KOCAELİ (AA) - Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, "paralel yapı" dahil, devletin içinde hiçbir yapıya devlet mekanizmasının müsaade etmeyeceği noktaya geldiklerini belirterek, "Artık 'hukuk içinde hukuk, emniyet içinde emniyet, yargı içinde yargı' diye bir kavramı tanımıyoruz, kabul etmiyoruz ve bununla ilgili mücadelemizi en yoğun şekilde sürdürüyoruz" dedi.

Gebze Belediyesinin ev sahipliğinde Boğaziçi Üniversitesi, İstanbul Şehir Üniversitesi ile Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfının (SETA) desteğiyle Gebze Kültür Merkezi'nde düzenlenen "G-20 Dönem Başkanlığında Gelecek Dünya, Gelecek Türkiye Konferansı"nın açılışında konuşan Işık, organizasyonun üretimin kalbi, bilim ve teknolojinin merkezi olma noktasında hızla ilerleyen Gebze ilçesinde yapılmasının önem taşıdığını söyledi.

Işık, 2002'de Türkiye'nin G20'yi dahi konuşmadığını, bugün ise üyesi bulunduğunu ve dönem başkanlığını yaptığını, bunun büyük başarı olduğunu dile getirdi.

G20 başkanlığının, hem Türkiye hem de dünya için önemli şans ve fırsat olduğuna dikkati çeken Işık, "Türkiye'nin son 12 yılda geçirdiği evrim, yakaladığı başarı, dünyanın da gitmesi gereken yönü ortaya koyuyor. Türkiye'nin bundan sonraki adımları da içinde barındırıyor. Türkiye olarak, daha güvenli ve daha huzurlu dünya istiyoruz" şeklinde konuştu.

"13 yıl önce bir toplantı yapılmak istenseydi, konusu muhtemelen 'ne olacak bu memleketin hali' olurdu. Şimdiyse 'ne olacak bu dünyanın hali'ni konuşuyoruz" diyen Işık, toplantının ülkenin katettiği mesafeyi çok net ve güzel şekilde ortaya koyduğunu vurguladı.

Işık, 2002'deki anketlerde gençlerin yüzde 76'sının yurt dışında yaşamayı tercih ettiğini aktararak,  "2012'de tekrar sorulduğunda, 'evet, yurt dışında yaşarım' diyenlerin oranı yüzde 16'ya düştü. Türkiye, aslında son 10 yılda inanılmaz değişimi ve dönüşümü başarmış bir ülke. Bugün Almanya'da doğmuş, büyümüş gençlerimiz bile Türkiye'yi tercih ediyor. 2012'de Almanya'da doğmuş, büyümüş 10 binin üzerinde genç, Türkiye'ye dönüş yaptı. Bu, artık Türkiye'nin hangi noktadan hangi noktaya geldiğinin en güzel göstergesidir" değerlendirmesinde bulundu.

- "Askeri ve bürokratik vesayetleri kaldırdık"

Ülke yönetimini, ticaret ve siyaseti bisiklet sürmeye benzeten Işık, "Pedalı çevirmeyi bıraktığınız veya yavaşladığınız anda düşme riskiyle karşı karşıya kalırsınız. Pedal çevirme yavaşlarsa denge problemi ortaya çıkar. Durursanız, ayakta kalma şansınız olmaz. Biz bu anlayışla yürüyüşümüzü daha da arttırarak, daha da hızlandırarak sürdürmek istiyoruz" görüşünü paylaştı.

Işık, Türkiye'nin demokraside son derece önemli adımlar attığını, demokrasi üzerindeki bütün vesayetleri bir bir ortadan kaldırdıklarını kaydederek, daha önce üzerinde pek çok vesayeti barındıran demokrasinin hakim olduğunu söyledi.

 Bir dönem, Genelkurmay Başkanı açıklama yaptığında ülke gündeminin değiştirdiğini anımsatan Işık, "Borsası düşer, faizleri yükselirdi. Siyaset ne yapacağını bilemez, bazıları el şaklatır, bazıları ise boynunu eğer, susardı. Bütün demokrasilerde askerin görevi vatanını savunmaktır. Siyasete müdahale etmek değildir. Allah'a şükürler olsun, Türkiye, artık bugün böyle bir problemle karşı karşıya değil" ifadesini kullandı.

Eskiden Türkiye'de bürokratik vesayetin, ülkenin adeta iliklerine kadar işlediğini, siyasetçilerin de kendilerini bürokratlar ne derse onu uygulamakla yükümlü saydığını vurgulayan Işık, devletin içinde yapılanmış illegal yapıların devleti esir aldığını söyledi.

Işık, şöyle konuştu:

"Ülkemiz, bir dönem faili meçhul cinayetlerin yoğun işlendiği merkez noktasındaydı. İnsanlar adeta yarına endişeyle bakıyordu. Şimdi, paralel yapı dahil, devletin içinde hiçbir yapıya, devlet mekanizmasının müsaade etmeyeceği noktaya geldik. Artık 'hukuk içinde hukuk, emniyet içinde emniyet, yargı içinde yargı' diye bir kavramı tanımıyoruz, kabul etmiyoruz ve bununla ilgili mücadelemizi de en yoğun şekilde sürdürüyoruz. Hedefimiz, demokrasiyi tüm kurum ve kurallarıyla Türkiye'de hakim kılmaktır."

(Sürecek)