önlemleri tercih edilecek." denildi. 

"Mevcut politikaların işlerliği daha fazla sorgulanacak"
Raporda, gelişmiş ülke merkez bankalarının daha da belirginleştirdikleri parasal genişleme programları ve rekor düşük faiz ortamına rağmen küresel büyümedeki zayıflıkların devam etmesinin, mevcut büyüme ve para politikalarının etkinliği konusunda soru işaretlerini artırırken, mevcut politikaların işlerliğinin daha fazla sorgulanacağı ifade edildi.

Küresel ekonominin yönlendiricisi olan ülkeler ve merkez bankalarının yeni politika arayışları içerisine gireceği belirtilen raporda, şöyle denildi: "Brexit sonrası Avrupa Birliği'nin (AB) bütünlüğü daha fazla sorgulanacak. İngiltere'nin birlikten çıkması AB karşıtı diğer üye ülkelerin birlikten ayrılma riskini de gündeme getiriyor. Gelecek dönemde Almanya, Fransa, İtalya ve Hollanda başta olmak üzere bazı üye ülkelerin gerek seçim gerekse de bazı önemli konularda referanduma gidecek olması, AB bütünlüğünün daha fazla sorgulandığı bir süreci beraberinde getirebilir." Raporda, gelişen ülkelerin, uzun süreli küresel düşük faiz öngörüsü altında sermaye akımı açısından ilgi çekmeye devam edebileceği ancak küresel büyüme endişelerinin kontrol altında kaldığı, aynı zamanda normalleşme baskısının gerçek anlamda gözlenmediği, dolayısıyla "düşük faiz ve yüksek likidite" ortamının yılın genelinde düşük volatiliteyle gelişen piyasalara destek verdiği 2016'dan farklı olarak gelecek yıl daha yüksek volatilite içeren ve küresel risk algılamasının gelişen ülkeler arasında daha seçici olduğu bir dönemin öngörüldüğü belirtildi. 

2017'de Türkiye için yüzde 3,4 büyüme beklentisi 
"Halk Yatırım Görünüm 2017" raporunda, Türkiye'de büyüme hızının, iç talebin ön planda olacağı ve net dış talebin katkısının sınırlı kalacağı varsayımı altında 2017'de yüzde 3,4 ile bu yıla yakın bir seviyede olmasının beklendiği kaydedildi. Fiyat istikrarıyla ilgili olarak da enflasyon risklerinin kontrol altında kalması ve bir süre daha "yüksek tek haneli enflasyon ortamı" ile yaşamaya devam edilmesinin öngörüldüğü belirtilen raporda, şöyle denildi: "Bu doğrultuda 2017 sonu enflasyonu yüzde 8 seviyesinde tahmin ediliyor. BIST 100 endeksinin 12 aylık dönemde 86 bin 500 seviyesinde olması bekleniyor. Gelişen ülkeler (GOÜ) endeksinin değerlemeler itibarıyla yüksek seviyelerde olmasının da etkisiyle kısa vadede yükselişini devam ettirme potansiyeli üzerinde artan riskler, BIST'te yaşanacak yükselişlerin önünde beliren en önemli baskı unsuru olacak. Ancak küresel bazda risk iştahının olumlu seyrettiği durumlarda, mevcut seviyeler itibarıyla BIST'in MSCI GOÜ'ye göre iskontolu işlem görmesi pozitif ayrışmasını sağlayabilir."

"Adeta finansal bir süpermarketiz"
Yatırımcı Konferansı'nda konuşan Halkbank Genel Müdürü Ali Fuat Taşkesenlioğlu da Halkbank olarak güçlü finansal yapıları ve istikrarlı büyüme performanslarıyla yükselen Türkiye'nin köklü, öncü ve saygın markalarından olduklarını ifade etti.  Taşkesenlioğlu, bankacılık sektöründeki güçlerine ek olarak, ana hissedarı oldukları 10 şirketten oluşan geniş ortaklık portföyü ile sektör genelinde ayrıcalıklı bir pozisyonları bulunduğunu, sigorta, emeklilik, yatırım, gayrimenkul yönetimi, leasing, faktoring, portföy yönetimi, ödeme sistemleri şirketleri ve Balkanlar'daki iki bankaları ile bugün "adeta finansal bir süpermarket" olduklarını söyledi.  Halk Yatırım'ın yatırımcı konferanslarına ev sahipliği yaparak paydaş ilişkilerinde üstlendiği sorumluluğu bir adım daha ileriye taşıdığını ve bu etkinliklerle önemli bir başarıya imza attığını belirten Taşkesenlioğlu, Halk Yatırım'ın faaliyetlerine değinerek, şirketin Türkiye'nin farklı bölgelerinde eğitim, çevre ve turizm gibi alanlarında destek verdiği projeleri anlattı.